Hava Durumu

SALGIN SÜRÜYOR, YA SONRASI?

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2020 16:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2020 16:48

Salgınla birlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok alışkanlığımız değişti, değişmekte.

Gündem Koronavirüs

Aşı ve bulunacak ilaçlarla bu beladan ne zaman kurtulacağımıza kilitlendik.

Evet, insanlık olarak çok sıkıldık…

Kaygı korkuya dönüştü…

Bu virüs üzerine yapılan gazete haberlerini hiç atlamadan okuyor, TV haberlerini sabah akşam hiç sıkılmadan izliyoruz.

Sosyal medya ise tüm dünyadaki gelişmeleri telefonumuza taşıdı.

En çok da haberleri ondan alıyoruz…

Daha doğrusu genç kuşak buradan izliyor gelişmeleri.

Salgın dünya genelinde toplumların alışkanlıklarını kökten değiştirdi ve değiştirmeyi sürdürüyor.

Ve en önemlisi bu değişim sürecinin daha ne kadar süreceği…

Belirsizlik daha da sıkıcı!..

Ne kadar süreceği belirsiz olan bu durumun sona ermesinin ardından ortaya çıkacak durumu da üç aşağı-beş yukarı öngörebiliyoruz artık.

* * *

Bugüne kadar pek çok kişi için ‘olamaz’ dediğimiz davranış biçimlerimiz, uygulamalarımız zorunlu olarak ‘oluyor, olmakta.

Dünyanın dört bir yanında insanlar, bu zoraki değişimin yaşamlarımızı bundan sonra geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirme olasılığını tartışıyor.

Tele konferanslar, tele toplantılar yaşantımıza girdi...

Ekonomiler sarsıldı…

Uzaktan çalışmak, uzaktan eğitim gibi tüm bu değişimler ilerleyen dönemlerde yeni normalimiz haline gelebilir mi yahut iyi mi, kötü mü olur?

Salgın nedeniyle haberdar olduğumuz teknolojiler bundan böyle yaşamımızda kalıcı olarak yer etmeyi başaracak mı?

Evde vakit geçirdiğimiz dönemde edindiğimiz yeni alışkanlıklar, virüs tehlikesi geçtikten sonra da yaşamımızda kalacak mı?

Evden çalışma ve bununla birlikte gelen yeni rutinler, salgının neden olduğu zorunlu yalıtılmışlık hali geçtikten sonra da örneğin sektörde varlığını hissettirecek mi?

Öyle görünüyor ki bu salgın sonrası yeni alıştığımız çoğu davranış biçimlerimiz varlığını büyük ölçüde sürdürecek gibi.

* * *

Çoğumuz salgının hızla yayılımı ve yarattığı ciddi sağlık riskleriyle ilgili bilgi edindikçe, çok kısa sürede yaşamımızı, gündelik alışkanlıklarımızı değiştirmeye başlamadık mı?

Tokalaşma, öpüşme ve sarılma’ gibi selamlaşmayı ve sevgi gösterme biçimimizi değiştirmedik mi?

El yıkama sıklığımız, dezenfektan ve maske kullanımı gibi yenilikler yaşamımıza girmedi mi?

Toplum olarak özellikle tuvaletten sonra, yemekten önce ve sonra el yıkama alışkanlığı konusunda duyarlılığımız olduğu bir gerçek.

Bu alışkanlıklarımızı daha yoğun uygulamamız aslında diğer bazı bulaşıcı hastalık risklerine karşı önemli bir kazanım olsa gerek.

* * *

Salgın sonrası da bu yeni alışkanlıkları sürdürmemiz aslında belki de hayırdan şer doğmasına neden olacak.

Toplu taşıma araçlarına binenlerin sayısı azaldı, evet.

Restoranlar, kuaförler, her türlü kafe ve eğlence yerleri kapandı. Parklar boşaldı insanlar eve kapandı.

Hatta camilerimizde cemaatle namaz kılma ertelendi bir süre ve şimdi de kısıtlamalı.

Okullarımız bir dönemi uzaktan eğitimle geçirdi ve ne zaman yüz yüze eğitime ne ölçüde geçebileceğimiz belirsizliğini sürdürmekte.

İnsanoğlu kısıtlandığı zaman bedenen ve sosyal olarak sonsuza sabitlenmiş bir duygu yaşamaya başlar ve öfke yükselir.

Bu özel durumlar tabii yeni yetişen gençlerin kişilik özelliklerini de olumsuz etkileyebilir.

Tek tesellimiz, teknolojinin bugün kullanım düzeyinin en azından bir şeyleri çözebildiği gerçeği...

Aşının bu beladan kurtulmamız için çok önemli bir çözüm olacağını umalım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.