Türkiye’de Kırsal Kalkınma Kooperatifçiliği neden gelişemiyor?
Yazının Giriş Tarihi: 03.07.2025 20:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.07.2025 20:38
Tarım, zenginlik üreten bir sektör olarak ülkelerin sanayileşmesinde büyük rol oynar...
Tarım sektörünün oynadığı bu roldeki en büyük pay ise üretici örgütlerinindir.
Üretimden pazarlamaya kadar örgütlü bir yapıda hareket eden üreticiler, gerek kendileri ve gerekse ülkeleri için yararlar sağlamışlar ve güçlü üretici örgütleri sayesinde, tarım-sanayi bütünleşmesini başarı ile kurmuşlardır.
Kurdukları pazarlama yapısı ile de pazardan daha fazla pay almışlar ve ürettikleri ürünlerden daha fazla gelir elde etme olanağına kavuşmuşlardır.
* * *
Günümüzde, tarımsal örgütlenmenin en yaygın olduğu ve geliştiği ülkelerin başında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gelmektedir.
Avrupa Birliği’nde, tarım kesimine yönelik politikaların oluşturulmasında ve bu politikaların uygulanmasında tarımsal örgütlerin önemli bir yeri vardır...
Avrupa’da tarıma dayalı sanayinin yaklaşık yarısı bu örgütler aracılığıyla yürütülmektedir.
Bu durumu Türkiye ile karşılaştırdığımızda çok gerilerde kaldığımız çok açıktır.
Sayısal olarak kurulu bulunan tarıma dayalı Kırsal Kalkınma kooperatif sayısı çok olmasına karşın aktif çalışan kooperatif sayısının azlığı tarıma dayalı sanayi içinde etkinliğinin de az olmasına yol açmaktadır.
Oysa kooperatifler, kırsal kalkınmada, kıt kaynaklara sahip olan üreticilerin verim ve gelirlerini artırmada, tarımsal gelişmeyi sürdürülebilir hale getirmede önemli araçlardan biri olmasına karşın Türkiye’de nedense gelişim sağlanamamaktadır başından bu yana...
Kuşkusuz bunun çeşitli nedenleri vardır...
* * *
Avrupa Birliği içerisinde ise yaklaşık 163 milyon kooperatifortağı ile 250 bin civarında kooperatif bulunmakta ve bu kooperatifler aracılığıyla 5,4 milyon kişiye iş olanağı sağlanmaktadır.
Dünyada en çok kooperatifin olduğu 5 ülke ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya’dır.
Ekonomik olarak en güçlü tarımsal kooperatif ise Japonya’dadır. Almanya’da pratik olarak her çiftçi bir yahut bir kaç kooperatifin ortağıdır.
Bütün zanaatkârların yüzde 60’ı, bütün perakendeci tacirlerin yüzde 75’i ile bütün fırıncı ve kasapların yüzde 90’ı kooperatif ortağıdır.
Türkiye’de de kurulu bulunan pek çok kooperatif ve ortağı vardır ama bunlar aktif olarak çalışamadıklarından etkinlikleri de azdır.
Türkiye’de sayısal olarak yaklaşık 10 bin dolayındatarımsal amaçlı kooperatif vardır ama sektör içerisinde etkin ve aktifkooperatif sayısı çok azdır.
Oysaki kooperatiflerimizintarımsal hâsıla üretimi içerisinde çok daha iyi bir noktada ve güncel tarım politikalarını belirleyecek, düzenleyecek düzeyde olması gerekir.
* * *
Evet, bu kadar çok kooperatif var...
Çoğu da kurulurken iyi kötü destek almış...
Mevzuat engeli yahut yasak nedeniyle gelişip büyüyemiyorlar da değiller...
Bir sürü kamu kurumu bu konuda çalışıyor.
Buna karşın ortağına para kazandırmayı bırakın basit girdi tedarikinden öte ciddi bir şeyler başarabilen kooperatif sayısı neredeyse yok denecek kadar azdır...
Hala ‘Devlet destek versin, mevzuatı değiştirsin, çatı örgütleri kursun, onu kapatıp bunu açsın..’ gibi yıllardır hiç sonuç alamadığımız hataları yineleyerek ısrarlı bir kısırdöngü içinde kıvranıp duruyorlar..!
Sorunların temelinde karşımıza garip sahiplenme, bencillik konusu çıkmaktadır..!
Dünya genelinde, Birleşmiş Milletler’in yaptığı çalışmaya göre 750 binden fazla çoğu aktif kooperatif ve bir milyardan fazla kooperatif ortağı bulunmakta...
Türkiye de bu kısır döngüyü kırmak zorundadır...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Türkiye’de Kırsal Kalkınma Kooperatifçiliği neden gelişemiyor?
Tarım, zenginlik üreten bir sektör olarak ülkelerin sanayileşmesinde büyük rol oynar...
Tarım sektörünün oynadığı bu roldeki en büyük pay ise üretici örgütlerinindir.
Üretimden pazarlamaya kadar örgütlü bir yapıda hareket eden üreticiler, gerek kendileri ve gerekse ülkeleri için yararlar sağlamışlar ve güçlü üretici örgütleri sayesinde, tarım-sanayi bütünleşmesini başarı ile kurmuşlardır.
Kurdukları pazarlama yapısı ile de pazardan daha fazla pay almışlar ve ürettikleri ürünlerden daha fazla gelir elde etme olanağına kavuşmuşlardır.
* * *
Günümüzde, tarımsal örgütlenmenin en yaygın olduğu ve geliştiği ülkelerin başında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gelmektedir.
Avrupa Birliği’nde, tarım kesimine yönelik politikaların oluşturulmasında ve bu politikaların uygulanmasında tarımsal örgütlerin önemli bir yeri vardır...
Avrupa’da tarıma dayalı sanayinin yaklaşık yarısı bu örgütler aracılığıyla yürütülmektedir.
Bu durumu Türkiye ile karşılaştırdığımızda çok gerilerde kaldığımız çok açıktır.
Sayısal olarak kurulu bulunan tarıma dayalı Kırsal Kalkınma kooperatif sayısı çok olmasına karşın aktif çalışan kooperatif sayısının azlığı tarıma dayalı sanayi içinde etkinliğinin de az olmasına yol açmaktadır.
Oysa kooperatifler, kırsal kalkınmada, kıt kaynaklara sahip olan üreticilerin verim ve gelirlerini artırmada, tarımsal gelişmeyi sürdürülebilir hale getirmede önemli araçlardan biri olmasına karşın Türkiye’de nedense gelişim sağlanamamaktadır başından bu yana...
Kuşkusuz bunun çeşitli nedenleri vardır...
* * *
Avrupa Birliği içerisinde ise yaklaşık 163 milyon kooperatif ortağı ile 250 bin civarında kooperatif bulunmakta ve bu kooperatifler aracılığıyla 5,4 milyon kişiye iş olanağı sağlanmaktadır.
Dünyada en çok kooperatifin olduğu 5 ülke ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya’dır.
Ekonomik olarak en güçlü tarımsal kooperatif ise Japonya’dadır. Almanya’da pratik olarak her çiftçi bir yahut bir kaç kooperatifin ortağıdır.
Bütün zanaatkârların yüzde 60’ı, bütün perakendeci tacirlerin yüzde 75’i ile bütün fırıncı ve kasapların yüzde 90’ı kooperatif ortağıdır.
Türkiye’de de kurulu bulunan pek çok kooperatif ve ortağı vardır ama bunlar aktif olarak çalışamadıklarından etkinlikleri de azdır.
Türkiye’de sayısal olarak yaklaşık 10 bin dolayında tarımsal amaçlı kooperatif vardır ama sektör içerisinde etkin ve aktif kooperatif sayısı çok azdır.
Oysaki kooperatiflerimizin tarımsal hâsıla üretimi içerisinde çok daha iyi bir noktada ve güncel tarım politikalarını belirleyecek, düzenleyecek düzeyde olması gerekir.
* * *
Evet, bu kadar çok kooperatif var...
Çoğu da kurulurken iyi kötü destek almış...
Mevzuat engeli yahut yasak nedeniyle gelişip büyüyemiyorlar da değiller...
Bir sürü kamu kurumu bu konuda çalışıyor.
Buna karşın ortağına para kazandırmayı bırakın basit girdi tedarikinden öte ciddi bir şeyler başarabilen kooperatif sayısı neredeyse yok denecek kadar azdır...
Hala ‘Devlet destek versin, mevzuatı değiştirsin, çatı örgütleri kursun, onu kapatıp bunu açsın..’ gibi yıllardır hiç sonuç alamadığımız hataları yineleyerek ısrarlı bir kısırdöngü içinde kıvranıp duruyorlar..!
Sorunların temelinde karşımıza garip sahiplenme, bencillik konusu çıkmaktadır..!
Dünya genelinde, Birleşmiş Milletler’in yaptığı çalışmaya göre 750 binden fazla çoğu aktif kooperatif ve bir milyardan fazla kooperatif ortağı bulunmakta...
Türkiye de bu kısır döngüyü kırmak zorundadır...