Siyaset, topluma hizmet aracıdır hatta en önemlilerindendir…
Siyaset tarihine bakıldığında insanın ortaya çıkışı ile birlikte başlamıştır siyaset.
Yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkiler siyasetin konusu olmuştur yani…
Ve Siyaset, ciddi bir iştir aynı zamanda...
Yine siyaset, tüm dünyada, siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır…
Demokrasilerde, partilerin ve siyasetçilerin, varlıklarının nedenidir siyaset.
Siyaset, sorun çözme ve proje üretme sanatıdır daha açık bir deyimle.
Ve siyasete uzak duranların siyasetçilerden de şikâyet etmeye hakları olmaması gerektiği açıktır.
* * *
Ne ki, Türkiye’de kurumlara güvende büyük bir sarsıntı yaşanmakta olduğu da ortadadır.
Türkiye’de kamu kurumlarına duyulan güven, dönem-dönem dalgalansa da kamuoyu araştırmalarının en dikkatle takip edilen başlıklarından biri olmayı sürdürmektedir.
Bu kez EuroPoll şirketi, 1–5 Kasım tarihleri arasında 28 ilde 3 bin 160 kişiyle gerçekleştirdiği çalışmada vatandaşlara şu soruyu yöneltilmiş;
‘İsmini okuduğum kuruma güveniyor musunuz?’
Araştırmanın sonuçlarının özellikle bazı kritik kurumlara yönelik güven seviyelerindeki düşüşü açıkça ortaya koyduğunu göstermektedir.
Ankette en yüksek güven oranı yüzde 75,4 ile AFAD göze çarpmakta…
AFAD’ı sırasıyla TRT, TFF, RTÜK ve TÜİK izliyor…
* * *
Geçen yılın sonlarında yapılan bir başka araştırma ise, (Toplum Çalışmaları Enstitüsü) Türkiye’deki toplumsal eğilimleri ölçmek amacıyla gerçekleştirilmiş.
Ve bu araştırmada katılımcılara ‘En güvenmediğiniz kurumu belirtir misiniz?’ sorusunu yöneltilmiş…
Anket yöntemiyle yapılan araştırmada 1.514 kişiye kimi sorular yöneltilmiş. Anketin hata payı ise artı eksi yüzde 2,5…
Ankete katılanların yüzde 25,1’i en güvenilmez kurum olarak siyasi partileri belirtmiş…
Bu durum, halkın siyasi kuruluşlara olan güvensizliğini gözler önüne sermektedir.
* * *
Oysa siyaset topluma hizmet için ciddi bir iştir…
Böyle olmasına karşın güven eksikliğinin nereden kaynaklandığı konusu önemlidir.
Öyle görünmektedir ki, siyaset kurumuna en büyük zararı yine siyasetçiler vermektedirler.
Siyasetin ve siyasetçinin saygınlığı önemlidir...
Siyasetçinin dün ne yaptığı değil, bu gün ne söylediğidir önemli olan…
Siyasetçi, ne söyleyeceğine olduğu kadar, ne söylemeyeceğine de dikkat etmelidir…
Siyasetçinin rakibi yine siyasetçidir, öyle olmalıdır.
Siyasetçinin muhatabı salt rakibidir, onun aile çevresi değildir.
Siyaset iş olsun diye değil, gerçekten iş yapmak, sorun çözmek, topluma hizmet için yapılmalıdır.
Siyasette taktik manevralar elbet yapılabilir.
Ama asıl amaç unutulmamalıdır.
Siyasetçi tutarlı olmalıdır yani…
* * *
Öyle görünüyor ki, ortaya çıkan güven eşitsizliğinin, gelir eşitsizliğiyle ilgili olduğu dikkat çekiyor…
Güven seviyesinin, yüksek gelirli ve düşük gelirli kişilerle yapılan anketlerde farklılık sergilendiği de sonuçlardan birisiymiş…
En dikkat çeken ‘Medyaya derin güvensizlik’ ise, bu alanda ivedi bir toparlanma sürecine girilmesi gerektiğini haykırmaktadır..!
Bunu da yine bir Medya aracılığı ile duyurmuş olalım…
Siyasetçiye güven duyulması için de yapılması gerekenler var kuşkusuz…
İletişimde Açıklık ve Dürüstlük, dürüstlük güvenin temelidir. ...
Diğerlerini de sözlerin tutarlılığı, duygudaşlık kurma, sır tutma, sorumluluk alma, kararlılık ve güvenilirlik, iyi dinleme becerisi, ilgi ve saygı gösterme, şeklinde sıralamak olasıdır…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Siyasetçilere güven neden azalıyor?
Siyaset, topluma hizmet aracıdır hatta en önemlilerindendir…
Siyaset tarihine bakıldığında insanın ortaya çıkışı ile birlikte başlamıştır siyaset.
Yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkiler siyasetin konusu olmuştur yani…
Ve Siyaset, ciddi bir iştir aynı zamanda...
Yine siyaset, tüm dünyada, siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır…
Demokrasilerde, partilerin ve siyasetçilerin, varlıklarının nedenidir siyaset.
Siyaset, sorun çözme ve proje üretme sanatıdır daha açık bir deyimle.
Ve siyasete uzak duranların siyasetçilerden de şikâyet etmeye hakları olmaması gerektiği açıktır.
* * *
Ne ki, Türkiye’de kurumlara güvende büyük bir sarsıntı yaşanmakta olduğu da ortadadır.
Türkiye’de kamu kurumlarına duyulan güven, dönem-dönem dalgalansa da kamuoyu araştırmalarının en dikkatle takip edilen başlıklarından biri olmayı sürdürmektedir.
Bu kez EuroPoll şirketi, 1–5 Kasım tarihleri arasında 28 ilde 3 bin 160 kişiyle gerçekleştirdiği çalışmada vatandaşlara şu soruyu yöneltilmiş;
‘İsmini okuduğum kuruma güveniyor musunuz?’
Araştırmanın sonuçlarının özellikle bazı kritik kurumlara yönelik güven seviyelerindeki düşüşü açıkça ortaya koyduğunu göstermektedir.
Ankette en yüksek güven oranı yüzde 75,4 ile AFAD göze çarpmakta…
AFAD’ı sırasıyla TRT, TFF, RTÜK ve TÜİK izliyor…
* * *
Geçen yılın sonlarında yapılan bir başka araştırma ise, (Toplum Çalışmaları Enstitüsü) Türkiye’deki toplumsal eğilimleri ölçmek amacıyla gerçekleştirilmiş.
Ve bu araştırmada katılımcılara ‘En güvenmediğiniz kurumu belirtir misiniz?’ sorusunu yöneltilmiş…
Anket yöntemiyle yapılan araştırmada 1.514 kişiye kimi sorular yöneltilmiş. Anketin hata payı ise artı eksi yüzde 2,5…
Ankete katılanların yüzde 25,1’i en güvenilmez kurum olarak siyasi partileri belirtmiş…
Bu durum, halkın siyasi kuruluşlara olan güvensizliğini gözler önüne sermektedir.
* * *
Oysa siyaset topluma hizmet için ciddi bir iştir…
Böyle olmasına karşın güven eksikliğinin nereden kaynaklandığı konusu önemlidir.
Öyle görünmektedir ki, siyaset kurumuna en büyük zararı yine siyasetçiler vermektedirler.
Siyasetin ve siyasetçinin saygınlığı önemlidir...
Siyasetçinin dün ne yaptığı değil, bu gün ne söylediğidir önemli olan…
Siyasetçi, ne söyleyeceğine olduğu kadar, ne söylemeyeceğine de dikkat etmelidir…
Siyasetçinin rakibi yine siyasetçidir, öyle olmalıdır.
Siyasetçinin muhatabı salt rakibidir, onun aile çevresi değildir.
Siyaset iş olsun diye değil, gerçekten iş yapmak, sorun çözmek, topluma hizmet için yapılmalıdır.
Siyasette taktik manevralar elbet yapılabilir.
Ama asıl amaç unutulmamalıdır.
Siyasetçi tutarlı olmalıdır yani…
* * *
Öyle görünüyor ki, ortaya çıkan güven eşitsizliğinin, gelir eşitsizliğiyle ilgili olduğu dikkat çekiyor…
Güven seviyesinin, yüksek gelirli ve düşük gelirli kişilerle yapılan anketlerde farklılık sergilendiği de sonuçlardan birisiymiş…
En dikkat çeken ‘Medyaya derin güvensizlik’ ise, bu alanda ivedi bir toparlanma sürecine girilmesi gerektiğini haykırmaktadır..!
Bunu da yine bir Medya aracılığı ile duyurmuş olalım…
Siyasetçiye güven duyulması için de yapılması gerekenler var kuşkusuz…
İletişimde Açıklık ve Dürüstlük, dürüstlük güvenin temelidir. ...
Diğerlerini de sözlerin tutarlılığı, duygudaşlık kurma, sır tutma, sorumluluk alma, kararlılık ve güvenilirlik, iyi dinleme becerisi, ilgi ve saygı gösterme, şeklinde sıralamak olasıdır…