Ülkelerin istikrarı, vatandaşına sunduğu eşitlikçi şartlar ve fırsatlarından yararlanmak konusunda bir kimsenin, bir kimseden üstün olmayışı ile bağlantılıdır.

Ödenen vergilerin, kesilen her ödeneğin, yazılan her cezanın geri dönüşü sadece sokaklardaki aydınlatmalardan veya yollardaki asfaltlardan ibaret değildir.

Kaldı ki ana yollar haricinde asfalt kullanımı da petrolü olmayan ülkeler için büyük bir yanlıştır. Bunun yerine hemen her ülkede bulunabilecek taş parke sistemi milli sermayeye bağlı, dışa bağımlılığı azaltır.

Konumuza dönecek olursak memleketine verdiğin her yarar sana daha yararlı bir şekilde geri dönebiliyorsa eğer, güle oynaya canı gönülden verirsin.

Gelecek kaygısı taşımadan yaşayabilmenin değeri, paradan, puldan çok daha önemlidir. Kısır bir anlayış ile paranın gelecek olduğunu düşünmek yanlışı, toplumsal bir çöküntünün dışa vurum halidir.

Eğitim, sağlık ve güvenlik her ülkenin halklarına aynı şartlarda sunduğu, birinin birinden daha fazla almasına olanak sağlanmaması gereken hizmetlerdir.

Bunun sonucunda da fırsat eşitliği ile beraber sunabildiğin yaşam alanlarında da refah içinde yaşayan mutlu topluluklar ile devamlılığını sağlarsın.

İnsan belirli bir süre zaman geçirdiği dünya dediğimiz gezegende, en nihayetinde çok fazla sorunla boğuşmadan yaşayabileceği alanlar ister kendine, beyin göçlerinin en temel problemi bundan ileri gelir.

Devletlerde devamlılık esastır cümlesi alelade söylenmiş bir söz değildir. Bugün beyaz dediğine yarın siyah dersen, inandırıcılığını yitiren güvensiz bir yönetim anlayışı ile halkları yüz yüze bırakırsın ve aidiyet duygusundan kopan bir halkla da yüz yüze kalırsın.

Her vatandaşın ülkesinde fırsat eşitliğinden faydalanabildiği, refah bir toplumda yaşama şansı bulabildiği ve en önemlisi kan, göz yaşı gibi vicdanını yaralayan eylemlerle karşı karşıya kalmadığı güzel bir dünya ve yaşam imkanı sunan ahlaklı devletler görmek ümidiyle...

Saygılarımla...