Hava Durumu

Seçimle gelinip, seçimle gidilen sistemlere ‘Diktatörlük’ denir mi?

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2024 21:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2024 21:21

Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulduğu günden 2024'e dek katıldığı seçimlerin tamamında birinci parti olmuş ve katıldığı 8 genel seçimin beşinde (2002, 2007, 2011, Kasım 2015 ve 2023) tek başına iktidar oldu...

Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan 2002 yılından beri girdiği 15 genel seçim, referandum ve yerel seçimi kazandı.

Ta ki son yerel seçim’e kadar (31 Mart 2024)...

Buna karşın CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kendisi sürekli seçim yitirmesine karşın Başkan Erdoğan’ı ‘Diktatör’ olmakla suçlayıp durdu.

Dahası bu suçlamalara yabancı siyasiler de katıldı...

Başkan Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı ile yaptığı basın toplantısında ‘Siz diktatör müsünüz’ sorusunu şöyle yanıtlamıştı;

Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve Cumhurbaşkanına ailesi dâhil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye’dir. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız, iddia ediyorum. Yazılı ve sosyal medyada ailem, eşim, çocuklarım olmak üzere her türlü hakaretle karşılaşmaktadır

* * *

Peki, gerçekten neredeyse 30 yıldır girdiği her seçimi kazanan bir siyasetçiye ‘Diktatör’ suçlaması yapılabilir mi?

Hiç kuşkusuz ‘Hayır’...

Evet, diktatör eğer gerçekten diktatörse, seçimle gitmez!

Ama bakınız 2024 yerel seçimlerinde ikinci parti konumuna düştü...

Ancak Cumhur İttifakı bunu sükûnetle kabullendi ve kapsamlı bir özeleştiri süreci başlattı.

Türkiye ne Rusya ne de başka ülkelere benzemez...

Türkiye’de seçimin yasak savmak için düzenlenen bir gösteri, sonucu önceden kesinlikle belli olan bir düzmece olduğunu söylemek olası olabilir mi?

Muktedir iktidarı seçimle bırakır mı’ sorusu ancak seçimleri muhalefetin gerçekten kazanmış olması durumunda yanıtını bulur.

* * *

Türkiye son çeyrek yüzyıldır seçimleri kavga dövüş olmadan atlatabilmektedir.

İsteyen istediğine oy verebilmektedir...

İktidarı değiştirmek istiyorsa muhalefete, muhalefeti değiştirmek istiyorsa iktidara oy vermektedir.

Bir sıkıntı yaşamadan oylar kullanılabilmektedir.

Sonuçlar herkes için istediği gibi olmayabilir.

Seçimlerin sonucunda bir taraf kazanır bir taraf kaybeder ama toplumun birbirine düşürülmesi ve içerde karmaşa oluşturulmaya çalışılması bu Milletin en büyük tehdidi ve tehlikesidir.

Türkiye’nin geleneksel ve güvenilir, kendine özgü seçim sistemi vardır.

Eksiklikleri olsa da demokratik bir ülkede yaşıyoruz...

Diktatörlüklerde ikinci bir seçim yapılmazdı...

Sandık başlarında bekleyen parti görevlileri eğer uyumaz yahut sandığı terk etmez ise hiç kimse sizin oyunuzu çalamaz.

Herhangi bir şekilde yanlışlık yapılırsa düzeltilir...

Seçim sonrası birçok yerde bazı partiler itiraz ederek sonuçları değiştirebildiler.

Resmi tutanaklar ve evraklar ile ve haklı gerekçelerde yapılan itirazlar kabul edilebilmektedir.

Evet, iyi kötü uygulanabilir bir demokrasimiz var bütün bunlar varken çıkıp sürekli seçim kazanan bir siyasiye ‘Diktatör’ denebilir mi?

Önümüzdeki süreç Türkiye için çok önemli...

Yerel yönetimlerin başarısı ne olacak, genel ekonomik durum hangi noktaya varacaktır, bunlar önemli.

Bu noktada partiler daha sıkı çalışacak ve seçmen yine bunlara göre oyunu kullanacaktır...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.