Enflasyon muhasebesi için mali müşavirleri çok zor günler bekliyor.

Yine aileden uzak ve uykusuz geceler geliyor.

Mali müşavirler ülkemizin en önemli meslek mensupları olduğunu unutmayalım.

Mükellef ile Vergi ve sigorta arasındaki en önemli köprü görevini ifa ediyorlar.

Bana kalırsa tahsilat zorluğu çeken mali müşavirlerin hizmet bedeli hazine bakanlığının bir çalışma yapıp destek olmasını temenni ederim.

Muhasebe ücretini KDV beyannamesi içinde mükelleften tahsil edip mali müşavirlere verilmelidir.

Enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyon dönemlerinde işletmelerin finansal tablolarını gerçeğe uygun hale getirmek için uygulanan bir muhasebe tekniğidir.

Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla enflasyon muhasebesi, Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamında düzenlenmiş ve belirli şartlar altında uygulanmaya başlanmıştır.

Türkiye’de, son üç hesap döneminde yıllık enflasyon oranının %100’ü aşması ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması durumunda enflasyon düzeltmesi zorunlu hale gelir.

2024 itibarıyla belirlenen şartlara göre, enflasyon muhasebesi uygulanmaya başlanmıştır.

Yeniden değerleme katsayısı kullanılarak düzeltilir.

İlk giren ilk çıkar (FIFO) veya ortalama maliyet yöntemine göre düzeltilir.

Öz sermaye kalemleri düzeltmeye tabi tutulur, ancak bazı kalemler enflasyon düzeltmesinden muaf tutulabilir.

Enflasyon düzeltmesi sonrası ortaya çıkan farklar, vergi matrahını değiştirebilir.

Düzeltme sonrası bilançonun aktif ve pasif yapısında değişiklikler olabilir.

Enflasyon muhasebesine tabi olan işletmeler, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde düzeltilmiş finansal tablolarını vergi dairesine sunmalıdır.

Mali müşavirlerin, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayımlanan tebliğlere uygun hareket etmesi gerekir.

Mali müşavirler, muhasebe ve vergi uygulamalarında kritik bir rol oynasalar da meslekleriyle ilgili çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar.

Vergi ve muhasebe mevzuatındaki sık değişiklikler, mali müşavirleri sürekli güncel kalmaya zorlamaktadır.

Dijital vergi sistemleri ve beyanname süreçleri, zaman baskısını artırmaktadır.

Kısa sürelerde verilen beyanname ve bildirim yükümlülükleri, hata yapma riskini artırmaktadır.

Mali müşavirlerin hizmet bedelleri, sundukları uzmanlık ve iş yüküne kıyasla düşük kalmaktadır.

Bazı meslektaşların düşük fiyatlarla hizmet sunması, haksız rekabete yol açmaktadır.

Müşteriler, hizmet kalitesinden çok fiyatı önemsedikleri için mali müşavirler yeterli geliri elde edememektedir.

E-Defter, e-Fatura, e-İrsaliye gibi dijital uygulamalara uyum sağlamak mali müşavirler için ekstra maliyet oluşturmaktadır.

Dijital dönüşüm sürecinde kullanılan yazılımlar pahalı olup, küçük ölçekli müşavirlik firmaları için maddi bir yük oluşturmaktadır.

Bazı mükellefler, defter ve beyanname süreçlerinde geç bilgi verdikleri için müşavirleri zor durumda bırakmaktadır.

Vergi cezaları karşısında mükellefler, sorumluluğu mali müşavirlere yükleyebilmektedir.

Kayıt dışı ekonomi ve faturasız işlemler, müşavirlerin etik ikilemlerle karşılaşmasına neden olmaktadır.

Mali müşavirler, birçok yasal yükümlülüğü yerine getirse de mesleki yetki alanlarında yeterince söz sahibi olamamaktadır.