Hava Durumu

SULTAN 3. MURAD

Yazının Giriş Tarihi: 03.07.2021 17:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.07.2021 17:40

Babası: Sultan II. Selim Han,

Annesi: Nur-Bânu Sultan,

Doğum Tarihi: 1546 - Vefat Tarihi: 1595,

Saltanatı Müd: 1574-1595 - 21 sene,

Türbesi: İstanbul’dadır. Vefatında 49 yaşındaydı.

Dünyada 6 erkek, 3 kız evlât bırakan merhum padişah 2. Selim, Devleti Osmaniyyeyi kudretli sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın becerikli idaresine tevdi ederek Allahın vâsi rahmetine ermişti.

Manisa sancağında vazife ifa eden Veliaht Şehzade Murad Sultan pederinin vefatını, sadrazamın gönderdiği haberci va­sıtasıyla haber almıştı. Hicri 955, MiIâdî 1549 yılında 27 ya­şında boşalan tahtı Osmaniye cûlüs etmek üzere yola çıktı. Sadrazamın gönderdiği gemiyi beklemeden Mudanya iskele­sinde bulunan küçük bir gemiye binmişti. Bu gemi sonradan Padişahın damadı olacak olan meşhur tarihçi Feridun Ahmed Paşa’ya ait bir ticaret gemisi idi. Sultan Murad Bahçekapı civarında sahile çıkmıştı. Vakit çok geç olmuş gece ya­rısını geçmişti. Yağmur ve rüzgârlı bir hava hüküm sürerken, Padişah içecek bir yudum su aradıysa da bulamamış ve deniz suyu ile yüzünü yıkamış, karaya çıktığı yere bir çeşme yap­tırmayı vaat etmişti kendi kendine. Hakikaten Padişah ol­duktan bir müddet sonra kendine verdiği sözü yerine getir­miş ve bir çeşme inşa ettirmişti.

Sarayın kapısını çalan padişahın yanındakiler o saatte sa­ray kapısı yalnız sadrazama açılır kaydını, ya unutmuşlar, ya­ da bilmiyorlardı. Çok sonra aralanan kapıdaki muhafızlara vaziyet izah olundu. Padişah ve arkadaşları içeri alındılarsa da, öte taraftan sadrazama haber
gönderilip durum bildirildi. Sadrazam, Padişahı ilk defa görüyor, fakat emin olamıyordu; çünkü, merhum Padişahın daha beş Şehzadesi vardı. Onlar­dan birisi ben veliaht şehzadeyim diye vezir-i âzamı aldatabi­lirdi. Sokullu yanına aldığı Padişahı, Nûr Banu Sultan'ın
da­iresine götürmüş, oğlunu gören Valide Sultan; arslanım diyerek oğlunun boynuna sarılmış, hem oğlunun padişahlığını ve de, kendi Valide Sultanlığını tescil etmiş oluyordu.

Şehzadenin tahtın sahibi olduğunu anlayan Veziri âzam Sokullu aynı zamanda eniştesi olduğu padişahın eteklerini öpmüştü. Burada şunu hatırlamadan geçemiyoruz: Mason bir tarih yazarı bu etek öpme vakasını bir dalkavukluk olarak vasıflandırmış ve böylece Kanuni, 2. Selim Hazretleri’nin sadrazamı ve yeni padişahı beş buçuk yıl sadrazamlığını ya­pan bu muhterem insana hangi saik ve sebeple böyle aşağı­lık bir sıfat yakıştırıyor anlamak mümkün değil...

Hani bir söz vardır: «Dinime tan eden bari müselman olsa» Siz Halifey-i Rûyizeminin eteğini öpmeyi dalkavukluk sayarken acaba mensup olduğunuz Loca'nın Üstadı'nın neresini öpüyorsunuz. Üçüncü Sultan Murad unvanıyla ertesi gün tahta geçmek için yatağına çekilen şehzade, beri tarafta devletin müdebbir elemanları toplanmış ve rakip şehzadeler hakkında ölüm ka­rarlarını bile almış ve sabah olunca devlet uğruna canların­dan edilen merhum beş şehzadenin naaşlarının önüne atıla­cağından dahi habersizdi.
 

Sabah olunca, vezirler, komutanlar, kadılar ve yüksek rüt­beli memurlar Ayasofya Camii’ne geldiler. Şehzadelerin ölümlerini ya haber almışlar yahut da, tahmin etmişlerdi. Hepsi taziyet elbiseleri içinde bulunuyorlardı. Namazdan sonra Padişah Hazretleri Divanhanede tahta
çıktığında aynı üzüntü ve elbiselerle donanmıştı. Dağıtılan cûlüs bahşişi bir milyon yüz bin dukaya baliğ olmuştu. Ramazan ayının yirmi ikinci günü Padişah Hazretleri Cedleri gibi, Ebâ Eyyûb-el En-sâri Türbesi’ne deniz yolu ile giderek kılıç kuşandı ve dönüşte at üzerinde
atalarının türbelerini ziyaret ede ede Saray'ı hümayuna avdet etti.

Ramazan Bayramı’nın birinci günü Devlet Kâtibi Feridun Bey, Hazreti Padişaha Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan o güne kadar padişahların yazmış veya yazdırmış oldukları bin iki yüz atmış parça evraka havi bir kitap ve o güne kadar Devlet-i Osmanî tarihini anlatan “Münşeat-ı Selâtin” adlı eseri hediye etti.

İÇKİ YASAĞI

Bir gün Padişah Hazretleri sandalla denizde gezerken sahi­le yakın bir yerden geçiyordu. Deniz kenarında bir kahveha­nede içki içmekte olan bir kaç Yeniçeri sarhoş olmuşlar, Pa­dişahı görünce ellerindeki kadehleri kaldırıp, Padişahın sıhhati şerefine içtiklerini bağırarak
ilân etmişlerdi. Bu durumu gö­ren Padişah son derece üzülüp, gazaba gelmiş ve Din-i İs­lâmın haram kıldığı içkinin kullanılmasının yasak edildiğini ilân eden bir hattı hümayûn çıkarmıştı. Bu hattı hümayûn üzerine Sipahiler Askeri İstanbul Subaşısı’nı aralarına alıp tartaklamaya girişmişlerse de, duruma muttali olan Sadra­zam yetişmiş Subaşıyı tartaklanmaktan kurtardıysa da, nü­fusunun kırılmasına sebep olacak hareketlere de maruz kal­mıştı. Durumun vahim bir hal aldığını gören Hazreti Padişah, maalesef verdiği emri kimseyi rahatsız etmemek şartıyla içe­bilirler kaydına çevirmekle hem dünyada hem de âhirette
kolay cevap veremeyeceği bir taviz vermiş oluyordu.

PORTEKİZ İLE SAVAŞ
Yeni Padişahın tahta geçişi, bütün Avrupa devlet elçileri vasıtasıyla ve muhtelif hediyelerle tebrik olundu ve bu müna­sebetle bunlarla yapılmış sulh antlaşmaları gerek dîvan ge­rekse Hazreti Padişah tarafından müsait karşılandı. Fakat Portekiz Kralı Dük Sebastian, türlü
sebep ve bahanelerle Müslümanların idaresindeki Fas topraklarına ve oranın Emiri’ne müdahalelerde bulunuyordu.

Halife-i Rûyizemin olan Osmanlı Padişahı 3. Murad Haz­retleri, Fas Emiri’nin istimdadına bigane kalamazdı ve kalma­dı. Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşa, Müslümanlara musal­lat olan bu belâyı def etmekle vazifelendirdi. Kafi kuvvetle hareket eden Ramazan Paşa, karşısına çıkan küffarı çok şid­detli bir savaştan sonra kati bir mağiûbiyyete ve Kral Sebastiyaniyî ise savaş alanında cansız yere serdi. Böylece Müslümanlar kâfirin zulüm ve tasallutundan halâs oldular.

1575 senesi milâdisinde Avusturya ve Almanya İmparato­ru İkinci Maksimilyen ölmüş, onun yerine Rudolf geçmiş ve Sultan 3. Murad Hazretlerine gönderdiği elçilerle muhtelif he­diyeler sunmuştu. Avusturya toprakları üzerinde cevelan eden Osmanlı hudut beylerini şikâyet
etmeye gelen elçilerle, sekiz senelik bir sulh antlaşması kararlaştırılmıştı. FİEMANİLLAH.

(DEVAM EDECEK)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.