1453 yılına kadar farklı zamanlarda, birçok farklı Millet ve medeniyet tarafından çeşitli kereler kuşatılmışsa da, gerek Bizans'ın sahip olduğu Rum ateşi (grejuva), gerekse şehrin o zamanlar için aşılamaz olarak görülen surları, bu fetih hareketlerini başarısız kılmıştı...

Ne ki, Peygamber Efendimizin ‘İstanbul mutlaka feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir’ sözleri Sultan II Mehmet’in bütün benliğini sarmıştı ve aklından hiç çıkmıyordu.

Güçlü zekâsıyla İstanbul’un aşılamaz denilen surlarını yıkarak bundan 572 yıl önce 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u feth etti...

Ve Fatih unvanını aldı Sultan 2. Mehmet...

Bu tarih dünya tarihinin önemli olaylarından biri, bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Bizans’ı sonlandıran bu tarihi gerçeği, yeni bir çağın da başlangıcı saymak gerekir aynı zamanda.

* * *

Bu gün 29 Mayıs…

Bizans Devleti’nin başkenti İstanbul’un fethinin yıldönümü…

İstanbul’un fethi, sıradan bir kentin düşmesinden çok öte bir olay.

Hem Türk-İslâm tarihinde, hem Avrupa tarihinde…

İstanbul’un fethedilmesi Osmanlı Devleti açısından pek çok nedenden ötürü gerekliydi.

Bunun ilk nedeni, Hz. Muhammed’in (SAV) bir hadisinde İstanbul’un alınışını müjdelemesiydi...

İstanbul’un fethi siyasi nedenlerden dolayı da gerekliydi.

Bizans İmparatorluğu, Osmanlı şehzadelerini kışkırtıyor, Şehzadeleri birbirine düşerek taht kavgasına tutuşuyordu...

İstanbul'un Fethi ile Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans'ın oluşturduğu tehlikenin de ortadan kalkması gerekiyordu.

Yani Bizans’ın ortadan kaldırılması Osmanlı’nın yükselişinin, büyümesinin önünde büyük bir engeldi...

İstanbul'un Fethi ile Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan ticaret yolları ele geçirilecek, İpek Yolu'nun Avrupa'ya giden kolu da ele geçirilmiş olacaktı.

Öyle de oldu ve İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti yapıldı...

* * *

İstanbul’un fethi stratejik olarak mutlaka gerekliydi...

Anadolu'da ve Rumeli'de toprakları olan Osmanlı Devleti İstanbul'u elde ederse kendi güvenliğini sağlamış olacaktı...

Çünkü Osmanlılar Anadolu'dan Rumeli'ye Rumeli'den Anadolu'ya geçerken güçlüklerle karşılaşıyorlardı...

Çanakkale Boğazı'na da egemen olunamıyordu.

İstanbul'u daha önce Avarlar, Avrupa Hunları, Sasaniler, Araplar (Emevi) ve Bulgarlar kuşatmışsalar da başarı elde edememişlerdi.

Osmanlı Devleti adına ise; Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet ve II. Murat kuşatmışsa da başarı elde edilememişti...

Fetih Sultan 2. Mehmet’e nasip oldu...

6 Nisan 1453 yılında başlayan savaş, 29 Mayıs 1453'de sona erdi...

Böylece 1125 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nun merkezi olan, İstanbul Osmanlı’ların eline geçti.

Osmanlı Devleti’nin Kuruluş dönemi bitmiş, Yükseliş dönemi başlamış, İstanbul’un fethi ile Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans’ın yarattığı tehlike ortadan kalkmıştır.

İstanbul’un Fethi ile Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları ele geçirilmiştir.

Osmanlı Devleti’nin İslâm Dünyası’ndaki saygınlığı artmış, Fener Rum Patrikhanesi Osmanlı himayesine girmiştir.

Orta çağ sona ermiş, yeni bir çağ başlamıştır.

Fetih, Rönesans hareketi de tetiklenmiştir…

Gezi kalkışmasında Kadıköy’de eylem yapanların attığı ‘Zulüm 1453’te başladı’ sloganı eylemcilerin gerçek niyetlerini açığa vuruyordu..!

Ama bilmeliydiler ki, zulüm 1453’te sona ermişti..!