Bir gün adamın biri hanımı ile aksam yemeğine oturur. 

Bakar yine aynı yemek, her gün rutin yemekler, dayanamaz;
-Hanım, her gün aynı yemekler, bıktım artım bunlardan yarın ben bir tavuk alayım da, sen de pişir, adam gibi bir tavuk yiyelim’ der.
Karısı;
-Adam ne biçim konuşuyorsun, insan nasipse yiyelim, der.  

Adam;

-Yahu avrat nasibi mi var bunun, ben parayı vereceğim, sen de pişireceksin o kadar, hepsi bu.

Kadın sesini çıkarmaz, ertesi gün kararlaştırdıkları gibi adam bir tavuk satın alır, hanımı da pişirir...

Aksam kadın sofraya tavuğu koyar.  

Kadın mutfakta salatayı hazırlarken, adam yemek için paldır kuldur tavuğu parçalar.

İlk lokmayı tam eliyle ağzına götürdüğü anda kapı çalınır.
Kapıya akşam-akşam erkeğin bakması lazım, ağzında yemekle de kapıyı açmak olmaz, mecburen lokmayı geri bırakıp kapıya yönelir.
Bakar ki kapıda polisler;
-Hakkında ihbar var, yasa dışı işler yapıyormuşsun, yürü karakola, derler.
Adam çaresiz aç bir şekilde karakola gider...

Bunu içeri alırlar, başlarlar sorgulamaya.

Üç gün üç gece konuşturmak için bir yığın sorular sorarlar.

Sonunda ihbarın yalan olduğu anlaşılır, adamı salıverirler.

Adam bitkin bir şekilde evin yolunu tutar...
Eve gelir, kapıyı çalar...

İçeriden karısı korku ile sorar;
-kim O?
Adam yanıt verir;

-Nasipse kocan..!

(Seçme öykülerden alıntı) 

Kıssadan Hisse:

Yaşam, Yaradan tarafından tasarlanmış çok boyutlu, çok değişkenli, sonucu belli harika bir denklemdir.

Hepimiz bir yazgı planıyla dünyaya geliyoruzve nasibimiz biz doğmadan çok önce belli yani...

Yani bu dünyada sahip olduğumuzu sandığımız mal, mülk, şan, şöhret, başarı, hepsi geçici.

Özetle rızkımızın ne ve ne kadar olduğu oyuna ilk girdiğimizde belli yani.

Ama yolda özgür iradeyle seçimlerde bulunabilir belki daha fazla iyilik yapabilir, bize sunulanları daha çok paylaşabilirsek daha da büyük bolluklara ulaşabiliriz.

Yahut da tam tersi şekilde hazırdan yiyip daha da kötü koşullarla oyunu bitirebiliriz..!

Kimse kimsenin kısmetini alamaz, yiyemez.

Çünkü insan için takdir edilmiş bir nasip mutlaka ona gider. 

Başkası için ayrılan bir şey ise yanlışlıkla o insana gitmez...

İstediğimiz şeylerin bizim için hayırlı olup olamayacağını bilemeyiz. 

Bu nedenle Allah kulun isteğini hikmetine uygun olarak dilerse istediği şeyin aynısını verir, dilerse daha hayırlısını verir. 

Yazgının ve kısmetin Allah’tan geldiğine inananlar için rızık ve yazgı manevi teslimiyetinizi artırır. 

Nasip değilmiş sözleri, başarısızlık esnasında insanın yüreğine su serpen ifadelerdir. 

Nasibin dağın altında da olsa sana isabet eder ve payımıza düşen bizi bulur. 

Bazı şeyler nasipse olur, kısmetse olur. 

Sen olmaz dersin, olmazlar gelir seni bulur. 

Sen yine de çaba göster, sabırlı ol, şükret, dua et ve bekle...

Rabbine sığın, inancına yaslan...