Bursa Sanat Müziğinin başkentiyse; ErdinçÇelikkolgibi bir ulu musiki çınarımızın bunda aslan payı vardır. Besteci, solist, şef olarak sanata adanmış bir ömürdür üstadımız.

Nice eserler bestelemiş (400 eseri TRT repertuarına alınmıştır), korolar çalıştırmış, öğrenciler yetiştirmiş, Bursa Konservatuarını var etmiş, Bursa’mızda sanat müziğinin bayraktarlığını yapmıştır Erdinç Çelikkol.

Salı gecesi; Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Bölümü tarafından Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde "Sanata Adanmış Bir Ömür Erdinç Çelikkol" başlığıyla gerçekleştirilen Şef Meriç Ersal’ın yönettiği konser beni öylesine mesut, öylesine bahtiyar etti ki.

İki nedeni var bunun: İlki; vefanın,hala var olduğunu görmenin mutluluğu. İkincisiyse; beyefendiliğiyle, sesiyle en iyisanat müziği solistlerinden olanAhmet Özhan’ı dinlemenin hazzı.

Konserin ilk bölümündeErdinç Çelikkol üstadımızınunutulmaz besteleri solistlerce ve koroca seslendirildi.

Sanat Müziği Bölümünün sazende ve solistlerinin performansını görünce;içimden, Uluslararası Bursa Festivalinde kendi evlatlarımıza da konser imkânı yer verilsin diyeBursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a seslendim

Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Bölümünü kutluyorum.

Hem Erdinç Çelikkol üstadımıza vefa gösterdikleri hem de bu gecenin ruhuna en uygun düşen solisti;Ahmet Özhan’ı bizlerle buluşturdukları için.

AKKM’DEN AHMET ÖZHAN GEÇTİ

Ben size Ahmet Özhan’ı nasıl anlatayım şimdi.

Heykel gibi bir adam, dupduru bir erkek güzelliği; siyahlar içinde harikulade şıklık, zarafet; konuşmalarındaki nezaket olgunluk; her notanın,her kelimenin hakkını veren mükemmel  birses kullanımıyla,derin bir duygu aktarımıyla şarkı okuyuş; okurken de mimik ve jestlerle şarkıyı yaşayış, yaşatış veözenle oluşturulmuş bir repertuarı; saz heyetinin performansını da yukarıya çekerek, salonusanat müziğinin büyüsü içinde eriterek sunuş.

‘’Şarkı söylemek sanatı’’ derler batılılar; o sanatın yıldızıydı Ahmet Özhan gönüllerimizin ufkunda alkışlarla yükselirken.

Hicaz’la başlayan şu repertuarın güzelliğine bakar mısınız…

‘’Gönlümün şarkısını gözlerinde okurum’’, ‘’Kimseyi böyle perîşân etme Allâh'ım yeter’’, ‘’ Kader kime şikayet edeyim seni bilemem’’, ‘’Rüya gibi uçan yıllar’’, ‘’ Ah aşk kapını çalar bir gün’’,’’Hiç bir şeyde gözüm yok’’, ‘’Sonbahar Vurgunu’’, ‘’Gülmira’’, ‘’Gülü susuz seni aşksız bırakmam’’, ‘’Seni ben ellerin olasın diye mi sevdim’’, ‘’Ömrümüzün baharı birlikte geçsin’’, ‘’Sevmeye hiç doyamam sevgilim seni’’.

Ahmet Özhan, bir ara, şair Doktor Hüsamettin Olgun’u sahneye davet edip,’’Gülmira’’ şarkısının öyküsünü anlatmasını rica etti. Hüsamettin Olgun’un şiirleri ‘’Gülmira’’da olduğu gibi nice şarkıya güfte olmuştur; onun emeği deyadsınamaz sanat müziğine.

Gecenin en güzel anı ise;Erdinç Çelikkol ve Ahmet Özhan’ın,Erdinç Çelikkol’un bestelediği güftesi  SedatErgintuğ’a ait Muhayyer Kürdi makamındaki ünlü bestesi, ’’Kaybolan yıldız gibi çıldıran yalnız gibi’’de yaptıkları düetti.

Şarkı bittiğinde salon alkıştan inlerken, duygular zirvedeydi.

Erdinç Çelikkol’un Alinur Aktaş’a yönelik, ‘’Orkestra Şube Müdürlüğü’nün adı Konservatuar olarak değişsin’’ ricasına ben de katılıyorum.

Sanat Müziğinin Başkenti Bursa’da; zamanın nasıl uçup gittiğini farkedemediğim bir gece geçirmenin hazzıyla; yağmurlu Ocak gecesinin soğuk karanlığında yüzümde sıcacık bir gülümseyişle yürüyordum ki…

Bir klarnet sesi geldi uzaklardan.

Dedem Hüsnü Ortac’ın o ince uzun parmakları abanoz ağacından yapılma klarnette kelebek hafifliğiyle geziniyordu.

Yüzümü Hisar’a döndüm, sese doğru  yürüdüm; hatıralar, ah hatıralar