İnsanlar madeni eritmeye muvaffak olduktan hemen sonra ilk önce silah yapmakta kullanmışlardır. Kolay işlenmesi hasebiyle, bakır üretimine ağırlık verilmiş ve netice alınmağa başlanmıştır. Bu bakımdan insani yete madenlerden ilk hizmet veren bakır madenidir dersek yanlış söylemiş olmayız. Ancak bakırdan mamul silahlar kısa zaman da bozulmakta olduğundan bu mahzurun ortadan kaldırılmasında, çareyi metali sertleştirecek alaşımı araştırma safhasına geçtiler. Bu arada eritmeler sayesinde Kalay'ın elde edilmesi, yapılan denemenin, kalay ve bakır alaşımının meydana getirdiği sertlik silahların daha tesirli ve dayanıklı olmasına yaradı. Bu metalik gelişmelere, göl üstü evlerinin son zamanında yapıldığına karar verilebilir. Bu aletler, kabzasız kılıç, mızrak ucu, balta, toplu iğne, bilezik ve tırpan gibi aletlerdir. Bu sayılan aletlerin her biri tunç adı verilen, kalay ve bakır madenlerinin alaşımından yapıldığı görülmüştür. Tunçtan yapılmış aletlerin en çok yapıldığı memleketler, İsveç, Danimarka ve Almanya’dır.                        

Bu aletlerin yapıldığı ülkeler arasında Macaristan ve Lehistan ve de, İsviçre ile Kıbrıs idi.(34)Tunç devri, insanlık tarihinin ilerlemeye dönük bir devridir. Bu devirde göller üstünde yapılan meskenler çok daha güzel olmuş, altın, gümüş, kehribar gibi süs eşyalarından vücuda getirildiği görülmüştür. Böylece de sanayin ilerlemeyi ziyadeleştirdiği kanaati hasıl olabilmektedir. Tunç devrinde yaşayan insanlar kumaş imal ederken, ölülerini de, kefene sardıkları söz konusuydu. Hatta Danimarka’da bu döneme ait bir tomulus da, tamamı Yünden imal edilmiş bir kumaşa sarılı ölü görülmüştür.

Mısır’ da ise; Tunç devrinin milattan 3700 sene önce görüldüğü söylenir. Yunanistan da ise demir devrinden önceye gider, tunç devri. Demirin ergime derecesinin, Tunç ve Kalaya dolaysıyla meydana gelen ve adına Tunç adını verdiğimiz halitadan daha yüksek sıcaklık ihtiyacı gerektiğinden, tunç devri, demir devrinden önce yaşanmıştır.

Devam edecek…