2020 yılında Büyükşehir Belediyesi’nden Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesine alınan Mahfel Bursa’nın önemli bir tarihi mekânı...

Hangimiz bahçesindeki ağaçların gölgesinde serinlemedik, bir bardak demli çay eşliğinde?

Hangimiz dost sohbetlerinde bulunmadık Türk kahvesiyle gençlik yıllarımızda?

Ama bu günlerde işletmeci zaten pahalı sattıkları çay, kahve, meyve suları ve soda’nın fiyatlarını öyle yükseltmiş ki, gidip de içebilene aşk olsun..!

Daha önceki yıllarda bir başka özel işletmeci döneminde de pahalılıktan şikâyet ediliyordu...

Sonra burası Büyükşehir Belediyesi iştiraki Burfaş tarafından sosyal tesis olarak işletilmeye başlanınca vatandaş rahatlamıştı...

Sonra yine ihaleyle şimdiki işletmeciye kiraya verildi...

Mahfel artık Büyükşehir’in malı değil...

Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde...

Ama sıradan vatandaşın yararlanamadığı bu yerde işletmeci Mahfel alanını kontrolsüz bir biçimde büyütmekte...

Olayın basına yansımasıyla gerçi Büyükşehir ve ilçe belediyelerince olaya el konulduğuna yönelik açıklamalar yapıldı ama Mahfel’in tarihi dokusunun örselenmemesi için en büyük duyarlılık gösterilmeli kuşkusuz.

* * *

Mahfel’in 1870’lerde Vorpahnam Gazinosu adıyla hizmet vermeye başladığı biliniyor.

Mahfel’in ilk adı Vorpahnam Gazinosu yani...

Ama ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor...

1855’teki büyük Bursa depreminden sonra Suphi Bey yönetiminde 1862'de yaptırılan  haritada Mahfel’in bulunduğu yerde (L) şeklinde boş bir arsa ve bunun batısında bir bahçeden söz ediliyor.  

1870’lerin sonrasında da (L) şeklinde bir binanın inşa edildiği söyleniyor buraya.

Avrupalı gezginlerin 1887’de Mahfel’de çekilen fotoğrafları olduğu da biliniyor.

Vorpahnam Gazinosu’nun Türklerin eline geçmesiyle birlikte Cumhuriyet Aile Çay Bahçesi adını aldığını aktarıyor Tarihçi-Yazar Tahir Deveci...

Daha sonraları da Türk Ocağı’nın 1913’te yine burada kurulduğunu belirtiyor Deveci.

Kurtuluş sürecinde de kurtuluş çarelerinin arandığı, siyasal görüşlerin tartışıldığı bir merkez halini alıyor Mahfel. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün de 17-28 Ekim 1922 tarihleri arasındaki ilk Bursa ziyaretinde Mahfel’e de geldiğini belirtiyor Tahir Deveci.  

Mahfel, 1950’li yıllarda emeklilerin, özellikle de emekli subayların toplantı yeri haline geliyor.

Mahfel binası 1980’de ‘korunması gerekli kültür mirası’ olarak tescil ediliyor.

* * *

Mahfel toplasal yaşamımız açısından önemli bir simge mekân...

Burası korunurken aynı zamanda halkın yararlanmada zorluklarla karşılaşmaması gerekiyor ama ne yazık ki tuvaleti bile yasak vatandaşa..!

Yani kurulduğu yıllarda meyhane ve bozahane, daha sonra kahvehane, Cumhuriyet döneminde de aile çay bahçesi halini almış Mahfel daha uygun fiyatlarla bir biçimde halka hizmet verebilmeli.

Kentin sivil dinamikleri Helkel'e kadar yürüyecekleri zaman bu mekânı toplanma noktası olarak kullanmaktadırlar hala. 

Kentin önemli bir uğrak noktası yani...

Geçmişte Reşat Nuri Güntekin, Oktay Akbal, Orhan Kemal, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Aziz Nesin gibi yazın sanatının ustalarının zaman geçirdiği, söyleştiği, insanların durup soluklandığı, çayını, kahvesini huzur içinde yudumladığı bir yer olmalı o Mahfel.

Yani o mekân, bu gün Vakıfların kıracısı tarafından ortalama Bursalının yararlanamadığı bambaşka bir işletmecilik anlayışıyla işletilmekte değil mi?                                                      

Nostaljiler ve 'Korunması gereken bir kültür varlığı'  unvanı…

Halk buranın eski günlerdeki gibi işletilmesini bekliyor.