Hava Durumu

#Ağaç

Yeni Marmara Gazetesi - Ağaç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ağaç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Atalarından kalan mesleği 40 yıldır sürdüren Torosların emekçi ailesi Haber

Atalarından kalan mesleği 40 yıldır sürdüren Torosların emekçi ailesi

Mersin'den Antalya'ya gelip Toroslar 'da ağaç kesimi yapıyorlar. 40 yıllık meslek geleneğini sürdürüyorlar. Mersin'in Bozyazı ilçesinden Antalya'nın Akseki ilçesine gelen ve orman kesim işini 40 yıldır sürdüren Mehmet Güneş, eşi Esen Gül ile birlikte Toros Dağları'nın zirvelerinde zorlu mesailerine devam ediyor. Aileden kalan meslek geleneğini yaşatan Güneş çifti, 35 yıl boyunca orman işçiliğini omuz omuza taşıdı. Akseki Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Toros Dağları'nda damgalanan ağaçları kesen Mehmet Güneş, kesilen ağaçları traktörün arkasına bağlayarak yol kenarına kadar indiriyor. Burada eşi Esen Gül ile birlikte tomrukların kabuklarını el motorlarıyla soyuyor, ardından odunları "ster" düzenine göre hazırlıyorlar. Hazırlanan tomrukların metreküp ölçümleri yapıldıktan sonra teslimat, Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerine gerçekleştiriliyor. Zorlu doğa şartlarına rağmen mesleklerini severek yaptıklarını belirten Güneş çifti, Torosların dik yamaçlarında adeta yaşamla mücadele ederek ekmeklerini kazanıyor. "Bu bizim ata mesleğimiz. 40 yıldır Toroslarda ekmek paramızın peşindeyiz" Antalya'nın Akseki ilçesinde orman işçiliği yapan Mehmet Güneş, Mersin'in Bozyazı kazasından gelerek 15 yıldır Akseki Orman İşletme Müdürlüğü bünyesinde çalıştığını söyledi. Yaz-kış Toros Dağları'nda ağaç kesimi yaptıklarını belirten Güneş, mesleğinin aileden kaldığını ifade etti. Toros Dağlarında zorlu arazi şartlarında çalıştıklarına dikkat çeken Güneş, "Ağaç kesiyorum, odun kesiyorum. Kestiğimiz ağaçları buradan kamyonlar götürüyor. Bir oğlum var, bir kızım var, kızım evli. Oğlanı da ormancı yetiştiriyoruz. Iğdır Üniversitesi'nde av ve yaban hayatı okuyor. Burada çalışarak çocuklarımızın ekmek parasını çıkarıyor, eğitimlerini sağlıyoruz" dedi. Soğuk hava şartlarının zorluğuna da değinen Mehmet Güneş, yaz aylarında Akseki'de çalışmaya devam edeceklerini, kışın ise memleketlerine döndüklerini belirtti. Geçmişte işlerin çok daha ağır olduğunu söyleyen Güneş, mesleğin nasıl değiştiğini şöyle anlattı: "Eskiden ağaçları ve tomrukları tek tek katırla çekiyorduk. Ama şimdi bir veya iki ağacı traktöre takıp komple indirebiliyoruz. Katır işi tamamen bitti. Memlekette katır kalmadı. Şimdi traktörle çalışıyoruz ama traktör de masraflı. Yapacak bir şey yok" dedi. "Bu iş ağır ve çok riskli bir iş" Bu işin hem çok ağır hem de çok riskli olduğuna dikkat çeken Güneş, "Bu bizim ata mesleğimiz. Ağır iş, zor iş ama yapacak başka bir işimiz yok. Ben 10 yaşından beri bu işi yapıyorum. Şu an 50 yaşındayım, 40 senedir orman kesim işi yapıyorum. Tecrübesiz insanların bu işe girmesi çok tehlikeli. Ağaç her an üzerinize devrilebilir, dal düşebilir. Kaza riski çok yüksek" şeklinde konuştu. Torosların sarp arazilerinde çalışmanın güçlüğünü vurgulayan Güneş, sözlerini şöyle tamamladı: "Ağaçları nerelerden getirdiğimizi gördünüz. Yerler çok sarp. Traktör olmasa bu iş çok zor yapılır. Ama ekmek davası. Biz elimizden geldiğince bu işi sürdürüyoruz" diye sözlerini ekledi. "35 yıldır eşimle birlikte Toroslarda ekmeğimizi kazanıyoruz" Mehmet Güneş'in eşi Esengül Güneş, tahtacı bir aile olduklarını ve 35 yıldır eşi ile birlikte Toroslarda ekmeklerini kazandıklarını söyledi. Akseki'nin sarp ormanlarında eşiyle birlikte çalışan 35 yıllık evlilikleri boyunca başka hiçbir işle uğraşmadıklarını, aileden gelen meslek olan orman işçiliğini sürdürdüklerini anlatan Güneş, "Bu işi eşimle beraber yapıyoruz. Evleneli 35 sene oldu. Başka hiçbir iş yapmadık. Sırf ormanda bu işlerle uğraşıyoruz. Eşim kesiyor, ben çekiyorum, soyuyorum. Beraber 30 seneyi aşkın bu işlerle uğraşıyoruz" dedi. Çocuklarının da bu işin içinde yetiştiğini belirten Güneş, şunları söyledi: "Bir kızım, bir oğlum var. Kızım evlenmeden önce o da bu işi yapıyordu, sonra bıraktı. Oğlum üniversitede okuyor, Iğdır'da. O da hala bu işi yaparak okuyor. Biz de çocuklar için, onların geleceği için bu ormanlarda çalışıyoruz" dedi.Ailelerinin yüzyıllardır süren bir meslek geleneğini yaşattığını anlatan Esengül Güneş, "tahtacı" lakaplarının da tarihi bir köküne dikkat çekti: "Ben de çocukluktan beri bu işin içindeyim. Annemden, babamdan, atalardan gelen bir meslek. Ailemizin anlattığına göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederken Haliç'e indirilen gemilerin tahtalarını bizim atalarımız biçmiş. Gönüllü olarak çalışmışlar. Sonra Fatih Sultan Mehmet ailemizi onurlandırmış. Biz de o zamandan beri "tahtacı" lakabını taşıyoruz. Türkmen'iz ama tahtacılık oradan geliyor" diye konuştu. Esengül Güneş, aile tarihindeki fedakarlıkları da şu sözlerle anlattı: "Dedem Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda şehit olmuş. Babaannem dedemin ölüm haberini ormanda almış. O zamanlar lata yaparlarmış, işin içindeymişler. Bizim bildiğimiz, bu mesleği o zamandan beri sürdürüyoruz" Göçebe Yörük kültürünün içinde büyüdüklerini söyleyen Güneş, bu mesleği devam ettiren son nesillerden biri olduklarını anlatan Güneş, "Kökenimiz Orta Asya'dan gelmiş. Ailemiz. Yörüklerle birlikte göçüp gelmişler. Göç hayatı bizlere kadar sürdü. Biz son nesiliz gibi geliyor. Bizden sonrakiler yapar mı bilmiyoruz" şeklinde konuştu. Torosların zorlu şartlarında her mevsim çalıştıklarını dile getiren Esengül Güneş, sözlerini şöyle tamamladı: "Bozyazı kazasından geliyoruz. Yağmur, çamur demeden bu işi yapıyoruz. Çok zor bir meslek, herkes yapamaz. Ama ekmek için buralara geldik. On senedir Akseki'de çalışıyoruz".

"Ağaççı hoca" lakaplı sınıf öğretmeninden örnek davranış Haber

"Ağaççı hoca" lakaplı sınıf öğretmeninden örnek davranış

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinin kırsal Yamanlı Mahallesi'nde oturan ve halen öğretmenlik mesleğini sürdüren Hüseyin Güven (70), yangın ve erozyon gibi doğal afetlerin yanında yol yapımı ve alt yapı çalışmalarında da kaybedilen her ağacın yerine en az 10 fidan dikerek hem örnek oluyor hem de orman yangınlarına dikkati çekiyor. Yıllardır diktiği meyve fidanı ağırlıklı binlerce fidanla "ağaççı hoca" olarak tanınan Hüseyin Güven, bir özel okulda sınıf öğretmenliğine devam ediyor. Görev yaptığı yerlerde ve memleketi Yamanlı'da doğaya ve yeşile sevgisi, ağaçlara tutkusuyla bilinen Güven öğretmen, meyve fidanlarının önemli bölümünü kendi yetiştiriyor ya da imkanları ölçüsünde satın alıp dağıtıyor. Ağaç sevdası dededen miras kalmış Mesleğe 1978 yılında Zonguldak'ta başladığını ve sonraki süreçte Mustafakemalpaşa'nın Kumkadı Mahallesi'ne tayininin çıktığını anlatan Güven, "Burada dedem ve babamdan miras kalan ve hayalim, sevdam olan ağaçlandırma çalışmalarına başladım" dedi. İlk ağaçlandırma çalışmalarının okul bahçesinin ağaçlandırılması süreciyle başladığını vurgulayan Güven, Yamanlı'yı civar yerleşim birimlerine bağlayan yolda 15-20 yıl önce başladığı çalışmalarda 250 civarı meyve fidanı diktiğini anlattı. Bugün yoldan geçenlerin meyveleri dalından kopararak yediğini, ağaçların kuşlara yuva olduğunu dile getiren Güven, şöyle konuştu: "Mahallemizin muhtelif yerlerinde fidan dikmeye, uygun alanları ağaçlandırma devam ettik. Oluşturmaya çalıştığımız mesire alanının ağaçlandırılması ve köy mezarlığının eksik olan kısımlarının ağaçlandırması çalışmaları ve bundan sonraki süreçte de işte görüldüğü gibi yol çalışmaları var. Burada yol çalışmaları esnasında zayi olan ağaçlarımız oldu. Daha önce yapılan kanalizasyon çalışmalarında ağaçlar zarar gördü." "Bir ölür bin diriliriz" Benzer şekilde çevresinde çeşitli nedenlerle bazı ağaçların sökülmek zorunda kaldığını belirten Güven, "Hani 'Bir ölür, bin diriliriz' deniyor ya biz de her ağaç yerine en az 10 fidan dikmeye karar verdik. Yol kıyısında, alanlarda müsait bulduğumuz yerlere fidan dikeceğiz. Yamanlı muhtarımız ile bir kampanya başlattık giden her ağaca en az 10 fidan dikmeye bugün başladık. Köyümüzün ağaçlandırılmamış hiçbir alanı kalmamasını arzu ediyoruz, ağaçların doğanın süsü olduğunu düşünüyoruz" ifadesini kullandı. Kendisine sürekli "Kaç fidan diktiğiniz, 40 bini buldu sanırım" diye sorular yönetildiğini aktaran Güven, "Tam sayıyı bilmiyorum ama arkadaşlar ne kadar fidan diktiğimi bildikleri için 'hocam diktiğiniz fidan sayısı 40 bini buldu mu' diye soru yöneltiyorlar. Bu kadar oldu mu bilmiyorum ama binlerce fidanı toprakla buluşturdum." dedi. Doğa sevgisi eğitimi aileden başlar Meyve fidanlarını tohumdan kendisi ürettiğini, bazılarını satın aldığını, orman fidanlarını ise Bursa Büyükşehir Belediyesinden temin ettiklerini vurgulayan Güven, şöyle konuştu: "Genellikle kendim dikiyorum ama bazen de ücretsiz dağıtıyorum. Sonuçta toprakla buluşuyor, doğaya katkımız oluyor bu da beni mutlu ediyor. Orman yangınları da bir o kadar üzüyor. Herkes bizim kampanyamıza destek versin. Bulundukları yerde yitirilen her ağaç başına 10 fidan diksin. Bu işin temelinde bir eğitim eksikliği olduğunu düşünüyorum. Bu iş önce ailede başlar. Çocukların, mutlaka bir akvaryumda balık, kafesinde kuşu saksıda muhtelif çiçek türlerinden biri olmalı. Tabiatı sevmeyi hayvanları korumayı aileden başlayarak öğrenmeli. Orman yangınlarına yönelik de sadece yaz aylarında değil her zaman uyarmalı gündemde tutmalıyız." Başkan Bozbey'e teşekkür Yamanlı Mahalle Muhtarı Necati Eren ise Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey'in orman yangınlarına müdahalede kullanılmak üzere tanker hediye ettiğini belirterek, "Köyümüzün belli yerlerine fidan dikmemizde de çok faydası oluyor. Evet bir tankerin önemi benim köyüm için çok büyük. Allah razı olsun Mustafa Bozbey başkanım verdi tankeri her işimize yarıyor. Şu anda köyün yol genişlemesi yapılıyor ve çevresine meyve fidanları dikiyoruz. Zayi olanların yerine 10 fidan ekmek kampanyası başlattık" dedi. Eren, başlattıkları kampanyaya Bozbey'in yüzlerce fidan göndererek destek verdiğini vurgulayarak, Bozbey'e teşekkür etti.

Yayaların yoğun kullandığı noktada devrilen ağacın altına kalan 1 kişi hafif yaralandı Haber

Yayaların yoğun kullandığı noktada devrilen ağacın altına kalan 1 kişi hafif yaralandı

Isparta'nın Eğirdir ilçesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılında anıt ağaç olarak koruma altına alınan yaklaşık 457 yaşındaki Akkavak cinsi kavak ağacı rüzgarın etkisiyle kökünden devrildi. Olayın ardından çevredeki vatandaşlar, ağacın altında kalan biri olup olmadığını kontrol ederek durumu ekiplere bildirdi. Devrilen ağacın dalları arasında sıkışarak hafif yaralanan bir kişi, çevredeki vatandaşlar tarafından sıkıştığı yerden çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Yayaların yoğun kullandığı noktada yaşanan olayda, ağacın akşam saatlerinde devrilmiş olması ve caddede o sırada fazla insan bulunmaması muhtemel bir facianın önüne geçti. Olay, saat 20.30 sıralarında Eğirdir ilçe merkezindeki Çınaraltı Meydanı'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çarşının en işlek noktasında bulunan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü tarafından anıt ağaç olarak koruma altına alınan yaklaşık 457 yaşındaki Akkavak cinsi kavak ağacı, rüzgarın etkisiyle kökünden koparak devrildi. Durumu fark eden çevredeki esnaf ve vatandaşlar, ağacın altında birilerinin kalmış olabileceğini düşünerek hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis ve zabıta ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrollerde, ağacın dalları arasında hafif şekilde yaralanmış bir kişinin bulunduğu belirlendi. Çevredeki vatandaşlar tarafından sıkıştığı yerden çıkarılan yaralı, sağlık ekiplerine teslim edilerek hastaneye kaldırıldı. Vatandaşların büyük endişe yaşadığı olayda can kaybı yaşanmazken, ağacın devrildiği alanın yayaların yoğun kullandığı bir nokta olması ve olayın akşam saatlerinde gerçekleşmesi, muhtemel bir faciayı önleyen en önemli etken olarak değerlendirildi. "Gürültüyle yıkıldı, gündüz olsaydı facia yaşanabilirdi" Olay anını anlatan bölge esnafı Mustafa Özkoç, "Dün akşam saat 20.30 sıralarında, asırlık ağacımız büyük bir gürültü ve çatırtıyla bir anda yıkıldı. Gündüz saatlerinde olmaması, bir açıdan şans oldu çünkü normalde o saatlerde ağacın altında, banklarda oturan çok sayıda vatandaşımız oluyordu. Çok şükür, olay herhangi bir can kaybına ya da ciddi yaralanmaya yol açmadan atlatıldı. Bu ağaç birkaç yıl önce yan yatmıştı, o zaman belediye ekipleri dallarını budamıştı. Dün akşam da olayın ardından gece saat 01.00'e kadar çalışmalar devam etti ve devrilen ağaç bulunduğu yerden kaldırıldı. Ağacın yola değil de iç tarafa devrilmesi ve ciddi bir yaralanma yaşanmaması bizler için sevindirici oldu" ifadelerini kullandı. "Bir kişi dalların arasında sıkışmıştı, hemen kurtardık" Olay anında yardıma koşan çevre esnaflarından Osman İncekara, "Ağacın altında üç kişi vardı. İki kişi kendi imkânlarıyla çıkmayı başardı ancak bir kişinin dalların arasında sıkıştığını fark ettik. Hemen müdahale ederek onu bulunduğu yerden çıkardık ve sağlık ekiplerine teslim ettik. Hafif yaralıydı, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Olayın akşam saatlerinde yaşanması ve o an bölgede kimsenin olmaması gerçekten büyük bir şanstı. Allah korudu diyebilirim. Şu an devrilen ağaç kaldırıldı ancak hemen yanındaki ağaçta da risk olabilir. Yetkililerin o ağacı da incelemesi ve gerekli tedbirleri alması gerekiyor" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.