İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi dil, diğeri de yerine göre her halukarda farklı çevrelere uyum sağlayabilme becerisidir. İnsan olmanın en önemli unsuru olan dil sayesinde insanlar, beyin fırtınası yaparak sahip oldukları fikir, bilgi ve düşünceleri birbirlerine ve gelecek nesillere aktarırlar. Dil olmasaydı insanlık camit bir varlık haline gelir, hayvandan farkımız olmazdı. Neyin yanlış, neyin doğru, neyin iyi neyin kötü olduğunu bize öğreten dildir. Ha bu arada dili maddi bir varlık olarak da anlamamak gerekir. Yoksa Allah (cc) bütün canlılara dil vermiştir. ama onlar, konuşamazlar,meramlarını ifade edemezler. Bizim kast ettiğimiz dil ise konuşma dediğimiz olguyu ifade eden unsurdur. Onun içindir ki, toplumlar dilin ortaya koyduğu kavramlar üzerinde çok duyarlı olmuşlardır. Hatta dili içtimai bir kurum kabul ederek, fertlerin üzerinde ve bütün bir cemiyetin malı olarak kabul etmişlerdir. Bir cemiyeti ayakta tutan, onun varlığını sağlayan ve devam ettiren, toplum da sarsılmaz bir birlik anlayışını yaratan kurumda dildir.
Kurana göre de, lisan ve beyanı insanı veren Allah (cc) dır. Dünya üzerinde farklı farklı dil gruplarının olması da, insanın yaratıcısını tanımasına da bir işarettir. Rum süresi 22 ayetinde “Onun delillerinden biride, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarımızın ve renklerimizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için alınacak dersler vardır” Bunun içindir ki dili maddi bir varlık olarak kabul edersek, insanın konuşabilmesi, iç dünyamızın dışa aktarılması ve meramını ifade etmesi mümkün değildir. Maddi olarak dil elimiz gibidir. Onunla sadece yemeğin tadını alabiliriz, sıcaklığını, soğukluğunu hissedebiliriz. Allah (cc) dile konuşma, beyan, ifade özelliğini vermemiş olsaydı, bizim konuşmamız mümkün olmayacaktı. Allah (cc) dilimizi beyan vasıtası olarak görevlendirdiğinden konuşabilmekteyiz. Onun içindir ki tüm anayasalar da beyan (ifade) özgürlüğü insanlara tanınmış ve kutsal sayılmıştır. Rahman suresi 1-4 ayetlerinde “Rahman Kuranı öğretti, insanı yarattı, ona beyanı öğretti” buyrulmaktadır.
Onun içindir ki bugün dilimiz ekmek kadar, su kadar bizim için önemlidir. Özgür düşünce ve bağımsız bir varlık haline gelmemiz dil sayesindedir. Başka milletler üzerinde sömürü düzenlerini sürdürmek isteyen emperyal güçler önce o toplumun dilini yok etmişler veya yozlaştırmışlardır. Bu kültür emperyalizmi sayesinde de toplumların geçmişle olan bağları kesilmiş, geçmişimizi bilmeyince, anlamayınca da geleceğimize yön veremediğimiz için sağa sola savrulup gitmişiz.
(Devam edecek)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
RECEP ACAR
DİL NEDEN ÖNEMLİDİR?... (1)
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi dil, diğeri de yerine göre her halukarda farklı çevrelere uyum sağlayabilme becerisidir. İnsan olmanın en önemli unsuru olan dil sayesinde insanlar, beyin fırtınası yaparak sahip oldukları fikir, bilgi ve düşünceleri birbirlerine ve gelecek nesillere aktarırlar. Dil olmasaydı insanlık camit bir varlık haline gelir, hayvandan farkımız olmazdı. Neyin yanlış, neyin doğru, neyin iyi neyin kötü olduğunu bize öğreten dildir. Ha bu arada dili maddi bir varlık olarak da anlamamak gerekir. Yoksa Allah (cc) bütün canlılara dil vermiştir. ama onlar, konuşamazlar,meramlarını ifade edemezler. Bizim kast ettiğimiz dil ise konuşma dediğimiz olguyu ifade eden unsurdur. Onun içindir ki, toplumlar dilin ortaya koyduğu kavramlar üzerinde çok duyarlı olmuşlardır. Hatta dili içtimai bir kurum kabul ederek, fertlerin üzerinde ve bütün bir cemiyetin malı olarak kabul etmişlerdir. Bir cemiyeti ayakta tutan, onun varlığını sağlayan ve devam ettiren, toplum da sarsılmaz bir birlik anlayışını yaratan kurumda dildir.
Kurana göre de, lisan ve beyanı insanı veren Allah (cc) dır. Dünya üzerinde farklı farklı dil gruplarının olması da, insanın yaratıcısını tanımasına da bir işarettir. Rum süresi 22 ayetinde “Onun delillerinden biride, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarımızın ve renklerimizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için alınacak dersler vardır” Bunun içindir ki dili maddi bir varlık olarak kabul edersek, insanın konuşabilmesi, iç dünyamızın dışa aktarılması ve meramını ifade etmesi mümkün değildir. Maddi olarak dil elimiz gibidir. Onunla sadece yemeğin tadını alabiliriz, sıcaklığını, soğukluğunu hissedebiliriz. Allah (cc) dile konuşma, beyan, ifade özelliğini vermemiş olsaydı, bizim konuşmamız mümkün olmayacaktı. Allah (cc) dilimizi beyan vasıtası olarak görevlendirdiğinden konuşabilmekteyiz. Onun içindir ki tüm anayasalar da beyan (ifade) özgürlüğü insanlara tanınmış ve kutsal sayılmıştır. Rahman suresi 1-4 ayetlerinde “Rahman Kuranı öğretti, insanı yarattı, ona beyanı öğretti” buyrulmaktadır.
Onun içindir ki bugün dilimiz ekmek kadar, su kadar bizim için önemlidir. Özgür düşünce ve bağımsız bir varlık haline gelmemiz dil sayesindedir. Başka milletler üzerinde sömürü düzenlerini sürdürmek isteyen emperyal güçler önce o toplumun dilini yok etmişler veya yozlaştırmışlardır. Bu kültür emperyalizmi sayesinde de toplumların geçmişle olan bağları kesilmiş, geçmişimizi bilmeyince, anlamayınca da geleceğimize yön veremediğimiz için sağa sola savrulup gitmişiz.
(Devam edecek)