Hava Durumu

Toprağa yatırım, geleceğe yatırım

On TV’de konuşan Sarıyel Yatırım Danışmanlık Yatırım Uzmanı Oktay Sarıyel, arazi yatırımları hakkında bilgi verdi.

Haber Giriş Tarihi: 19.10.2020 09:20
Haber Güncellenme Tarihi: 19.10.2020 09:20
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
Toprağa yatırım, geleceğe yatırım

Özel Haber / Saye Yılmaz

On TV ekranlarında yayınlanan ve Saye Yılmaz ile Sinem Özay’ın sunduğu On’da Kadın programınaSarıyel Yatırım Danışmanlık Yatırım Uzmanı Oktay Sarıyel konuk oldu. Programda arazi yatırımına dair konuşuldu. Oktay Sarıyel son dönemde bungalov evlere talep olduğundan bahsederken ‘’Şu anda koronadan dolayı daire yapmayı bıraktık. Bungalov tarzında ahşap otantik taş evi yapıp satıyoruz.Günümüzde metropol şehirlerde yaşayan insanlarımız inşaattan, taştan veya beton yığınından sıkıldı. Geçenlerde benim bir müşterim geldi, yeterli bütçem yok bana buradan yüz metrekare yer ver, haftada iki gün geleceğim, buraya çadır kuracağım dedi. İnsanlar artık o kadar sıkıldı ki kendilerini doğaya atmak için imkanları olamadığından dolayı çadır kurmaya bile razı. Bizim insan olarak zaten yapımızda bu var; doğaya dönüş. Şu on yıl içerisinde doğaya çok ciddi anlamda zarar verdik. Şu anda doğa insanı çekiyor. Şehir hayatında sesten, arabanın egzoz kokusundan sıkıldık. Doğada insanlar huzur buluyor. İnsanlar sabah kalktığında o günışığı ile uyanayım, kuş sesiyle uyanayım, o bana farklı bir enerji veriyor. Ben yapıp sattığım yerlere bir hafta sonra gidiyorum ve müşterilere bir sıkıntı var mı diye soruyorum. İnsanlar bana çok güzel bir proje yapmışsınız ve bundan çok keyif alıyoruz diyorlar. Bu işlemi her yere yapamıyoruz. Bizim en büyük imalat sıkıntımız bu. Her yere yapılmadığı için köy içi arsa alıyoruz veya daha önceden insanlar kendi imkanlarıyla yapmış, yapı kayıt belgesini almış ama durumu el vermediği için satıyor. Şu anki piyasanın krizinden dolayı insanlarımız mağdur olduğu için yapı kayıt belgeli olan yerleri alıyoruz kendi bünyemize. Üzerinde cins değişikliği yaparak, projeyi değiştirip yapıyoruz. Mudanya Mirzaoba’daki yerimizde komple ana asfalta cephe bin 118 metre, yerin etrafına komple taş duvar örülü, etrafı telle çevrili, evin içinde 25 metrekare ahşap ev var ve dışarısında da 25 metrekare kış bahçesi var. Arka tarafa iniyorsunuz kendi zeytininizi, cevizini toplayabiliyorsunuz. Yazın dutunuzu, eriğinizi, kirazınızı toplayabiliyorsunuz. Böyle minik, otantik bir köy evi. Bizdeki müşterinin görüşü; bugün tatile giderken sadece çantamıza, bavulumuza kıyafetimizi koyup gidermiş gibi biz projelerimizi anahtar teslim yapıyoruz. Her bütçeye göre yerlerimiz var. Ama en düşük 250 bin liradan başlıyor, 1 buçuk milyona kadar yerlerimiz var. 1 buçuk milyon olan yerlerimiz iki dönüm üzerine kurulu. İçinde 100 metrekare ahşap ve taş karışımı iki katlı villa tarzında ve içinde ayrı bir yerde kamelyası, barbeküsü ve havuzu olan projelerimiz var. Piyasada biz bu işi daha önceden beri yaptığımız için belli bir oturmuş müşteri kitlemiz var. Ama şu anda insanlar bildiğiniz konteyneri on bin liraya alıyor, dışına montalamayı yapıyor, insanlara beton ev diye satıyor. Maliyeti çok düşük ama alış fiyatı çok yüksek. Piyasayı inanılmaz bir şekilde etkiliyor. Piyasanın sıkışmasının en büyük sorunları da bundan.’’ dedi.

‘’TOPRAK EN GÜZEL YATIRIMDIR’’

Oktay Sarıyel ‘’Pandemi döneminde biz çok güzel iş yaptık diyebilirim. İnsanlar yatırımdan daha çok kendilerini doğaya atmak için, benim pandemiden önce otuz tane projem vardı, krizin tam patladığı anda ne yapacağız derken bir müşterime beş tane verdim. Biri eşine aldı, biri kayınpederine aldı, yani bizde çok güzel geçti şükürler olsun. Bizim kendi imalatımız, kendi arazilerimiz, kendi yerimiz olmasından dolayı biz bugün 50 bin liraya satıyorsak, kriz de olsa 50 bin liraydı, piyasa hareketlense de 50 bin liraydı. Biz onu fırsata çevirmedik ve bundan dolayı da firma olarak piyasada bir şeyimiz var. Biz bir bölge araştırması yapıyoruz. Bölgenin dönüm fiyatı sallıyorum 10 bin lira olsun. Bölgeye yatırımcı giriyor 300-500 dönüm yer kapatıyor, bölgede hareket başlıyor. Hareket başladığı zaman on liralık yer otomatikman yirmi liraya çıkıyor. Biz buna elvermiyoruz. Biz kendi finansımızla aldığımız için on liralık yeri biz sekiz liraya alıyoruz, müşterimize on liraya satıyoruz. Sekiz liralık yeri on liraya sattığında müşteri, otomatikman bugün batıda nereden alırsanız alın senede yüzde otuz ve yüzde elliye kadar prim yapan yerler oluyor. Biz bunu yatırımcımızın kendi bölge araştırmasıyla müşterimizi mağdur etmemeye çalışıyoruz. Bütün zeminleri, bütün altyapıları, bütün çalışan resmi kurumları takip ederek bölgeden yatırım yaptırıyoruz ve biz bu yatırımlarda müşterimize şunu diyoruz: ‘Siz buradan yeri alın, bir veya iki sene sonra biz bunun garantörünüzüz.’ Bursa’da çok büyük firmalar, çok kişileri bu konuda mağdur etti. İnsanlara gösteriyorlar ana asfalta cephe yer, dümdüz yer, insanlar ada parsel yer sorgulamaya girmesini bilmiyor. Bundan dolayı insanlarımız çok mağdur oldu. Biz yatırımcımızı araziye götürdüğümüzde kendi yerlerimizi, resmi kadastroyu getirip kazıkları çaktırıp bizim sınırlarımız buradan başlıyor, burada bitiyor diyoruz. Ada parsel sorgusundan tapumuzu açıyoruz. Hangi bölgeye gidersek kendi arazimizi sunarken tapularımızı sunuyoruz. Müşteri bu sefer güvenle bakıyor. Biz insanlarımıza güven vermek için firma olarak bütün imkanlarımızı kullanıyoruz. Bizim firmamızın ilk sloganı toprağa yatırım, geleceğe yatırım. Bazı müşterilerimiz on bin liraya alayım ama on sene sonra bu yer elli bin lira olsun diyor. Bazı müşterilerimiz ise burayı on bin liraya alayım ama seneye yirmi bin lira olsun diyor. Ona göre de yerlerimiz var. Kriz patlamadan önce 2016, 2017, 2018’de bir yeri on liraya alıyordular, bir ay sonra yirmi liraya satıyordular. O zamanki şartlar öyleydi. Bir arz meselesi var, bir de talep meselesi. Talep meselesi olduğu zamanda da insanımıza para kazandırdı. İnsanlar oturduğu evi satıp arazi almak istiyordu. İki sene kirada oturayım, aldığım yer iki sene sonra iki katı olsun diyordu. Şu anda öyle bir atmosfer yok. İnsanlar, bilmeyen danışmanlarla, bilmeyen yatırımcılarla çok hayal kırıklığına uğradı, çok insanlar yanıldı. Dünyada tek üretimi olmayan cisim toprak. Kazıyorsunuz, kazıyorsunuz hala toprak çıkıyor. İnsanlar bugün on liraya alayım yarın on iki liraya vereyim diyor. Toprakta öyle bir şansınız yok. Toprak geleceğe bağlıdır. Bugün on lira olan yer beş sene sonra yüz lira olur ama bugün on liraya altın aldın, yüz lira olmaz. İnsanlarımız şu anki dönemde dolara mı, toprağa mı, altına mı diyor. Emin olun topraktan kazanan insan toprağa yatırıyor altına, dolara değil. Ben para kazanayım nasıl olursa olsun düşüncesinde olan bir yatırımcı kitlesi var, bankaya değil de ben toprağa yatırım yapayım diyen bir yatırımcı kitlesi de var. Toprak en güzel yatırımdır. Biz işimizi severek yaptığımız için doğru kitleyi, doğru hedefi tespit edebiliyoruz. Kurumsal firmalar insanlara çok büyük vaatler verdiler. Bugün on liraya alalım üç ay sonra sözleşme yaparak yirmi liraya satarız diye insanlar çok mağdur oldu ve şu anda mahkeme kapılarında hala git gel yapıyorlar. Yatırımcı müşteri, kendi finansıyla dönen bir gayrimenkulcüden veya bir yatırımcıdan yer aldığında yüzde yüz garantide. Biz müşterimize diyoruz ki: biz buradayız. Benden bir dönüm araziyi bugün yüz bin liraya aldın. Yarın öbür gün satacağın zaman ilk önce bana gel. Finansım müsaitse ben bunu alırım. Neden? Çünkü ben onu aldığım için, ona para yatırdığım için oranın bütün altyapısını biliyorum. Müşteri geliyor, arazi çok güzel diyor altından doğalgaz hattı geçiyor müşteri bunu bilmiyor veya üstünden yüksek gerilim hattı geçiyor müşteri bunu bilmiyor, böyle insanları mağdur edenler oldu ve günümüzde çok çok mağdur olanlar var. İnsanlarımız doğru yatırımcıyı bulduğunda gerçekten doğru yatırımı yaptığını anlıyorlar ama karşı taraftaki insanlar kendini anlamadı sanıyor. Geçen sene Viyana’dan bir müşterim aradı, ben sana kayınbiraderimi gönderiyorum, yarın saat üçte Atatürk Havaalanı’ndan alır mısın dedi. Bizim özel araçlarımız var, müşterimizi Atatürk Havaalanı’ndan aldık. Otelde yer ayırttık. Müşteri bizim ailemiz. Müşteriyle böyle çalışıyoruz. Aracımızın onu havaalanından karşılaması, oradan alıp otelde yatırmamız ve üç gün içinde tapularımızı teslim etmemiz karşısında bizim bu tarzımız sebebiyle müşterimiz ona verdiğimiz yerleri bile görmek istemedi ve inanır mısınız bize şu elli bin Euromu alın tapularımı getirin dedi. Tapuya imza atmadan müşteri bize güvenip otelde elli bin Eurosunu teslim ediyor. Doğru yatırımcıyla yatırım yaparsanız kazanıyorsunuz. Bu sektörde öyle bir şey var ki: insanlar diyor bir araç kiralarım, bir tane de takım elbise alırım, ben yatırımcıyım diyor. Ama ben bugün piyasada yatırım olarak 20 milyon parayla çalışıyorum. Bugün yatırımcı dediğin kişi kiralık arabayla, bir tane takım elbiseyle çıkıyor. Bu adam bir yatırımcıya ne kadar şey sağlayabilir? Çünkü adamın amacı birine bir tane tarla satayım, bin lira komisyon alayım bir hafta geçineyim. Türkiye’de daha önceden her on yıl üzerine yatırım yapılırdı. Ben her on yıl demiyorum, her beş yılda bir Türkiye’de böyle bir temizlik şart. Zaten gayrimenkuldeki güvensizlik de buradan çıktı. Bugün bir ofisin aylık gideri on beş bin lira. Bu kriz patlamadan önce insanlar o parayı kazanıyordu bir şekilde ödüyordu ama kriz patladı. Hadi bir ay hazırdan yiyeyim, ikinci ay hazırdan yiyeyim dediler ama üçüncü dördüncü ay önünü kestiremedikleri için eski işine dönenler oldu. 2021’den ben çok umutluyum. Çürük elmalar ayıklandı, bundan sonraki süreç çok güzel olacak’’ ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.