Yasalar, toplum yararı için çıkartılır...

Seçim yasaları, bu gerekliliği öncelikle yansıtabilmeli.

Çünkü toplum yararı en öncelikli konudur...

Bu nedenle, seçmen iradesinin en özgür, en düzgün ve güvenli biçimde temsil edilmesi önemli...

Yoksa mecliste çoğunluğu bulunan parti yahut partilerin kendi yararlarına olabilecek düzenlemeler konumuz dışı..!

Ve zaten TBMM’de çoğunluk sahibi siyasal parti yahut partilerin seçimler yaklaştığında sayı üstünlüğünden yararlanarak kendilerine avantaj sağlayıcı düzenleme yapmasının önüne geçmeyi amaçlayan bir Anayasa maddemiz vardır.

“Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” diye...

O nedenle yapılması öngörülen değişikliklerin temsilde adaleti daha çok sağlayacak bir biçim içermesi genel bir beklenti olmalı...

* * *

Bu kapsamda temsilde adalet ilkesini sürekli zedeleyen seçim barajı üstünde yeniden düşünülmeli...

Siyasal partiler arasında fırsat ve olanak eşitsizliği oluşturan hazine yardımı konusu da yeniden gözden geçirilmeli...

Cumhurbaşkanı Yardımcısının da seçimle işbaşına getirecek düzenleme ele alınmalı...

Medya’da kişi hak ve özgürlükleri yeniden ele alınıp, kişi hakları ve hakaret suçları yeniden düzenlenmeli.

Partilerin ön seçim ve aday belirleme yöntemleri daha adil sonuçlar verecek biçimde değiştirilmeli...

Siyasetin finansmanı konusu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yeniden düzenlenmeli...

* * *

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa için bir ekip görevlendirdiği biliniyor...

Ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den destek gelmişti.

Devlet Bahçeli, ‘Darbeler anayasası tek edilmelidir’ diyerek siyasi partiler kanunu ve seçim sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti.

Bahçeli, çalışmaların bayram sonrası başlamasını istediklerini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da 27 Mayıs’ta ‘10 hukukçu arkadaşımızı görevlendirdim ve arkadaşlarımız çalışmaya başlayacak. Bu çalışmayla birlikte inşallah yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürüteceğiz’ demişti.

İlk toplantıda alınan kararlara göre oluşturulan Anayasa komisyonu her hafta toplanacak.

İlk aşamada partinin daha önce yeni anayasa konusunda yaptığı çalıştaylar, yapılan taslak çalışmalar derlenecek.

Arkasından da sivil toplum ve akademisyenlerin yeni anayasa konusundaki görüşleri alınacak.

AK Parti, yeni anayasanın 2028 seçimleri öncesinde yaşama geçirilmesini hedeflemekte...

* * *

Hiç kuşkusuz iktidarlar temsilde adalet kadar yönetimde istikrar unsurunu da önemser ve ona yönelik bir sistemde ısrar ederler.

2010 yılındaki referandum ile getirilen yeni yönetim sisteminden sonra birçok uyum yasasının çıkarılması gerektiği söyleniyordu ve bunların bir kısmı da çıkartıldı.

Ancak asıl değiştirilmesi gereken seçim yasası ve siyasi partiler yasasında beklenen değişiklik şu ana kadar gerçekleşmedi.

Bu yeni düzenlemede bu konuların da artık ele alınacağı beklenmekte...

Ayrıca ‘Milletvekili transferlerinin yasaklanması’, ‘seçim barajının düşürülmesi’ ve ‘parti içi disiplin’ gibi temalar da öne çıkacak gibi...

Siyasi partilerin toplumla bütünleşme ve iktidara gelme sorunu liderinin ve yöneticilerin düşünce yapısı ve uygulamalarıyla yakından ilgilidir özellikle bizim gibi ülkelerde.

Bu da, parti disiplini kavramını gündeme getirmektedir.

Parti içi demokrasi partide demokratik bir yönetimin kurulmasına ve karar sürecinde katılımın artmasına katkı sağlar.

Ama aday belirleme yönteminin yasa zoruyla ön seçime indirgenmesi her zaman demokratik sonuç oluşturmadığı da uygulamalarda görülmüştür...