Hava Durumu

Süreyya’nın Sırrı..!

Yazının Giriş Tarihi: 05.05.2025 20:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.05.2025 20:13

Geçtiğimiz Pazar günü yaşamını yitiren Yönetmenlik, Senaristlik, Oyunculuk, Müzik yapımcısı, Gazeteci, Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya her görüşten geniş yığınlara bir hoş seda bırakarak bu dünyadan göçtü...

Emaneti teslim etti yaratana...

O‘nu ilk 2006 senaryosunu kendi yazdığı, yönettiği ve 2007’de Adana Film Festivali’nde ‘En iyi film Ödülü’ Beynelmilel filmi ile tanıdı kamuoyu...

Sonra Ülke TV’de Meksika Sınırı adlı edebiyat programında gördük O’nu...

İsmail Kılıçarslan, Tarık Tufan ve Selahattin Yusuf’un hazırlayıp, sunduğu Ülke TV’deki bu programa konuk olarak katılan Sırrı Süreyya Önder’i alışılmışın dışında bir televizyon programında izlemiştik...

2008 yahut 2009 yıllarında birkaç kez izleme olanağı bulduğum Meksika Sınırı programından O’nun ile birlikte yüzüne aşına olduğum yazar Selahattin Yusuf’u, Bursa’da Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Yapımcı ve Senarist, “80’ler ve Çocuklar Duymasın” dizilerinin Yapımcısı, Yönetmeni, Birol Güven’in de katıldığı Bursa Büyükşehir Belediyesi Sinema ve Televizyon Akademisi, Öğrenci Performansı Gala Gecesi’nde aynı sırada, yan yana oturduğumuz koltuklarda tanımıştım.

Dahası tanıyamamış, ara sıra yüzüne bakıp-bakıp-‘Ben bu insanı nereden tanıyorum’ diyerek usumu zorlamış, sonra da dayanamayıp, ‘Sizi ben nereden tanıyor olabilirim’ diye kendisine sormuştum.

O da, ‘Ben Selahattin Yusuf’ demişti...

Ne yalan söyleyeyim, başlangıçta ismi bir çağrışım yapmamıştı, sonra Sırrı Süreyya Önder’in de konuk olarak katıldığı o televizyon programını, yani Meksika Sınırı programını ve edebiyat söyleşilerini anımsamıştım.

Telefon alıp-verip tanışmıştık...

* * *

Geçtiğimiz Pazar günü yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder hemen bütün siyasal kesimlerle kolay iletişim kurabilen, siyasete girerken ağabeyine ‘Dökülen kanın durması, barışın sağlanması gerek, kızıma yaşanabilir bir ülke bırakmak istiyorum’ diyen bir barış insanıydı.

Kendisi de zaten ölümünden 20 gün önce bir televizyon programında ‘Ben bir Barış emekçisiyim’ demişti...

Özellikle son ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde kendi siyasal görüşüne uzak-yakın hemen tüm kesimlerin sempatisini kazanan yönü, nüktedan kişiliği ve sıcaklığı ile öne çıkıyordu.

Ölümü birçok insanın içini burktu kuşkusuz, çoğu kişi onunla ilgili iyi şeyler söyledi, yazdı, çizdi...

Değerli dostum gazeteci Mehmet Ali Yılmaz’ önceki gün O son yolculuğuna uğurlanırken sosyal medyada “Sırrı neydi ki bu Süreyya’nın?” diye bir soru sormuştu...

Karşılığını kendimce ‘yapmacıksız davranışları ve içtenliğiydi’ yazmıştım...

Çok kişi gibi bana da söylem ve eylemleri yapmacıksız geliyordu...

* * *

O tarihe ismini yazdı, gitti...

Böyle bir zamanda, böyle bir kitleyi bir araya getirmek her kese nasip olmuyor bu dünyada.

Herkesin gönlüne taht kurdu, ‘Terörsüz Türkiye’nin geleceğine yönelik umutları arttırdı Önder...

Kuşkusuz ‘Her nefis ölümü tadacaktır’ gerçeği yanında yine her ölüm de erkendir biraz, değil mi?

Ölümüne neden olan kalp krizinden 3-5 gün önce bir televizyon kanalında rahatsızlıklarından söz edip, ‘Menzile yaklaşıyoruz anlaşılan, ölüm hak, bu dünyada ölmeyen kimse yok, bir kişi olursa ikincisi de ben olmak isterim’ dediğine tanıklık etmişliğimiz, onun ne kadar da tevekkül sahibi olduğunu anlatıyordu.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun inşallah...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.