Hava Durumu

MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY

Yazının Giriş Tarihi: 27.05.2023 14:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2023 14:55

Adını bölgede yaşayan Türkler olan ‘Hatalardan’ alan, tarihi M.Ö. 2. Yüzyıllara kadar uzanan, kozmopolitliği sebebiyle belki de elimizde kalan son medeniyetler şehri olan HATAY’ı daha doğrusu HATAY’dan geriye kalanı tekrar ziyaret ettim.
Hatay merkezinde genel itibari ile bölgede kalan insanlarımızın hepsinin çadır hayatına geçmiş olduğunu, yavaş yavaşta konteyner hayatına geçirilmeye çalışıldığını gördüm. Konya belediyesinin devasa tabelası ile kurulan konteyner şehri, Katarlıların kurmaya devam ettiği konteyner şehirler ve irili ufaklı tüm belediyelerin yerleşimleri ana caddeler üzerinde göze çarpıyor. İBB olanca kuvvetinle Hatay bölgesinde çok işler yapıyor. Çöpleri Şişli belediyesi topluyor. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Bölgeye gelen tüm yardımlar AFAD onayından geçip, üzerlerine AFAD etiketleri vurulup dağıtıma çıkıyor.
Samandağ bölgesinde daha uzun süre kalarak detaylı gözlem yapabildim, oranın durumu ise Hatay merkezden farklı olarak konteyner kent ya da yerleşimi hiç gözüme çarpmadı. İçme suyu sıkıntısı çok büyük, şebeke suları içilmiyor, yıkılan evlerin bulunduğu yerlerde taşıma su ile bulaşıklar yıkanıyor. Banyo, tuvalet sıkıntısı had safhada. Sıcakların gelmesiyle yılan, kertenkele, fare gibi hayvanların çadır içlerine girmesi de ayrı bir problem oluşturuyor. Kaldığım çadır içinde yatağımın içinden kocaman bir kertenkelenin çıkmasıyla anlatılanları tecrübe etme fırsatım oldu. Genel itibari ile ilaçlama yapılmadığından sivrisinek ve küçük sinekler yoğun bir şekilde hissediliyor.
Bölge insanları büyük bir belirsizlik içerisinde kalmaları sebebiyle yaşadıkları zor şartlara alışmaya çalışıyor gibiler. İkili sohbetlerinizde her biri süper insanlar olan kişiler, iş bir şeyler dağıtıldığı noktaya gelince 180 derece değişkenlik gösteriyor ve büyük bir bölümünün içinden başka bir kişilik çıkıyor. Dağıtılanın ne olduğuna bakılmaksızın alıp stoklama ihtiyacı duyuyor. Elbette ki bunu yaparken kötülükten değilse bile, bulunduğu durumun zor şartlarının o insanı getirebileceği ruh halini anlayıp gözlemlemek insanın içini acıtıyor. Bu da toplumun yaşama karşı gösterebileceği reaksiyonu ve oluşturacağı problemleri beraberinde getirdiği takdirde nasıl sonuç vereceğini düşünmek biraz tedirgin ediyor.
 11 ilimizi etkileyen bu deprem nedeniyle 50.783 canımızı toprağa verdik. Başka bir ülkede bu kadar kedi ölse, birileri sorumluluk hissedip istifa ederdi diye düşünüyorum. Japonya’da harakiri yapardı sorumlu olduğunu düşünen yetkililer. Bizde hiçbir kurumun sorumluluk hissetmemesi çok enteresan bir durum…
Tüm bu olumsuzluklara rağmen çocukların gözlerindeki ışıltı ve yaşam enerjisi bölgede görebileceğiniz en güzel görüntüler oluyor. Evleri yıkılmış olsa bile hayallerinden vazgeçmeyen, gazete yazarı olmak isteyen IŞIL’ı, avukat olmak isteyen ZEYNEP kızımızı dinleyince geleceğe dair olan umutlarınızı hep diri tutmanıza vesile oluyorlar.
Tüm gözlemlerimi yazmaya gazete sayfaları yetmez elbette ama malum bugün ülkemde seçim var. Herkesin ilgi odağı seçimken bir iki kelimede onun için yazmadan geçmemek gerekli. Savaşa gitmiyoruz seçime gidiyoruz. Bundan önceki onlarca seçim gibi demokrasiye, seçmen çoğunluğunun vereceği her karara saygılı olmayı unutmayalım. Kardeşçe yaşamanın güzelliğinin değerini, kaybettiğimiz zaman anlamak ile cezalandırılmayalım.
 Tüm ülkeme iyi seçimler diliyorum…
 Denizin Dibi Köşesinden Saygılarımla…



 


 



 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.