Dünya çapında yaygınlaşan ve tüm toplumları derinden etkileyen bir konu haline gelen kadına şiddet, özellikle son yıllarda ülkemizde de sıklıkla gündem konusu olmakta.

Şiddet denilince ilk akla gelen kuşkusuz fiziki güç kullanımına dayalı kaba kuvvet olsa da gerçekte şiddeti salt fiziki boyuta indirgemek çok doğru değildir.

Kadına yönelik şiddet konusu toplumun saltbir kesimini ilgilendiriyor gibi görünse de aslında bireylerin şiddet eğilimleri genel olarak bütün toplumla ilgili bir konudur.

Cinsiyet eşitliği bakımından örnek gösterilen Finlandiya bile kadın cinayetleri bakımından AB içindeki en yüksek oranlardan birine sahip olduğu gerçeği üzerinde durmak gerekiyor...

* * *

Ülkemizdeki kadına şiddet ve kadın cinayetleri yanında Baltık ülkelerinde de kadın cinayeti oranının oldukça yüksek olduğunu araştırmalar göstermekte.

Nüfusa oranla bakıldığında ise cinayet sıralaması ciddi şekilde değişiyor, çünkü ülkelerin nüfusu birbirinden çok farklı.

Türkiye 33 Avrupa ülke arasında 9. sırada yer almış görünüyor son yıllarda.

Mutlak olarak, ortaklar ve aile üyeleri tarafından en fazla kadın cinayetinin yaşandığı bölge, en son BM raporu sırasında tahmini olarak 20.000 toplumsal cinsiyete dayalı cinayetin yaşandığı Asya, onu Afrika(19.000 ile), Amerika (8.000 ile) izlemekte...

İspanya'da son yıllarda kadın cinayetlerindeiki kat artış olduğu belirtiliyor...

İspanya, kadına karşı şiddet olaylarında kadınları koruyucu önlemleriyle tüm Avrupa'ya örnek olarak gösterilmekte oysa..!
İspanya’da 2004'te çıkarılan bir yasa ile aile içi şiddet olaylarını ele almak üzere özel mahkemeler kurulmuş, mağdurları destekleyen programlara ayrılan bütçe artırılmış...

Ancak sonuç pek iç açıcı değil...

Yapılan son araştırmaların güvenlik ve yaşam kalitesi gibi konularda Türkiye ile kıyaslanan Avrupa ülkelerinde de kadın cinayetleriönceki yıllara göre büyük oranda artış göstermekte.

Buna göre, Avrupa ülkelerinde kısa sürede artan kadın cinayetleri, Avrupa'nın "güvenli"olduğu algısını da yerle bir etmiş durumda..!
Fransa'da kadınların kara yılları 2019-2020 olurken, aynı yıl içinde Polonyalı kadınların yüzde 20'si tecavüz kurbanı olduğu açıklanıyor.

İngiltere’de ise her iki haftada 1 kadının öldürüldüğü ortaya çıkıyor.

Dünya genelinde 2020 yılında kadına yönelik şiddet tırmanış gösteriyor, Polonya'da yılda 65 binden fazla kadın şiddete uğrarken, Romanya Avrupa'da en fazla kadın cinayetinin işlendiği ülke olarak kayıtlara geçiyor...

Romanya’da Fransa'da İspanya ve İtalya'dan daha fazla kadın cinayeti işlendiği ve bu konuda Avrupa'da ilk sıralarda yer alan Almanya'ya yaklaştığı öğreniliyor.
Avrupa’nın merkezi, 11 milyon nüfuslu Belçika'da bile 2019 yılında 37'den fazla kadın salt kadın olduğu gerekçesiyle cinayete kurban gitmiş.

Litvanya gibi nüfusu 3 milyon bile olmayan bir ülkede yılda 30 bin kadın şiddete maruz kalırken, Belaruslu kadınlarınsa yüzde 77'si yaşamlarında en az bir kere şiddet görüyor.

Dini, dili, coğrafyası olmayan kadına şiddet olgusu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde de yakıcı sorun olmayı sürdürmekte yani...

Sorun küresel boyutta yani…

Ülkemizdeki kadına yönelik şiddeti, cinayetlerle ilgili sosyolojik, psikolojik ve ekonomik analizler yaparak önlemeye yönelik kuşkusuz daha kapsamlı çalışma yapılmalıdır.

Siyaset malzemesi yapılmamalıdır bu konu..!