Cihat Yaycı: "Ne NATO'cuyum, ne Avrasyacıyım! Ben Türkiyeciyim!''
Cihat Yaycı: "Ne NATO'cuyum, ne Avrasyacıyım! Ben Türkiyeciyim!''
Müstafi Tümamiral ve Doç. Dr. Cihat Yaycı, yaptığı açıklamalarda, Türk dış politikasının yönü hakkında dikkat çekici ifadelerde bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 18.02.2025 23:33
Haber Güncellenme Tarihi: 18.02.2025 23:34
Muhabir:
ENGİN ÖZKONUK
Cihat Yaycı, "Ben ne NATO’cuyum ne de Avrasyacıyım, ben Türkiyeciyim" diyerek, Türkiye'nin menfaatlerini ön planda tutan bir dış politika anlayışına sahip olduğunu vurguladı. Yaycı, Türkiye'nin keskin cepheleşmelerden uzak durması gerektiğine inandığını belirterek, tüm dünyanın menfaatlerini aynı düzlemde değerlendiren bir yaklaşım sergiledi.
Cihat Yaycı, Türk dış politikasını değerlendirirken, siyasi ve askeri ilişkilerde Türkiye’nin çıkarlarını en iyi şekilde koruyabilmek için "pergelinin merkezi" olarak Ankara’yı aldığını söyledi. "Benim pergelimin merkezi Ankara’dır. Ben Ankara’dan olaylara bakmaya çalışıyorum" ifadeleriyle, dış ilişkilerde Türkiye'nin egemenliğini ve bağımsızlığını esas aldığını belirten Yaycı, Türkiye'nin dış politikada yalnızca menfaatlerini göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Avrasyacı veya NATO'cu Olmak Mandacı Zihniyet Olur"
Türkiye'nin dış politikasında, keskin ideolojik cepheleşmelerin fayda sağlamadığını savunan Yaycı, Avrasyacılıkla NATO'culuğun birbirinden farklı olduğunu ancak her ikisinin de "mandacı" bir zihniyete dayandığını ileri sürdü. Yaycı, "Avrasyacı ya da NATO'cu olmak demek, mandacı zihniyet demek" diyerek, bu tür ideolojik kutuplaşmalardan kaçınılması gerektiğini belirtti.
"Türkiyeci Olursanız, Herkesle İyi İlişkiler Kurabilirsiniz"
Yaycı, Türkiye'nin dış politikasında önemli bir ayrım yaptı. Türkiyeci bir yaklaşımın, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda her iki kutup ile de ilişkiler kurmasına olanak sağlayacağına inandığını söyledi. "Eğer Türkiyeci olursanız, menfaatiniz bugün Avrasya ile bir konuda menfaatimiz varsa onunla da ilişki kurarım; Atlantik ile menfaatim varsa onunla da ilişki kurarım" ifadeleriyle, Türkiye'nin dış politikasında dengeyi ve pragmatizmi ön plana çıkarmanın gerekliliğini vurguladı.
"Keskin Cepheleşmeler Türkiye'ye Faydadan Çok Zarar Getirir"
Son olarak, Yaycı, Türkiye'nin dış politikada keskin ideolojik bölünmelerden kaçınması gerektiğine dikkat çekti. İdeolojik yaklaşımlardan ziyade, Türkiye'nin çıkarlarına uygun bir politika izlenmesi gerektiğini savunan Yaycı, "Keskin cepheleşmelerin Türkiye'ye kesinlikle fayda getirmeyeceğini düşünüyorum" diyerek, dış ilişkilerde pragmatik ve çıkarcı bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı.
Cihat Yaycı'nın açıklamaları, Türk dış politikasının yönü ve Türkiye'nin küresel ilişkilerde nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda önemli bir tartışma başlatacak gibi görünüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat Yaycı: "Ne NATO'cuyum, ne Avrasyacıyım! Ben Türkiyeciyim!''
Müstafi Tümamiral ve Doç. Dr. Cihat Yaycı, yaptığı açıklamalarda, Türk dış politikasının yönü hakkında dikkat çekici ifadelerde bulundu.
Cihat Yaycı, "Ben ne NATO’cuyum ne de Avrasyacıyım, ben Türkiyeciyim" diyerek, Türkiye'nin menfaatlerini ön planda tutan bir dış politika anlayışına sahip olduğunu vurguladı. Yaycı, Türkiye'nin keskin cepheleşmelerden uzak durması gerektiğine inandığını belirterek, tüm dünyanın menfaatlerini aynı düzlemde değerlendiren bir yaklaşım sergiledi.
Cihat Yaycı, Türk dış politikasını değerlendirirken, siyasi ve askeri ilişkilerde Türkiye’nin çıkarlarını en iyi şekilde koruyabilmek için "pergelinin merkezi" olarak Ankara’yı aldığını söyledi. "Benim pergelimin merkezi Ankara’dır. Ben Ankara’dan olaylara bakmaya çalışıyorum" ifadeleriyle, dış ilişkilerde Türkiye'nin egemenliğini ve bağımsızlığını esas aldığını belirten Yaycı, Türkiye'nin dış politikada yalnızca menfaatlerini göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Avrasyacı veya NATO'cu Olmak Mandacı Zihniyet Olur"
Türkiye'nin dış politikasında, keskin ideolojik cepheleşmelerin fayda sağlamadığını savunan Yaycı, Avrasyacılıkla NATO'culuğun birbirinden farklı olduğunu ancak her ikisinin de "mandacı" bir zihniyete dayandığını ileri sürdü. Yaycı, "Avrasyacı ya da NATO'cu olmak demek, mandacı zihniyet demek" diyerek, bu tür ideolojik kutuplaşmalardan kaçınılması gerektiğini belirtti.
"Türkiyeci Olursanız, Herkesle İyi İlişkiler Kurabilirsiniz"
Yaycı, Türkiye'nin dış politikasında önemli bir ayrım yaptı. Türkiyeci bir yaklaşımın, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda her iki kutup ile de ilişkiler kurmasına olanak sağlayacağına inandığını söyledi. "Eğer Türkiyeci olursanız, menfaatiniz bugün Avrasya ile bir konuda menfaatimiz varsa onunla da ilişki kurarım; Atlantik ile menfaatim varsa onunla da ilişki kurarım" ifadeleriyle, Türkiye'nin dış politikasında dengeyi ve pragmatizmi ön plana çıkarmanın gerekliliğini vurguladı.
"Keskin Cepheleşmeler Türkiye'ye Faydadan Çok Zarar Getirir"
Son olarak, Yaycı, Türkiye'nin dış politikada keskin ideolojik bölünmelerden kaçınması gerektiğine dikkat çekti. İdeolojik yaklaşımlardan ziyade, Türkiye'nin çıkarlarına uygun bir politika izlenmesi gerektiğini savunan Yaycı, "Keskin cepheleşmelerin Türkiye'ye kesinlikle fayda getirmeyeceğini düşünüyorum" diyerek, dış ilişkilerde pragmatik ve çıkarcı bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı.
Cihat Yaycı'nın açıklamaları, Türk dış politikasının yönü ve Türkiye'nin küresel ilişkilerde nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda önemli bir tartışma başlatacak gibi görünüyor.
Kaynak: ENGİN ÖZKONUK
En Çok Okunan Haberler