Hava Durumu

PARA VE GÜÇ (3)

Yazının Giriş Tarihi: 21.05.2022 17:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.05.2022 17:10

Dolar görünümünde ABD’nin para birimi olsa da, diğer ülkelerdeki dolar miktarı ABD’nin kinden çok fazladır. Şunu da unutmamak gerekir, dolar beynelmilel bir para birimi olsa da Amerikan Merkez bankasında karşılığı olan bir para değildir.  

Bunun içinde; dünya üzerinde ne kadar miktar dolar dolaştığını kimse bilmez, bilemez. Zaten Amerika’nın merkez bankasının sahipleri ve yöneticileri özeldirler. Amerikan hükümetinin merkez bankası üzerinde bir denetimi ve dahli de yoktur. Para basma işini, geçenlerde öğrendiğimiz ve dünya gelirinin %80’ini elinde tuttu. Rostchild ailesi içinde olan sekiz şirket yapar. Para lazım olduğu zaman, Alaska ormanlarından biraz ağaç kesip istediği miktar doları bir günde basıp piyasaya sürer, kimsede niye böyle oluyor diye hesap soramaz. Sizin on yılda üretip sattığınız ve bunun karşılığında kazandığınız geliri ABD bir günde para basarak kazanır. Çünkü siz gelirinizi dolarla muhafaza edersiniz. Dolarsa ABD için bir kâğıt kadar değere sahiptir. Artık dünya ekonomisini kontrol edenler, ağaç kesip para basma zahmetine bile katlanmıyorlar. Sanal ortamda kendilerinin kontrollerinde olan bankalarda ve finans kuruluşları vasıtasıyla bol rakamlı sanal para kullanıyorlar. Ortada kağıt bile olsa bir para yok, bilgisayarın tuşlarına rakamları yazıp ödeme yapıyorlar, alışveriş yapıyorlar, böylece hem dünya kamu oyunu kandırıyor ve hem de dünyayı sömürüyorlar.

Ülkemizde yıllık ithalat ve ihracatımız arasındaki fark 60-70 milyar dolardır. Yani her yıl ülkemiz bu miktar cari açık vermektedir. Böyle olunca da ihracat gelirimiz, ithalatı geçmediği sürece dolara muhtacız, muhtaçlığımız yanında her türlü manipülasyonlara da açığız. Yani gerek ekonomimiz ve gerekse ülkemiz üzerinde oynanacak her türlü oyunları sağlıklı bir şekilde atlatmamız da mümkün görünmüyor. Bizdeki siyasilerin doların yükselmesi karşısındaki efelenmelerini de pek ciddiye  almamak gerekir. Siyasilerin doların yükselmesi karşısındaki beyanları bir siyasi mesajdır. Sadece müntesiplerinin o gün gönüllerine su serper ama sonuç alamazsınız.

Devletlerin dolara bu kadar bağımlı olması felaketi doğurabilir. Düşünün ki dünyada bir trilyon dolara hükmeden Yahudi Soroz bu paranın 500 milyar dolarını Türkiye’ye getirse sevinçten uçarız. Belki de iktidarlar akıllı ise fabrikalara, yollara bu parayı yönlendirir. Ama daha bu başladığın fabrikalar daha kaba inşaatta iken bütün parasını Türkiye’den bir anda çektiğini kabul et, ülke felakete gider. Ama Yahudi böyle yapmıyor, akıllı. Azar azar parasını dünyanın bütün ülkelerinde değerlendiriyor, yavaş yavaş sömürüyor. Yani süt veren ineği kesmiyor. Belki bir anda paranın tamamını bir ülkeye yatırsa ve bir anda çekse o ülke batar, batar ama bunu gören dünya devletlerinin de gözü açılır.

Dolara bağlı olmanın sonuç da esaret getireceğini bilen merhum Erbakan daha 1980 LERDE “İslam ortak para birimi, İslam dinarının, Müslüman ülkelerce ortak para birimi olarak kullanılması fikrini atınca o zaman sığ kafalılar bu fikrin ne olduğunu anlayamadıkları için” hoca hayal görüyor diye dalga geçtiler, ama Türk parasının en küçüğünün altı rakamlı olmasını görünce akılları başlarına geldi. Bunlar da İslam Ortak para birimini kurma yerine sadece paradaki sıfırları attılar. Attılar da ne oldu yine TL yavaş yavaş eski bol haneli günlerine dönmeye başladı. Son zamanlardaki dolardaki ani yükseliş belki aklımızı başımıza getirirde bu bağımlılıktan kurtuluruz. Ama nafile… Biz düşünme yeteneğimizi yitirdiğimiz için, yukardakilerin bugünkü dövizin yükselişi hususundaki algı operasyonlarını çözemiyoruz. Fani bir siyasinin ağzından çıkacak kelimelere şartlandığımız içinde olaylara kendi kalp gözümüzden bakamıyoruz. İşin garibi bu tür bir davranışı kendi aleyhimize de olsa hamasi duygularla savunma içgüdümüzü kullanıyoruz. Bu algının kendi müntesiplerince her zaman kabul gördüğünü bilen sayın büyüklerimiz de “ele verir talkımı, kendi yutar salkımı” atasözüne uygun olarak, kendileri sırça köşklerde lüküz hayatlar yaşar, sana ve bize de ayda 270 dolara talim etmek düşer. merhum Erbakan’ın ekonomi danışmanı sayın Prof.’ Dr. Osman Altuğ’un deyimi ile, döviz faiz ve hisse senedinden oluşan üç kâğıtla ekonomiyi yönetiyoruz zannederler. Ekonomi de üretim yerine, elde avuçtaki fabrikaları satarak bugünü kurtarırsın ama daha sonra ülken elden gider haberin olmaz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.