Hava Durumu

ÖN YARGILARIMIZ

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2022 18:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2022 18:08

Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına gereksinim duyduğunu düşünüyormuş.
Ama ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş.
Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
"Yapacağın şey su, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi yinele, sonra 20 adım; yanıt alana kadar aynı şeyi yinele”
O aksam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş.
40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Yanıt yok, mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu yinelemiş.
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Yine yanıt yok... 
Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve yeniden sormuş
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Hala yanıt yok... 
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu yinelemiş;
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Yine yanıt alamamış... 
Bu kez karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu yine sormuş;
"Hayatım bu aksam yemekte ne var?"
Bu kez kadını duymuş;
"Hayatım beşinci kez söylüyorum, Tavuk, tavuk..!”
  Alıntı; (Stephen Covey)

Kıssadan Hisse:
Özeleştiri, kişinin kendi hakkında yaptığı değerlendirmesidir. Bir diğer anlamı ise kişinin kendi kendini eleştirmesidir. Kişinin kendini yargılaması ve doğrularını, yanlışlarını ayırt etmeden söylemesi olarak bilinir.
Belki de genelde düşündüğümüz gibi sorun daima karşımızdaki kişilerde olmayabilir. 
Sorunların nedenini biraz da kendimizde aramalıyız..
Çoğu kez çevremizdekileri eleştirirken aynı hatanın bizde de olduğunu göremiyoruz.
Önce kendimizi kontrol edip daha sonra çevremize bakmalıyız.
Karşısındakinin gerçek yüzünü bilmeyen kimseler, çoğu kez ölçüsüz bir şekilde insanı göklere çıkartır yahut yerin dibine sokar. 
Kendini özeleştiriye tâbi tutan insanın özgüveni artar. 
Hatasından, yanlışından kurtulma zevkini tadar. 
Kendini sıkça eleştiren, kendisinin farkında olan başkalarının eleştirilerine karşı da tahammüllü olur.
Günümüzde ne yazık ki, çoğumuz başkalarını eleştirme konusunda kıyasıya bir yarış içindeyiz neredeyse.
Başkalarının hatasını incelemekten kendisine dönüp bakma fırsatı bulamıyoruz. 
Aslında iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmamız gerek... 
Başkalarını bir eleştirirken kendimizi bin eleştirmeliyiz. 
Biz ne kadar kendi kusurlarımızla meşgul olursak, o kadar başkalarının kusurlarını aramaktan kurtuluruz. 
Ne kadar kendi derdimizle meşgul olursak, o kadar kendimizi bulmuş oluruz. 
Sınırlarımızı bilmek durumundayız... 
Bugün başımıza gelenlerin pek çoğu sınırlarımızı aşmaktan gelmektedir. 
Haddimizi bilmek, kulluğumuzu bilmek, acizliğimizi, kusurlarımızı ve varsa, üstünlük ve meziyetlerimi bilmek demektir. 
Haddini bilen, nerede ne konuşacağını, nerede, kime karşı ne yapacağını bilir. 
Kendini eleştirmeyi öğrenen, başkasına yönelttiği eleştirilerin de aşırılıktan uzak ve insaflı olur. 
Herkesten dört dörtlük olmasını beklememeliyiz... 
İç dünyamızda kendimizle yaşadığımız her bir diyalog, her bir alışveriş bizleri bir adım daha öteye götürmeye yardımcı olabilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.