Hava Durumu

‘Terörsüz Türkiye’ öyle yahut böyle gerçekleşecek...

Yazının Giriş Tarihi: 07.03.2025 13:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.03.2025 13:48

Terör Örgütü sözde lideri Öcalan tarafından yapılan kritik silah bırakma çağrısı ve bu çağrıya verilen yanıt Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı sayılmakta...

Bilineceği gibi ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin en önemli safhalarından biri, bölücü örgütün kayıtsız-koşulsuz olarak silah bırakması ve kendini feshetmesidir...

Varılan son gelişmelere bakılırsa MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te attığı tarihî adım ve bunun devamında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade, ilk sonucunu vermiş bulunuyor...

Silahların bırakılması ve fesih işleminin gerçekleşmesi durumunda, yarım asırlık bir kanlı serüven sona ermiş ve yeni bir sürece girilmiş olacak hayırlısıyla...

* * *

Şimdi gelişmeleri temkinli bir iyimserlik içinde bekleyenlerimiz sonucun hayırlara vesile olmasını dilemekte...

Devletin üst kademelerinin öngördüklerinin yanında süreci dışarıdan izleyen bizim gibilerin temkinli bir iyimserlik içinde olmalarından daha doğal olanı olamaz kuşkusuz...

Ancak görünen şu ki, içeride ve dışarıda ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin gerçekleşmesine karşı ayak sürten pek çok irili ufaklı unsur ve Aktör bulunmakta..!

Bu noktada özellikle dış aktörlere çok dikkat etmek gerekirken, iç cepheyi de sıklaştırmak gerekiyor...

Yeni safha hakkında kimilerimizin iyi niyetli duyarlılıkları yanında gerçekten kötü niyetlilerin de var olduğu yadsınamaz bir gerçek olsa gerek..!

* * *

Halen ‘Terörsüz Türkiye’ için masada ve sahada çalışmalar sürmekte...

Terörle mücadele ve terörün bitmesi birinci koşul...

Yani arazide örgüt silahları elinde tuttuğu sürece teröristlere karşı operasyonlar sürecek...

Teröre karşı mücadele zaten öteden beri açık ve şeffaf şekilde başarıyla sürdürülmekte...

Silahla varılacak yer olmadığı herkes tarafından içselleştirilmiş görünüyor...

Zaten Öcalan, Demokratik Toplum Gereksiniminin ‘kaçınılmaz’ olduğunu vurgulayıp, ‘Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin’, tarihsel toplum sosyolojisine yanıt veremediğini savunuyor...

Hatta Öcalan'ın çağrısında salt federasyon yahut özerkliğin değil, ‘idari özerkliğin bile seçenek çözüm modeli olmaktan çıkarması gelinen nokta açısından önemli olsa gerektir...

Anlayana..!

* * *

Ne ki, yine de eğer ‘Terörsüz Türkiye’ gerçekleştiğinde, şimdiye kadar terör yapısının varlığı gibi nedenlerle gerçekleştirilemeyen ‘yerel Yönetimlere daha çok yetki verilmesi ve daha etkin bir hale getirilmesi’ konusu neden gündeme getirilmesin?

Türkiye, Avrupa Yerel Yönetimler Avrupa Konseyi tarafından 15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açılan ve 1988 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Konseyi Kararını Türkiye terör nedeniyle çekinceli olarak imzalamıştı...

Unutulmamalı ki, bu çekincenin Avrupa Konseyi tarafından kaldırılması, Serbest Vize Uygulamasının başlamasının da bir ön koşuluydu...

Yakın gelecekte ‘Terörsüz bir Türkiye’ de yerel yönetimlerde vatandaşa daha kolay ve daha çabuk hizmet ulaştıracak bir düzenleme neden yapılamasın?

Kuşkusuz bunlar gelecek günlerin, kardeşliğin pekiştiği Terörsüz bir Türkiye’nin konusu...

Türkiye’nin bu metni imzalayan 45 Avrupa Konseyi Üyesi’nden daha az demokratik bir ülke olması düşünülebilinir mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.