ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK, SENDE DE BU ENSE VARKEN!..
Yazının Giriş Tarihi: 06.09.2020 17:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.09.2020 17:09
O arkadaşı der ki;
‘Seve seve verirdim ama maalesef bende de para yok ama sana istediğin parayı verebilecek varsıl birisini tanıyorum. İstersen sana onun yerini tarif edeyim, ona gidip benden selâm söylersen, gereken olan parayı verir’
Adamcağız ne yapsın, arkadaşının teklifini kabul etmiş.
Tarif Edilen yere gitmiş, o varsıl adamı bulmuş, arkadaşının selamını söyleyip, gereksinimi olan parayı istemiş.
Adam şöyle demiş;
‘Tabi ki veririm ama bir koşulla. Birazdan burada bir tren duracak, trenden kilolu- kısa boylu, ensesi kalın bir adam inecek, o adamın ensesine kuvvetli bir tokat vuracaksın. Ben de sana istediğin parayı vereceğim’
Yoksul adam; ‘Ben nasıl böyle bir şey yapabilirim?… Ben o adama tokat atarsam, adam bana neler yapmaz ki?’ diye bu işten vazgeçmek istediyse de varsıl adam;
‘Sen parayı istemiyor musun? Merak etme, hiç bir şey olmaz’ demiş…
Zavallı adam umarsız bu ilginç teklifi kabul etmiş…
Tren gelmiş, tarif edilen adam trenden inmiş, paraya ihtiyacı olan adam usulca yaklaşarak adamın ensesine okkalı bir tokat patlatmış. Tokatı yiyen adam fena halde sinirlenmiş ve geriye dönerek adamın yakasına yapışmış…
‘Sizi bir arkadaşıma benzettim, çok özür dilerim’ deyince tokatı yiyen adam yumuşamış oradan uzaklaşmış…
Varsıl adam anlaştıkları gibi parayı vermiş ve ‘Ne zaman paraya gerek olursa yine gel’ demiş…
Adamcağız bir süre sonra yine paraya sıkışmış, hemen aklına o paralı adam gelmiş, ona yine başvurmuş.
Adam, ‘Hoş geldin ama trene daha bir saat var’ deyince zavallı adam meseleyi anlamış. Aynı adam trenden çıkınca ensesine bir tokat vuracak… ‘Nasıl bir mazeret bulacağım’ diyerek kara kara düşünürken tren gelmiş, ensesi kalın adam trenden inmiş, cesaretini toplayıp aynı şekilde adamın ensesine tokatı patlatmış…
Tokatı yiyen adam ‘yine mi sen’ diyerek deliye dönmüş.
Zavallı bu kez de;
‘Aman efendim ayağım kaydı, bir yere tutunayım derken, elim sizin ensenize geldi, özür dilerim’ deyince adam yine yumuşamış uzaklaşmış…
Bir süre sonra aynı olay üçüncü kez yinelenince, tokatı yiyen adam çok hiddetlenmiş ve ‘Ulan yine mi sen, sen çok fazla ileriye gittin’ diyerek adamı yakalamış.
Tokat atan adam bakmış bu kez şişman adamın elinden kurtuluş olanağı yok, şöyle demiş;
‘Dur arkadaş! Önce söyleyeceklerimi iyice bir dinle, sonra istersen beni döv, istersen öldür, ne yaparsan yap…Bak! Şurada duran adamı görüyor musun?… Aha onda bu para, bende bu yoksulluk sende de bu ense varken sen daha çok tokat yersin!’
Sağlıklı ve bereketli bir hafta diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK, SENDE DE BU ENSE VARKEN!..
O arkadaşı der ki;
‘Seve seve verirdim ama maalesef bende de para yok ama sana istediğin parayı verebilecek varsıl birisini tanıyorum. İstersen sana onun yerini tarif edeyim, ona gidip benden selâm söylersen, gereken olan parayı verir’
Adamcağız ne yapsın, arkadaşının teklifini kabul etmiş.
Tarif Edilen yere gitmiş, o varsıl adamı bulmuş, arkadaşının selamını söyleyip, gereksinimi olan parayı istemiş.
Adam şöyle demiş;
‘Tabi ki veririm ama bir koşulla. Birazdan burada bir tren duracak, trenden kilolu- kısa boylu, ensesi kalın bir adam inecek, o adamın ensesine kuvvetli bir tokat vuracaksın. Ben de sana istediğin parayı vereceğim’
Yoksul adam; ‘Ben nasıl böyle bir şey yapabilirim?… Ben o adama tokat atarsam, adam bana neler yapmaz ki?’ diye bu işten vazgeçmek istediyse de varsıl adam;
‘Sen parayı istemiyor musun? Merak etme, hiç bir şey olmaz’ demiş…
Zavallı adam umarsız bu ilginç teklifi kabul etmiş…
Tren gelmiş, tarif edilen adam trenden inmiş, paraya ihtiyacı olan adam usulca yaklaşarak adamın ensesine okkalı bir tokat patlatmış. Tokatı yiyen adam fena halde sinirlenmiş ve geriye dönerek adamın yakasına yapışmış…
‘Sizi bir arkadaşıma benzettim, çok özür dilerim’ deyince tokatı yiyen adam yumuşamış oradan uzaklaşmış…
Varsıl adam anlaştıkları gibi parayı vermiş ve ‘Ne zaman paraya gerek olursa yine gel’ demiş…
Adamcağız bir süre sonra yine paraya sıkışmış, hemen aklına o paralı adam gelmiş, ona yine başvurmuş.
Adam, ‘Hoş geldin ama trene daha bir saat var’ deyince zavallı adam meseleyi anlamış. Aynı adam trenden çıkınca ensesine bir tokat vuracak… ‘Nasıl bir mazeret bulacağım’ diyerek kara kara düşünürken tren gelmiş, ensesi kalın adam trenden inmiş, cesaretini toplayıp aynı şekilde adamın ensesine tokatı patlatmış…
Tokatı yiyen adam ‘yine mi sen’ diyerek deliye dönmüş.
Zavallı bu kez de;
‘Aman efendim ayağım kaydı, bir yere tutunayım derken, elim sizin ensenize geldi, özür dilerim’ deyince adam yine yumuşamış uzaklaşmış…
Bir süre sonra aynı olay üçüncü kez yinelenince, tokatı yiyen adam çok hiddetlenmiş ve ‘Ulan yine mi sen, sen çok fazla ileriye gittin’ diyerek adamı yakalamış.
Tokat atan adam bakmış bu kez şişman adamın elinden kurtuluş olanağı yok, şöyle demiş;
‘Dur arkadaş! Önce söyleyeceklerimi iyice bir dinle, sonra istersen beni döv, istersen öldür, ne yaparsan yap…Bak! Şurada duran adamı görüyor musun?… Aha onda bu para, bende bu yoksulluk sende de bu ense varken sen daha çok tokat yersin!’
Sağlıklı ve bereketli bir hafta diliyorum.