Hava Durumu

TARIMSAL ÜRETİME YENİ DÜZENLEME...

Yazının Giriş Tarihi: 22.03.2023 16:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.03.2023 16:03

Ülkemizin yaklaşık 20 milyon hektar tarım alanı var.

Yani topraklarımızın yaklaşık yüzde 25’inde tarım yapılabiliniyor.

Tarım alanlarımızın yüzde 60’ında tahıl yetişirken, yüzde 20’sinde meyve- sebze geri kalanında ise yem bitkileri ile yağlı tohumlar yetiştiriliyor.

20 milyon hektarlık bir alandan yaklaşık 70 milyar dolarlık bir değer üretiyoruz.

Bunun yaklaşık 40 milyarı bitkisel üretim, 30 milyarı hayvansal üretimden oluşuyor.

Türk tarımı geçirdiği 20 yıllık değişimin ardından dünyanın en büyük onuncu tarım ekonomisi konumuna geldi.

Özellikle 2002-2020 arasında tarım sektöründe yakalanan başarının daha ileri bir boyuta taşınması 50 milyar dolarlık üretim kapasitesinin gelecek yıllarda 100 milyar dolara çıkarılmasını sağlayabilir.

2002’de 24 milyar dolarlık üretim hacmini 2020’de 50 milyar dolara taşıyan Türkiye’nin potansiyel taşıdığı açıktır.

* * *

Ancak son yıllarda dünyada oluşan salgın, savaşlar, deprem ve sel baskınları gibi nedenlerle tarımsal üretimdeki artışta bir duraksa gözlenmeye başlandı.

Dolayısıyla tarımda istihdam edilen nüfus da kentleşme ve sanayileşme nedeniyle azalma eğilimine girdi.

Kentlerdeki iş olanaklarının artması ve eğitim koşullarının iyileşmesi tarımda istihdam edilen nüfusun düşmesinde etkili oldu.

Gerçi tarımdaki istihdam azalsa da tarımsal üretimde azalma olmamıştır.

Çünkü verim ve teknoloji kullanımını artmıştır...

Ayrıca tarımsal destekler 1,9 milyar TL’den 22 milyar TL’ye çıkarılmış ve tarım sektöründeki verimlilik kamu tarafından desteklenmiştir. Ancak salgının ortaya çıkardığı koşullar sektörü olumsuz etkilemiş ve gıda ürünlerinde aşırı fiyat artışlar gözlenmiştir.

Tarım sektörünün asıl sorununun sektörü büyütebilmek olduğu açıktır.

Topraklarımıza ve iklimimize baktığımız zaman üretimimizi 70 milyar dolarlardan 150 milyar dolara çıkartmamız olasıdır.

Bunun için de tahılda birim alandan daha yüksek verim alıp, meyve- sebze gibi katma değerli ürünlerin ekim alanlarını genişletmemiz gerekiyor.

Ne yazık ki bu ülke Kadastro çalışmalarını hala tamamlanamadığı ve miras mevzuatından kaynaklanan sorunlar çözülemediği için de çok parçalı tarım arazisi ortaya çıkmıştır.

Bu nedenle de üretimde verimliliği yakalayamıyor, maliyetleri düşüremiyor, kendimiz için işletme modeli oluşturamıyoruz.

* * *

Yani ülkemiz tarımında büyük bir plansızlık egemendir...

Tarım neredeyse hiçbir kuralın olmadığı tek üretim alanıdır.

Yapılan hiçbir üretim tipi için izin gerekmez...

Bu nedenle, tıpkı kentlerin planlandığı gibi, tarımında planlanması gerekir.

Dileyenin dilediği yerde, dilediği üretim modelini uygulaması yerine, bölgeler için en uygun üretim tipleri belirlenmeli ve o tipler desteklenmelidir.

Ülkemizde tarımı revize edecek, üretim ve satış motellerini belirleyecek yasal mevzuat boşluğu bulunmaktadır.

Bu boşlukların doldurulması için TBMM’de görüşmeleri geçtiğimiz haftalarda yapılan Orman Yasası ardından bu hatada tarımda suya göre üretim planı ve yeni teşvikler getirileceği belirtilmektedir.

Tarımsal üretimde suya göre planlama yapılması, verimli tarımın teşvikle desteklenmesi, atıl arazilerin üretime kazandırılması gibi başlıkların yer aldığı yasa teklifinde “ilaç amaçlıkenevir yetiştiriciliğine ilişkin düzenleme de gündemde.

Tarımda yeni bir planlama anlayışının tarımsal üretimde birçok yapısal sorunun çözülmesini sağlayacağı, üretimin suya ve verimlilik esasına göre belirlenmesi, buna uyan çiftçiye teşvik verilmesi, atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması sağlanırsa tarımsal üretimin artacağı ve rekabetçi bir yapının ortaya çıkacağı açıktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.