Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su, salt insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da kendisidir.

Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunmaktadır.

Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan istemi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir.

Bugün mevcut su kaynakları, artan nüfus, küresel ısınma, tarım, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurların tehdidi altında ne yazık ki.

Başta sanayileşme ve kentleşmenin yol açtığı kirlenmeler nedeniyle birçok su kaynağı kullanılamaz hale geliyor hızla.

Bu durum su hizmetlerinde etkin bir yönetim sisteminin oluşturulması gerektiğini göstermektedir.

* * *

Su tasarrufu, kişisel temizlikte, konforumuzda ve gereksinmelerimizi karşılama yeterliliğinde herhangi bir azalma olmadan suyu verimli kullanmak, israf etmemektir.

Aynı işi daha az su kullanarak yapmaktır yani...

Su tüketiminde verimliği arttırmak, günümüz koşullarında bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir.

Kaynaklar sınırlı olduğu için bu gerçekten bir zorunluluktur.

Su tüketimini azaltmanın, sıcak su üretimi için harcanan enerji maliyetlerini düşürmenin, su kaynaklarımızı korumanın en hızlı, en ucuz ve en temiz yolu su  ve enerji verimliliğinden geçmektedir.

Ülkemiz Avrupa’ya göre su kaynakları açısından daha zengin değil, tersine daha fukaradır.

Var olan ve halen kullanılmakta olan enerji bakımından da fukara bir görüntü vermektedir.

Ve cari açığımızın hemen tamamına yakını da enerji için ödenen dövizden kaynaklamaktadır.

Öyleyse bu durumda her ikisinden de tasarruf etmek zorunluluğumuz vardır.

Büyümekte olan sanayimizin gereksinimi olan enerjiden tasarruf daha zor olacağına göre sudan tasarruf daha akılcı ve gerçekçi görünmektedir.

* *

Enerji tasarrufu üretimde, iş gücünde bir azalma olmadan enerjiyi verimli kullanmak, israf etmemektir.

Aynı işi daha az enerji kullanarak yapabilmektir yapılabildiği ölçüde.

Buhar, hava, gaz, ısı ve elektrik enerjisi kayıplarını önlemek, atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesidir.

Bununla birlikte su tasarrufu daha önemli ve kolay hale gelmektedir.

İklim değişikliği yüzünden havanın dengesinin bozulması aşırı hava olaylarına, su mevcudiyetinin öngörülememesine, su kıtlığının şiddetlenmesine ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır.

Öyleysek yapılacak olan şey var olanı hovardaca harcamamaktır.

Araştırmalar yüzde 50 su tasarrufunun yüzde 20 enerji tasarrufuna

Karşı geldiğini göstermektedir.

Yani eğer su tasarrufu yapıyorsanız, aynı zamanda enerji tasarrufu yapıyoruz demektir. 

Bu yolla su getirecek enerjiyi üretmek için çıkacak sera gazı da azaltmış oluruz.

Son yıllarda su yönetimi alanında önemli gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır.

Su Yönetimi gibi yönetim sistemleri ortaya çıkmış ve kullanılmaya başlanmıştır.

Sürdürülebilir su yönetimi de, su kaynaklarının uzun süreçte korunmasını ve verimli kullanılmasını hedefleyen bir yaklaşımdır.

Bu, suyun, ekosistemlerin sağlığını korurken aynı zamanda var olan ve gelecek nesillerin gereksinimlerini karşılayabilecek şekilde yönetilmesini gerektirir...