Dünyada küresel bir ekonomik bunalım yaşanmakta...

Ve bu bunalımdan kuşkusuz hemen bütün dünya etkilenmekte...

Yaşanan savaşlar, ilhaklar, saldırılar, ikinci kez göreve gelen Trump’ın sağa sola racon kesmesi hep bu bunalımından çıkış çabalarından kaynaklanmakta...

Dünya kapitalizmi gelinen sürece kadar birçok kriz yaşadı ve bunların hepsinin de üstesinden gelerek yeni süreç başlatabildi.

Kuşkusuz çevresine yakıp, yıkarak...

Kimi güçleri tasfiye ederek, dönüştürerek yolunu sürdürmeyi becerdi..!

Hâlen dünyada yaşanmış olan en büyük ekonomik kriz 1929 Krizi olarak bilinir.

Bu krizin dünyayı en az I. ve II. Dünya Savaşları kadar etkilediği de görülür.

Büyük bunalımın yol açtığı 1930'lar dünya tablosuna bakıldığında ekonomik krizlerin bazen insanlık tarihini etkileyecek boyutlara varabileceği rahatlıkla görülebilir.

* * *

Kapitalizm; özel girişim ve piyasa serbestliğine dayanan üretim sistemi olarak tanımlanabilir.

Başka bir söyleyişle özel mülkiyet ve ekonomik özgürlüğe dayanan bir piyasa ekonomisi düzeni...

Bir başka tanımda kapitalizm; sermayenin ve sermayedarların egemen olduğu bir sistem...

Kısaca kapitalizm, ticaret ve endüstrinin özel şahıslar tarafından kâr amacıyla kontrol edildiği ekonomik ve politik bir sistemdir.

Temel prensipleri birikim, sahip olma ve sermayeden kâr elde etmektir.

Kaşı seçeneği Sosyalizm ise, kamu yahut doğrudan işçi mülkiyetini ve üretim araçlarının yönetimini ve kaynakların tahsisini ve eşitlikçi bir toplum yapısını savunsa da daha ilk bunalımda geçtiğimiz yüz yılın sonlarında yıkılıp gitti...

* * *

İflaslar, işsizlik, keskinleşen sınıf çatışması, gözden düşen burjuva ideologları ve politikacıları, yerlerini alan yeniler, ideolojik-ekonomik-politik köklü dönüşüm programları vs…

Kapitalizmin bugüne dek yaşadığı bunalımların hangisi ele alınırsa alınsın, gözle görünen sonuçlar hep bunlar oldu.

Şimdi de içinde bulunduğumuz bunalım için bundan daha fazlası söylenebilir kuşkusuz.

Dünya kapitalist sistemi bir kez daha derin bir krizle boğuşurken, küresel sisteme karşı eleştiriler de yoğunlaşmakta.

Kapitalizm çıkış arıyor...

Bu krizi de küreselleşme ile aşmak istiyor...

Bu kapsamda yaşadığımız dünyada, uluslar, toplumlar ve yerel gruplar arası karşılıklı ilişkilerin ve etkileşimlerin genişlemesi, derinleşmesi ve hızlanması ile ilgili tüm eğilimleri ve olguları kapsayan küreselleşmeye nasıl bakmak gerekir?

* * *

Tarih boyunca, toplumun üretim güçlerinde görülen değişme ve gelişmeye uygun olarak, insanların üretim ilişkileri, ekonomik ilişkileri de değişmiş ve gelişmiştir.

Peki, yeni bir krizin içinde olan kapitalizm bu bunalımı da aşabilecek mi?

Kapitalizm içine girdiği her krizde öyle yahut böyle bir çözüm buldu ve kendine yeni bir yaşam alanı açtı.

Sistem kendini onarırken, kimi yandaşlarını, alışkanlıklarını da değiştirdi...

Kendi yaşamı için birilerinin alandan çekilmesine göz yumdu..!

Kapitalizm, her keresinde çevresini önemli ölçüde değiştirmiş ama yaşamasını da sürdürebilmiştir.

Şimdi de yapmaya çalıştığı odur…

Kürselleşme kaçınılmaz bir olgudur…

Trump bunu görmüyor olabilir mi?

Öyleyse neden sınırları kapatmaktan, dilediğine, istediği gümrük vergilerini koymaktan söz etmektedir?

Bütün uluslararası eğilimlere, anlaşmalara, evrensel kurallara aykırı davranmaktadır?

Bana kalırsa sistemin özüne ters düşse de siyasi çıkarlar ve popülist inançları ağır basıyor..!