Hava Durumu

SABİT FİYAT UYGULAMASI OLACAKSA, DAR GELİRLİLERİ KAPSAMALI...

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2022 16:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2022 16:07

Ekonomi yönetiminin birinci gündem maddesi yaşam pahalılığı...

Fiyat artışlarını engellemek için geçen aylarda KDV indirimleri yapan hükümet maliyet artışlarının KDV'de yapılan indirim oranında fiyata yansımasını çok fazla olmasa da bir ölçüde etkiledi.

Marketlerde fiyatlara yansıma olmamasından şikâyet eden tüketicilerin isyanın ardından 3 Nisan'da açıklanan enflasyon oranının yüzde 61'i aşmasıyla ekonomi yönetimi yeni yöntemler aramaya başladı.

Bu arayış sonucu yeni ortaya atılan yöntem; Fiyat sabitlemesi!

25 ürüne kadar kimi temel gıdalarda sabit fiyat uygulamasının yapılacağına yönelik seslendirmeler yapıldı.

Belirlenecek ürünlerin yılsonuna kadar aynı fiyattan satılması gündemde.

Üreticilerin zarar etmemesi için de devlet sübvansiyon uygulamaya başlayacak.

Ekonomi yönetimini buna yönelten,  un, şeker, ayçiçek yağı fiyatlarında yaşanan büyük artışlar.

Şimdi enflasyon nedeniyle yükselen gıda fiyatlarında sabit modele geçilmesi düşünülüyor.

AK parti kurmayları bunun için çalışmalarını sürdürüyor...

* * *

Belirlenen ürünlerin fiyatlarının yılsonuna kadar sabit kalması sağlanacak.

Üreticilerin zarar etmemesi için de devlet sübvansiyon uygulamaya başlayacak.

Örnek olarak 16 liraya satılması gereken bir ürünün rafta 10 liraya satılması sağlanacak.

Aradaki 6 liralık fark da üreticiye devlet tarafından ödenecek.

Bu sayede enflasyonla mücadeleye karşı da önemli bir adım atılmış olacak.

Buraya kadar tamam, ancak bunun sorunu çözeceği yerde varsıl kesimlere yeni bir kıyak olacağı açık.

Çünkü Türkiye’de yapısal bir gelir dağılımı adaletsizliği var...

Kimi ürünlerde fiyatların indirilmesinden her kesin yararlanacak olması sosyal adalet ilkesine uygun değil.

Uygulamanın mutlaka dar gelirli alt kesim gurupları kapsaması sağlanmalı.

* * *

Öteden beri Türkiye’de kırmızı et fiyatlarının yüksekliğinden şikâyet edilir.

Yetkili ve uzmanlara bunu aktardığımda aldığım yanıt yeni bir soru oluyor...

Kime göre pahalı?’

Doğru, kime göre?

Türkiye’de ailelerin bir kısmının aylık geliri 50 bin liranın üzerinde.

Büyükçe bir kesimin de geliri 20-30 bin lira arası...

Asıl sorun ve asıl büyük kesim 3-5 bin liralık gelirle geçinmeye çalışmakta.

Sabit fiyat uygulamasının öncelikle bu alt gelir gurubuna yansıtılması daha mantıklı görünüyor.

Diğerleri için zaten sorun yok...

Bunun için Anayasal bir sorun da yok...

Olağanüstü dönemlerden geçmekteyiz ve devletin sosyal devlet politikalar uygulamasının önünde bir engel yok yani.

Unutulmamalı ki kimi anlarda ‘eşitlik adil olmaz’!

* * *

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2020'de bir önceki seneye kıyasla 1,2 puan artarak yüzde 47,5'e çıkmış.

En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,3 puan azalarak yüzde 5,9'a düşmüş.

Toplumun en varsıl yüzde 20'sinin gelirinin en yoksul yüzde 20'sinin gelirine oranı 7,4'den 8'e yükselmiş.

Yani gelir dağılımı eşitsizliği giderek artmakta...

 Yani makro ölçekte gelir artarken bunun alt gelir guruplarına yansıması yavaş oluyor ve makas açılıyor.

Dolayısıyla yeni alınacak karlarda alt gelir guruplarının öncelikli olarak göz önüne alınması gerektiği açık.

+++++++++++++

++++++++++++++++++++++++++++++++

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.