Hava Durumu

    BEKA MESELESİ (2)

Yazının Giriş Tarihi: 03.02.2024 16:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.02.2024 16:39

Bizdeki gibi ülkelerdeki siyasi liderlerin kürsüye çıkıp da kameralar karşısında ukalalık taslamaları, uzman olmadıkları konular hakkında ahkam kestikleri çok görülmüştür. Adam uzmanı olmadığı halde, yarım yamalak bilgisiyle kameralar karşısına çıkarak, “faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” Diye fetvalar verirken, şecaat arzederken,  sirkatini söyleyen merdi kıpti misali cehaletini ortaya koymadı mı? Bu sözü üzerine politika faizini yüzde sekiz buçuklara kadar düşürdü. Bu sözünün üzerine “nas” diyerek din sosu ile süsleyince de, muhafazakarlarımızın yüreğine birkaç damla su dökmüş oldu. Bu sözü piyasa da olumlu bir hava yaratarak enflasyonu düşürmesi gerekirken,  tam tersi oldu. Faizler düştükçe pahalılık arttı. Faiz düşürme silahı ters tepince bu sefer doğru yolu bulayım dedi, politika faizini yüzde kırkbeşlere kadar yükseltti. Yine döviz ve piyasa yükselişini durdurmadı. Hani “yanlışın tam tersini yaparsan doğruyu bulursun” derler ya, artık ekonomik göstergeler, doğruyu da yapsan. “yalancının mumu yatsıya kadar yanar” hesabı dikiş tutmuyor. Artık piyasalar ve ekonomi iktidarın eylem ve söylemlerine güvenini de yitirdi.

Büyük lokma ye ama, büyük konuşma derler. Bizdeki  siyasiler, önlerine mikrofon tutulduğunda, mangalda kül bırakmıyor. Olur olmaz şekilde atıp tutuyorlar. Lakin, bu desteksiz atışlar sonunda, her konuda şartlar öyle getiriyor ki, yüzseksen derece geriye de dönebiliyorlar.

Her seçimden önce, milli duyguları galeyana getirmek amacı ile, sayın cumhurbaşkanımız hedef şaşırtmak amacıyla, vatandaşı asli sorunlarından uzaklaştırıp, tali konularla meşgul etmek için olmadık argümanlar ortaya atmakta… önceki genel seçimler de rahip bronson olayını gündeme getirerek, “bu fakir bu görev de olduğu sürece, o teröristi alamazsınız” dedi. Lakin aradan üç beş gün geçtikten sonra, bu rahibi uçağa bindirip ABD ye yolladı. Türkiye de katledilen Kaşıkçı cinayetinden sonra, Suud prensine demediğini bırakmadı. Hatta katillikle suçladı. Ama aradan kısa bir süre geçtikten sonra, ülkenin yargılama yetkisini de hiçe sayarak, üç beş dolar uğruna canciğer olunmadı mı? Fransa Başbakanı MAKRON için, Yunanistan Başbakanı Mitçotakis için, Mısır cumhurbaşkanı sisi için söylediklerini bir hatırlayalım. Akabinde bu adamların ayağına gitmedi mi? Daha dün Kuranı yaktığı halde ses çıkarmayan İsveç için “teröristleri bize teslim etmediği sürece, İsveç’i NATO  şemsiyesi altına aldırmak için imza atmam.” Diyerek hamasi sloganlar atmasına rağmen, aradan bir ay geçtikten sonra İsveç tasarısını meclisten geçirip resmi gazete de kendisi yayınladı. Sayın cumhurbaşkanın bu şekil de düşünmeden taşınmadan nutuklar attıktan sonra, kesin bir geri dönüş yaptığını çok gördük. Dış politikadaki bu zikzaklar,ülkeye çok büyük zararlar verdiği gibi,güvenilirlığimizi de olumsuz yönde etkildi.

 Bu  seçimler öncesi iktidarın başı, durup dururken ortaya “ülkenin beka meselesi var” diye bir sorun atabilir. Toplumun büyük bir çoğunluğu da düşünmeden,  taşınmadan, bekanın ne olduğunu dahi araştırmadan “Erdoğan söylediyse vardır bir bildiği” biçiminde kabullenir. Bu çoğunluğa sorsanız belki beka kelimesinin lugatta ne manaya geldiğini dahi bilmez. Siyasi iktidarın nimetlerinden faydalanan “yağdaş ve yandaş” medya mensupları da geri kalır mı? Onlar da her akşam açık oturumlar da beka konusunda sayın cumhurbaşkanını haklı çıkarmak için bir sürü argümanlar üretecekler, yazılı basında da her gün bu konu işlenerek, toplum üzerinde bir algı korku sarmalı oluşturup, bu algıyı da yönetmek için çaba sarf edecekler.

Bir defa şunu iyi anlamak lazım. İnsanların ve devletlerin beka sorunu diye bir kaygısı olamaz. Zira lügatlara bakarsanız en basitinden beka kelimesinin karşılığı, süreklilik ve sonsuzluk ifade eder. Mezarlıkları ziyaret ettiğiniz de görmüşsünüzdür. Her taşın başında “Hüvel Baki” yani sadece Allah CC ebedi bir bakidir yazar. Düşündürücüdür ki kendilerini baki zannedenler, zamanla yok olup gitmişler, yerlerini yenilere bırakmışlardır. Mezarlıklar kendilerini hiç ölmeyecekmiş zannedenlerle doludur. Sonsuz olmak yaratıcımıza ait bir sıfattır. Çünkü yaratılmış olan her şey fanidir. Zamanla biter, yok olur ve ölürler. Peygamberler dahil kimse bu dünyaya çivi çakıp ebedi kalmadı. Dünyamız ve içindekiler fani, cenabı hak ise bakidir. Geçmişte nice ümmetler, milletler yaşadılar devletler imparatorluklar kurdurlar, neticede zaman bu hayatları törpüleye törpüleye bitirdi ve göç edip terki diyar ettiler, yerine başka unvan ve isimlerle yenileri geldi. Türkiye nin beka sorunu diye bir sorunu yok.

    Devam Edecek…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.