Hava Durumu

YILBAŞINI KUTLAYALIM MI? (2)

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2022 15:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2022 15:33

31 Aralık cumartesiyi  pazara bağlayan gece yılbaşı gecesi olup yeni bir yıla daha gireceğiz. Öncelikle peşinen şunu belirtelim. Bu geceyi kutlama geleneği tüm dünyaya Hristiyanlık inancından yayılmıştır. Önceleri bu geceyi sadece Hristiyan toplumları kutlama törenleri ile geçirirken, sonraları bu Hristiyan adeti tedrici olarak tüm dünyayı sardı. Kendi inancından, örfünden ve adetinden bihaber milletler, kültür erozyonuna uğrayarak kendilerinden olmayan ve kendileri gibi inanmayan yaşamayan toplumları taklit eder olmuşlardır. Herkes nereye  gittiğini bilmeden, menzilini dahi tahmin etmediği batı trenine binmiş meçhule doğru yol alıyor. Bu tren bizi nereye götürür akıbetimiz hayır mı yoksa şer mi olur düşünmüyoruz. Şurası da bir gerçek ki yıl içinde var olan çeşitli günler ve geceler vahşi kapitalizmin tüketim çarklarını döndüren semboller haline dönüştü. Maksat anmak değil, insanlara bir şeyler pazarlayabilme sevdasıdır.

Günümüz dünyasında artık devletler birbirleri ile klasik metotlarla savaşmıyor. Ülkeler arasında medeniyet savaşları hüküm sürüyor. Klasik savaşlarda sonuca etki eden her türlü alet edevat ve gereçler, ortada ve görünür biçimde olduğundan, ülkelerin buna karşı gard almaları ve daha güçlü silahlar üreterek etkisiz hale getirmeleri mümkün. Aynı zamanda görünene karşı tedbir kolay olduğundan, modern dünya da ise, algı savaşları, kültürel, dil üzerinden bir mücadele  yürütülmektedir. Böyle olunca da göremediğin, elle tutamadığın bir düşmanla savaşıyorsun. Van minutla başlayan süreç de Türkiye, o güne kadar sürdürdüğü medeniyet içi savaşı birdenbire medeniyetler arası savaş alanına taşıdı. Bu başkaldırı hareketi sonunda Türkiye islam devletleri  arasında prestij kazanırken, 17-25 aralıktan sonra devletimizin tüm kurum ve kuruluşları tekrar kendi iç mücadelemize hapsolduk, gücümüzü ve enerjimizi dışarıya sarf edelim derken tekrar birbirimizle uğraşmaya başladık. Bugün diğer medeniyetlerle mücadele etmek için ringe çıkan Türk medeniyeti, yumruğunu rakip oyuncuya vurmak yerine kendi antrenörüne vurarak mücadeleyi kazanacağını zannediyor.

Her Müslüman aşağıda meallerini sunduğum ayeti kerime ve hadislerin ışığında, yılbaşını kutlayıp, kutlamayacağını, kutlarsa bu kutlamanın ne manaya geldiğini bir zahmet düşünsün sorgulayıversin…

“Ne Yahudiler nede Hıristiyanlar, siz onların milletinden olmadıkça, sizden asla hoşlanmayacaklardır.” 2/122

“Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinemesinler” 3/28

“Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar. Oysa İzzet bütünüyle Allah’ındır”

“Bir millet, başka bir milleti taklit ederse,  o milletindir”.

Velhasıl bugünlerde artık ne olduğumuzun, kim olduğumuzun farkına varmalıyız. Yoksa kimlik bunalımına gireriz. O zamanda biz, biz olmaktan çıkar, amaçsız ruhsuz bir meta haline dönüşürüz. Kaldı ki bu yılbaşını Hristiyanların bir örfü ve dini imgesi olarak bile bile kutlar. Ve kutlamaya devam edersek, yukardaki ayet ve hadisler nazarında insani ve İslami yönümüzde tehlikeye girer.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.