Hafızalara kazınan Marmara depremini yaşadık yıllar önce.

Birkaç gün önce de merkez üssü Ege Denizi, Sisam açıkları olan, İzmir'i etkileyen depremle sarsıldık.

Enkaz altından uzun saatler sonra, bir mucize gibi sağ çıkarılan minik canlar, biraz olsun bu büyük acının içerisinde yüreğimize su serpti, tebessüm etmemizi sağladı.

Ekranlarda deprem uzmanları bilgiler veriyor, hep birlikte dinliyoruz. Zemin, beton, demir üçlüsünün çok önemli olduğunu vurguluyorlar. Bunların eksikliği kötü sonuçlar doğuruyor.

Bayraklı'da yıkılan apartmanların benzerlerinin, Bursa'da çok daha fazla sayıda olduğu belirtiliyor.

Özellikle eski binaların sıklıkla bulunduğu Altıparmak semtine dikkat çekiliyor. Ciddi bir sallantıda büyük oranda tahribat yaşanacağı açık.

Zamanında buralara 7-8 katlı imar izni verenler büyük vebal altındalar.

Bugün yine bakıyoruz, Bursa'nın dört bir yanında çok yüksek katlı binalar inşa ediliyor.

Yalova yolunda Buttim'in bulunduğu alanın zemininin kötü olduğunu bilmeyen yok. Yıllar önce yapılırken de uyarılar vardı burası için ama dinleyen olmadı.

Şimdilerde 'Bursa'nın en yüksek iş kulesi' diye lanse edilen Sky Tower binası, yeni Adliye sarayı gibi binalar, bazı ünlü büyük siteler de aynı bölgede yükseliyor.

Nilüfer tarafında Ertuğrulkent'in, Özlüce'nin ve yakınlarındaki yerleşim yerlerinin, eski yıllarda sazlık, bataklık olduğu hep anlatılırdı.

Bugün yine Geçit bölgesinde Özdilek'in karşısına, eski Teknik Malzeme'nin bulunduğu alana dikilen 45 katlı gökdelenleri görüyoruz. Central Balat ismiyle satışa çıkarıldı. 'Bursa'ya tepeden bakacak' denilen bu binalar, dileriz kimsenin canını yakmaz.

Mihraplı'da beş yıldızlı otellerin ve çok katlı iş merkezlerinin bulunduğu alanın yapısını da bilenler, buraların gevşek zemin olduğunu belirtiyorlar.

Deniz kenarlarına dikilen yüksek katlı binalar da, hem deprem hem tsunami tehdidi altında. Gemlik'te, Mudanya'da örnekleri mevcut.

Bunlara benzer yanlış yerlerde inşa edilen çok katlı birçok bina var kentimizin çeşitli yerlerinde.

20 küsür katlı Doğanbey TOKİ Konutları'nın akıbeti ne olacak?

Diğer TOKİ bölgelerindeki yüksek katlılar da ona keza.

Bunların sağlamlığı ne orandadır?

Bursa birinci derece deprem bölgesinde yer alan bir şehir.

Buna rağmen insan önceliği yerine, rant ekonomisi öne çıkmış durumda.

Hiç kimse kusura bakmasın ama, doğruya doğru.

İnsan hayatı sudan ucuz malesef bizim ülkemizde. Birilerinin cebi dolsun yeter!

Yıllardır konuşuluyor ama gerekli tedbirler bir türlü alınmıyor. İlla ki evlerimizin başımıza mı yıkılması gerekiyor?

Deprem bizim her şeyden ayrı öncelikli gündemimiz olmalı.

Ülkemizin 18 ilinin aktif fay hatları üzerinde yer aldığı açıklandı. Bursa da bu illerden biri.

Uzmanlar, Marmara'da Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda bir hareketlilik beklediklerini, bunun bütün bölgeyi etkileyeceğini söylüyorlar.

AFAD'ın haritasına göre, Bursa'nın nüfus yoğunluğu fazla olan merkez ilçeleri birinci derece deprem riski taşımakta.

Tehlike çanları çalan ilçeler şunlar:

Osmangazi (Demirtaş, Soğukpınar dahil), Yıldırım merkez ve mahalleler, Nilüfer (Çalı, Görükle dahil), Mudanya merkez ve Zeytinbağı, Gemlik, İznik, Orhaneli, Orhangazi, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Kestel, Gürsu, İnegöl, Yenişehir.

Büyükorhan, Harmancık, Keles, İnegöl Tahtaköprü-Kurşunlu ikinci derece deprem bölgesinde yer alıyor.

MTA'nın araştırmasına göre de, kentimizde 7 tane aktif fay hattı bulunuyor. Bunlar şöyle:

Bursa merkez (Kent Meydanı, Altıparmak, kent merkezi), Gemlik (ilçenin tamamı), Tirilye-Mudanya, Çalı (İhsaniye, Beşevler, Ataevler, Üçevler, Demirci), Uluabat (göl ve çevresi), Orhaneli, Barakfakih (Barakfakih, Kestel, Gürsu) fayları.

Görüldüğü üzere durum vahim.

Bir fafet durumunda ne hale geleceğini düşünmek bile ürkütücü.

Çok acil bir eylem planı oluşturulması gerek.

Bursa'da 1855 yılında yaşanan 7,5 büyüklüğündeki depremde, en sağlam denilen anıt binalar, tarihi camiler dahi yıkılmış, şehir yerle bir olmuş, kent merkezi harabeye dönmüş.

Bursa'da ilk yerleşim Hisar içi bölgesinde, Muradiye'de yapılmış. Bunu iyi düşünmek gerek. Ova bölgesinin zemini tarıma uygun, yapılaşmaya değil.

Yıllar boyunca sanayileşme, göçler derken giderek genişledi şehrimiz. O halde, doğru planlama ve doğru yapılaşma olmalıydı. Malesef bu yapılmadı, ipin ucu çoktan kaçtı. Sorumluları bulup ceza vermek için de çok geç.

Bundan sonrası için yanlış içine girilmesin. Sorumlular işlerini, görevlerini layıkıyla yerine getirsin.

Bursa büyürken yanlış büyümesine göz yummak felaket olur.

**********

Günün Sözü

“Nerede bir can ölse,

oralı olur yüreğim.

Olmalı zaten.

Olmazsa, insan olmaz yüreğim.”

Ahmed Arif