Hava Durumu

ÖMRÜMÜZ UZUYOR MU, KISALIYOR MU?

Yazının Giriş Tarihi: 27.07.2022 15:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.07.2022 15:34

İlk insandan itibaren önemli bir süreçte insan ömrünün ortalama 18-20 yıl olduğunu söylüyor araştırmacılar.
Ancak, 18. yüzyılın sonunda başlayan sanayi devriminden sonra ve özellikle 1950'den itibaren dünyada ortalama ömrün hızla uzadığı belirtiliyor...

2000'li yıllara gelindiğinde de ömür uzunluğunun giderek arttığı, örneğin Japonya'da ortalama ömrün 82-83 yıla ulaştığını biliniyor.
Peki, gıdalara onca kimyasal karıştırılması, çevre kirliliği ve yeniçağın stresine karşın insan ömrü neden artıyor?

Bunun nedeninin insanın genetik yapısının değişmesinden kaynaklanmadığını, başkaca gelişmelerin buna yol açtığını belirtiyor uzmanlar.

Burada en önemli faktörün, çevre olduğu söyleniyor…

Çevresel koşullarda söylenenlerin ve bilinenlerin aksine giderek iyileşmenin söz konusu olmasının en büyük etken olduğu belirtiliyor insan yaşamının artmasında.

Yani insan, çevresel koşulları kendi lehine çevirebildiği oranda yaşam standardı yükselmiştir.

Ancak iklim değişimleri, çevresel yapının bozulması gelecek adına ne düşündürüyor insanlığa?

Bu da ayrı bir konu hiç kuşkusuz!..

* * *

Araştırmalar, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de ortalama yaşam süresinin arttığını gösteriyor.

Türkiye’de ‘doğuşta beklenen yaşam süresi’, 1950’de 46 yıldı.

Bu rakam 2000’de 66 yıl oldu…

2015’te 78 yıl (kadınlarda 80,7, erkeklerde 75,3).

Bugün, Türkiye’de 65 ve daha büyük yaşta 9 milyon kişiden fazla insan yaşıyor.

2070’te, her dört kişiden biri 65’in üstünde olacağı öngörülüyor.

Bu gün bile Japonya’da nüfusun yüzde 21’inden fazlası 65’inde ya da daha büyük örneğin.

Almanya, Yunanistan, İtalya ve İsveç’te yaşlı nüfus oranı yüzde 20’ye yükseldi bile bu gün.

Amerika’da 65 ve daha büyük bireylerin oranı son 100 yılda üçe katlanmış.

Bugün Avrupa’da doğuşta beklenen ortalama yaşam süresi 80 yıl, Afganistan’da ise 42 yıl!..

2050’de dünya nüfusu 9,5 milyara, 100 yaş üzerindekilerin sayısı 3,2 milyara ulaşacakmış.

2100’de ise dünyada doğuşta beklenen yaşam süresinin 100 yıl olacağı öngörülüyor.

* * *

Antibiyotiğin keşfi, yeni tedavi yöntemleri, teknolojik gelişmeler, sağlık personeli sayısının artması, sağlık hizmetlerine ve sağlıkla ilgili bilgilere erişimin kolaylaşması ve kalitenin artması ömrün uzamasında etkili oluyor hiç kuşkusuz.

Türkiye’de bu konuda sağlık alanında son yıllarda önemli gelişmelerin yaşandığını hepimiz görüyoruz.

Bununla birlikte gelişen bilinç de insan sağlığı üzerinde önemli rol oynamakta.

Ekmek yeme alışkanlıklarının azaltılması, gazlı içeceklerden uzak durma, olabildiğince şekeri az tüketme ve stersi kontrol altında tutabilme ve hareketlilik bilincinin yaşam süresini arttırdığı açık.

Ama uzun ömrümüzün 30-40 yılını hasta ve yaşlı olarak geçirmek istemiyorsak eğer, hiç kuşkusuz şükür ve dua ile birlikte dikkat etmemiz gereken başka şeylerin de olduğu asla unutulmamalı.

* * *

"Allah sizi topraktan, sonra bir damlacık sudan yarattı. Sonra da size eşler kıldı. Bir canlının ömrünün uzun olması da kısa tutulması da mutlaka yazgıya uygun olarak gerçekleşir. Kuşkusuz bunlar Allah için kolaydır." (Fatır, 35/11)

Bu ayette bir taraftan Allah’ın yaratıcılık sıfatına değinilirken, diğer taraftan da O'nun bütün yaratılmışlara ait ayrıntıların bilgisine sahip olduğu belirtilmektedir.

O her şey hakkında önceden bilgi sahibidir...

İnsanların ne yapıp, nasıl yaşayacaklarını da önceden bilmektedir yani...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.