Demir’in çok daha sert bir maden olması ve dayanıklılığı, artık bütün silah ve aletlerin ondan yapılmasını gerektirdiğinden, buna geçildi böylece de Tunç olsun, bakır ve kalay olsun, daha başka ihtiyaç ve aletlerin malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Demir devrinde, alet ve edevat, balta, kılıç, Ok ve Kalkandan ibaretti. Bu esnada ise, taş, tahta gibi maddelerden yapılmış tabutlara konularak gömülmek isteyenlere pek çok rastlanır.(s.35) Resim: (Tunç Devrine Ait Eserler)
Eskiden savaş ve kavgaların yapıldığı yerlerde, yapılan araştırmalarda resimdeki aletlerden haylice ele geçmiş bulunmaktadır. Silezya’da eski yıllarda savaşların yapıldığı bir meydanda yapılan araştırmada,100 kılıç,100 mızrak,30 balta,470 ok, 80 bıçak,40 kargı bulunmuş ve bunların hepsi de, demirden imal edilmiştir. Avrupa’nın ortalarında yaşayan insanlar demiri, Romalılardan çok önce bulmuş oldukları bir vakıadır. Avusturya’da Hall Ştad tuz madenlerinde, 980 mezar açılmış, bunların içinde demir ve tunçtan mamul edilmiş aletlere rastlanmıştır.
İşte tarihin eski zamanlarının devirlere bölünmüş olduğu dönem bundan ibarettir. Fakat, tarihin başlangıcı, sayıp kablel tarih dediğimizin öncesi, tesadüfler in sayesinde bulabildiğimiz delillerle ortaya konabilmektedir. Mesela bunlardan her birinin kaç yıl devam ettiği, her ülkede ne kadar sürdüğü, bu devrelerin hangi kavimlerle geçirildiği tam manası ile malum değildir.
Dünyada bulunan insanların tamamı bir kabileye mensuptur. Fakat insanların tamamı birbirine tam manasıyla benzemezler. Bunlar, boyca, azalarının ve başlarının şeklince yüzleri ve yüz hatlarınca, derilerinin renklerince, gözlerinin ve saçlarının renginin birbirini tahlif eder. (36) İşte kuvvetin bu farklardan dolayı bütün insanlar, kavimlere yani cinslere taksim olmuşlardır. Her cins birbirine benzeyen ırklardan meydana gelmiştir. Her cinsin şekil ve şemaili o cinsin simasını teşkil eder. Dünya üzerinde yaşamakta olan belli başlı cinsler dörttür.
1/Beyaz 2/Sarı 3/Siyah 4/Kırmızı renk cinsler. Beyaz renk cinsin derisi açık renk, burun ve dudakları ince, yumuşak saçlı, sakalı pek çok, kafalarının şekili çoktur. Bunlar Avrupa, Kuzey Afrika, Asya’nın batısında yerleşmişlerdir. Fiemanillah.
Devam edecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
METİN HASIRCI
TUNÇ DEVRİ (2)
Demir’in çok daha sert bir maden olması ve dayanıklılığı, artık bütün silah ve aletlerin ondan yapılmasını gerektirdiğinden, buna geçildi böylece de Tunç olsun, bakır ve kalay olsun, daha başka ihtiyaç ve aletlerin malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Demir devrinde, alet ve edevat, balta, kılıç, Ok ve Kalkandan ibaretti. Bu esnada ise, taş, tahta gibi maddelerden yapılmış tabutlara konularak gömülmek isteyenlere pek çok rastlanır.(s.35) Resim: (Tunç Devrine Ait Eserler)
Eskiden savaş ve kavgaların yapıldığı yerlerde, yapılan araştırmalarda resimdeki aletlerden haylice ele geçmiş bulunmaktadır. Silezya’da eski yıllarda savaşların yapıldığı bir meydanda yapılan araştırmada,100 kılıç,100 mızrak,30 balta,470 ok, 80 bıçak,40 kargı bulunmuş ve bunların hepsi de, demirden imal edilmiştir. Avrupa’nın ortalarında yaşayan insanlar demiri, Romalılardan çok önce bulmuş oldukları bir vakıadır. Avusturya’da Hall Ştad tuz madenlerinde, 980 mezar açılmış, bunların içinde demir ve tunçtan mamul edilmiş aletlere rastlanmıştır.
İşte tarihin eski zamanlarının devirlere bölünmüş olduğu dönem bundan ibarettir. Fakat, tarihin başlangıcı, sayıp kablel tarih dediğimizin öncesi, tesadüfler in sayesinde bulabildiğimiz delillerle ortaya konabilmektedir. Mesela bunlardan her birinin kaç yıl devam ettiği, her ülkede ne kadar sürdüğü, bu devrelerin hangi kavimlerle geçirildiği tam manası ile malum değildir.
Dünyada bulunan insanların tamamı bir kabileye mensuptur. Fakat insanların tamamı birbirine tam manasıyla benzemezler. Bunlar, boyca, azalarının ve başlarının şeklince yüzleri ve yüz hatlarınca, derilerinin renklerince, gözlerinin ve saçlarının renginin birbirini tahlif eder. (36) İşte kuvvetin bu farklardan dolayı bütün insanlar, kavimlere yani cinslere taksim olmuşlardır. Her cins birbirine benzeyen ırklardan meydana gelmiştir. Her cinsin şekil ve şemaili o cinsin simasını teşkil eder. Dünya üzerinde yaşamakta olan belli başlı cinsler dörttür.
1/Beyaz 2/Sarı 3/Siyah 4/Kırmızı renk cinsler. Beyaz renk cinsin derisi açık renk, burun ve dudakları ince, yumuşak saçlı, sakalı pek çok, kafalarının şekili çoktur. Bunlar Avrupa, Kuzey Afrika, Asya’nın batısında yerleşmişlerdir. Fiemanillah.
Devam edecek.