Hava Durumu

Memur sayısı azaltılmalı, lojmanlar satılmalıdır...

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2025 17:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2025 17:47

Gelinen noktada geçim zorluğu insanları bu gün en çok sarsan bir konu olarak önemini arttırarak sürdürmektedir...

Ocak 2025 Ocak ayı enflasyonunun hala yüzde 5’lerin üzerinde seyretmesi, gelirleri belirli olan toplumsal kesimlerin yaşamını olumsuz etkilemeyi de sürdürmekte.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik bir yandan toplumsal kesimler arasında maaşlara her yıl yapılan oransal zamlarla artarken çalışan yahut emeklilerin psikolojilerini de olumsuz etkilemekte ve bunun sonucunda verimsizlik de artmaktadır...

Gelir dağılımının adil nitelikte olmaması, devletin, bu gelir dağılımına elinde bulunan araçlarla müdahalede bulunması gereğini bu gün çok açık olarak hissettirmektedir.

Türkiye’nin son yıllarda demokratikleşme ve ekonomik reformlar yönünde attığı adımlar kamu politikalarının yön değiştirmesine neden olsa da sorun hala çözülebilmiş, daha adil bir düzen beklentisi sona ermiş değildir...

* * *

Sosyal devlet anlayışının toplum kesimleri arasında hissedilmesinin sağlanmasının yolu makro gelişmelerin mikro olarak da vatandaşa yansımasının sağlanmasıdır...

Gelir dağılımı adaletsizliğinin ilk etkisi karşılıklı güven ortamının zedelenmesi ve toplumdaki adalet duygusunun zarar görmesidir. Gelecek beklentisi kalmayan insanların kendilerine yatırım yapma isteği kalmamakta, çalışarak kazanma olanağı kalmayan insanlar haksız kazançlara yönelmektedirler.

Yaşam pahalılığının böylesi sürdüğü bir süreçte ticari ahlak da giderek bozulmaktadır...

Eski Başbakanlardan ve 9. Cumhurbaşkanı S. Demirel’in ‘Enflasyon dönemleri ahlaklı insanların bile ticari ahlakını bozar’ sözünün ne kadar doğru olduğu bu günlerde çok daha açık olarak anlaşılmaktadır.

* * *

Alış-Veriş mekânlarında her isteyenin kafasına göre fiyat uygulaması, hemen her hafta etiket fiyatlarının değiştiğinin gözlenmesi ve bunun hiçbir reel ekonomik gerekçelerle açıklanamayacak boyutlara varması genel bir uygulama haline gelmiş bulunmaktadır.

Bu konudaki karamsarlık ve yılgınlık insanlarımız, özellikle genç nüfus arasında yayılmakta bu da sosyal ve siyasi sorunlara zemin hazırlamaktadır..!

Evet, kişi başına düşen milli gelirin sürekli artmasına karşın bu büyümeden yeterli oranda yararlanamadığını düşünen düşük gelir gruplarının gelir dağılımındaki eşitsizliğin önemli ölçüde giderilememesi, bu konuya ilişkin yapılan tartışmaların artmasına yol açmaktadır...

* * *

Gelir dağılım adaletsizliğine kaynak olarak sürekli artan memur sayısının azaltılması ve güvenlik, sağlık, yargı dışında tüm lojmanların elden çıkarılmasından elde edilecek gelir, aynı şekilde sosyal tesislerin satışından karşılanabilir...

Nüfusuna oranla benzer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırılamayacak kadar çok olan resmi binek aracı da azaltılmalıdır.

2020-2022 döneminde yaşadığımız salgın sürecinde kamu hizmetlerinin kurumlarda bulundurulan sınırlı sayıdaki kamu personeli ile hemen-hemen aynı seviyede yürütülmüş olması kamu sektöründeki mevcut personel sayısının fazlalığına ilişkin işaretlerden biridir.

Kaldı ki bu gün internetin yaygın kullanımı da daha az kişiyle daha fazla verimlilik sağlanabilmektedir.

Yani ülkemizdeki temel sorun personel sayısıyla birlikte istihdamdaki verimsizliktir...

İstihdamda verimsizliğin azaltılması kamu personeli gereksiniminde azalmayı beraberinde getireceğinden kamu harcamalarında tasarruf da sağlamış olacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.