Hava Durumu

#Bayram

Yeni Marmara Gazetesi - Bayram haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bayram haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

10 bin vatandaşın katıldığı yürüyüşte 102 metrelik dev Türk bayrağı açıldı Haber

10 bin vatandaşın katıldığı yürüyüşte 102 metrelik dev Türk bayrağı açıldı

Bahçelievler’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı. Yaklaşık 10 bin vatandaşın katıldığı yürüyüşte 102 metrelik dev Türk bayrağı açılırken, düzenlenen konserde ünlü sanatçı Sinan Akçıl şarkılarıyla kalabalığı coşturdu. Bahçelievler Belediyesi tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı büyük bir coşku ve katılımla kutlandı. Etkinlikler, dün sabah saat 09.00’da Bahçelievler Hükümet Konağı önünde Atatürk heykeline çelenk sunulmasıyla başladı. Gün boyu süren etkinlikler, saat 14.00’te Hasan Doğan Spor Kompleksi önünden başlayan Cumhuriyet kortejiyle devam etti. Belediye Başkanı Hakan Bahadır’ın öncülüğündeki kortej, ilçe sokaklarını Cumhuriyet marşları eşliğinde dolaştı. Akşam saat 19.00’da düzenlenen fener alayı ise Bahçelievlerlilere unutulmaz anlar yaşattı. Haznedar Meydanı’nda Cumhuriyet’in 102. yılına vurgu yapmak amacıyla 102 metrelik dev Türk bayrağı açıldı. Yaklaşık 10 bin vatandaşın katıldığı yürüyüş, 2 kilometrelik güzergah boyunca renkli görüntülere sahne oldu. Yürüyüşün ardından Milli Gençlik Parkı’nda sahne alan Sinan Akçıl, sevilen şarkılarıyla alandaki kalabalığı coşturdu. Sanatçı, Bahçelievler’e övgüler yağdırarak, "İstanbul’da en beğendiğim ilçe Bahçelievler. Cumhuriyet’e verilen bu büyük değer beni çok etkiledi" dedi. "Cumhuriyet 102 yıldır dimdik ayakta" Belediye Başkanı Hakan Bahadır da yaptığı konuşmada, "Bayraklar dalgalansın, gökler inlesin. Cumhuriyet coşkusu dört bir yanda yükselsin. Hep birlikte, el ele, omuz omuza. 102. yılda yine haykırıyoruz sonsuzluğa: Cumhuriyet, Cumhuriyet, Cumhuriyet. Bundan 102 yıl önce, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Ve 102 yıldır dimdik ayakta bir Cumhuriyetimiz var hamdolsun. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun" dedi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye'nin Dört Bir Yanında Büyük Bir Coşkuyla Kutlandı Haber

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye'nin Dört Bir Yanında Büyük Bir Coşkuyla Kutlandı

Radikal Eğitim Kurumları 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı öğrenci, öğretmen ve velilerin katılımıyla Türkiye'nin dört bir yanında büyük bir coşkuyla kutladı. Eğitim sektöründe 23 yılı geride bırakan Radikal Eğitim Kurumları, Cumhuriyetin 102. kuruluş yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladı. İzmir, İstanbul ve Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye'nin birçok ilindeki şubelerde, öğrenciler, öğretmenler ve velilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikler, Cumhuriyet Bayramı ruhunu en güçlü şekilde yaşattı. Kutlamalar, öğrenci ve öğretmenlerin ellerinde açtıkları dev Türk bayraklarıyla bulundukları ilçelerin merkezlerinde bando eşliğinde düzenlenen yürüyüşlerle başladı. Cadde ve sokakları kırmızı beyaza bürüyen kortejler, vatandaşlardan da büyük ilgi gördü. Etkinliklerin devamında, okullarda ve kurs merkezlerinde öğrenciler tarafından hazırlanan şiir dinletileri, müzik performansları ve halk oyunları gösterileri sahnelendi. Cumhuriyetin ilanının 102. yıl dönümünü kutlamak için bugün bir araya geldiklerini belirten Bornova Radikal Eğitim Kurumları Müdürü Ozan Çırak, "29 Ekim 1923 Türk iradesinin, Türkün egemenliğinin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun tüm dünyaya ilan edildiği gündür. Bu yönüyle 29 Ekim sadece bir bayram değil, aynı zamanda bir milletin ant günüdür" dedi. "Cumhuriyet, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kazanılan en büyük fikri ve siyasi zaferidir" Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti sadece ilan etmekle kalmadığını, onu akıl ve bilimin rehberliğinde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmayı hedefleyen temellerle inşa ettiğini vurgulayan Çırak, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti sadece bir yönetim şekli değildir. O, bir milletin ateşten bir gömlek gibi sırtına geçirilmek istenen esaretten, tam bir bağımsızlığa; kul olmaktan yurttaş olmaya, karanlıktan aydınlığa uzanan çetin bir varoluş mücadelesinin taçlandırılmış zaferidir. Cumhuriyet, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kazanılan meydan muharebelerinden sonra en büyük fikri ve siyasi zaferidir. Cumhuriyet sadece nutuklarla, törenlerle değil; onun getirdiği hak ve özgürlüklerin bilincinde olarak, çok çalışarak, bilimi rehber edinerek, eleştirel düşünerek ve en önemlisi ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' sözünün muhatabı olduğumuzu asla unutmayarak yaşatınız. Unutmayalım ki Cumhuriyet bir armağan değil, sürekli yeniden kazanılması gereken bir kazanımdır. Onu bizden birleştiren en büyük tehdit cehalet, tembellik ve bölünmüşlüktür. Bize düşen, Atatürk'ün ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller olma ideallerine sımsıkı sarılmaktır" ifadelerini kullandı. "Milli bayramlar Radikal Eğitim Kurumları için büyük önem taşımakta" Radikal Eğitim Kurumları Kurucu Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Avcı öncülüğünde tamamı eğitmenlerden oluşan, alanında uzman ekiple 2002 yılından itibaren "Radikal Eğitim Kurumları" olarak hizmet vermeye başladıklarını aktaran Radikal Eğitim Kurumları Karşıyaka Bölge Koordinatörü Ahmet Tuncay Yapıcı, "Radikal Eğitim Kurumları yaklaşık 23 yıldır eğitim sektöründe faaliyet göstermektedir. Kurumumuz İzmir'i aşarak Türkiye'nin birçok yerinde artık Radikal ismini duyurmayı başarmıştır. Gerek öğretmen kadromuzla gerekse öğrenci yapımızla her yıl çok büyük başarılara imza atmaktayız. Milli bayramlarımız bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Ülkemizin bugünlere gelmesinde, özgürlüklerimizin kazanılmasında, medenileşmemizde ve ülkemizin gelişmesinde Cumhuriyet'in büyük etkisi vardır. Bunun kıymetini biliyor ve her sene bu bayramı coşkuyla kutluyoruz. Bu tür etkinlikler bizim için çok kıymetlidir. Çünkü biz bir kurs olmanın ötesinde, aynı zamanda bu ülkenin bir eğitim kurumuyuz. Ülkemizin değerlerini, kıymetlerini ve kazanımlarını öğrencilerimize aktarmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Her yıl bu tarihlerde düzenlediğimiz etkinlikler büyük bir coşkuyla karşılanmakta ve ses getirmektedir. Bu coşkunun böyle devam etmesinden mutluluk duyuyoruz" dedi. "Yaşasın Mustafa Kemal Paşa" Cumhuriyetin neferleri olarak aldıkları eğitime önem verdiklerini söyleyen 12. sınıf öğrencisi Eylül Karaköse ise, "Bugün, bu amaca hizmet eden bir etkinlikte rol aldığım için çok mutluyum. Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünde, bu etkinlikte yer almak beni gerçekten gururlandırıyor. Bu etkinliği yıllar boyunca kutlamak istiyor ve bana bu konuda ilk deneyimlerimi yaşatan Radikal Eğitim Kurumları'na teşekkür ediyorum. Cumhuriyet ve eğitim bizler için çok önemlidir. Çünkü cumhuriyetimizin ilerleyen nesillerinde, benim gibi hatta benden de daha coşkulu gençlerin bu özel günü kutlamasını diliyorum. Nice 102 yıllara, nice yüzyıllara diyorum. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Mustafa Kemal Paşa" ifadelerini kullandı.

Motosiklet tutkunları Cumhuriyet coşkusunu böyle kutladı Haber

Motosiklet tutkunları Cumhuriyet coşkusunu böyle kutladı

Düzce'de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında motosiklet kulüpleri ve sürücülerinin katılımıyla sürüş etkinliği düzenlendi. Coşku içinde gerçekleşen etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu. Düzce Valisi Selçuk Aslan'ın da katıldığı etkinlik, Valilik önünden başladı. Yaklaşık 150 motosikletli, Cumhuriyet coşkusunu yaşatmak amacıyla Akçakoca ilçesine doğru yola çıktı. Etkinliğin Akçakoca ilçesindeki İl Özel İdaresi tarafından yapılan Akçakale tatil köyünde sona ereceği öğrenildi. Vali Selçuk Aslan, tur öncesinde yaptığı açıklamada, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu toplumun her kesimiyle birlikte kutlamaya çalıştıklarını söyledi. Geçen hafta offroad tutkunlarıyla bir tur düzenlediklerini hatırlatan Aslan, "Bugün de ilimizde bulunan motosikletseverlerle ve farklı motosiklet kulüpleriyle birlikte şehir merkezinden Akçakoca'ya, oradan da Akçakale'ye yola çıkıyoruz. Motosiklet, aşırı adrenalin pompalayan ve heyecanı artıran bir spor. Bu noktada aşırı hareketlerden kaçınılması gerektiğini sürücülerimize hatırlatmak istiyorum. Bugün, güzel havada pazar gününde Cumhuriyeti kutlamak amacıyla etkinliğimize katılım sağlayan bütün motosikletseverlere teşekkür ederim" dedi. Konuşmanın ardından Motosikletli Jandarma Trafik ekipleri, katılımcılara güvenli sürüş hakkında bilgi verdi. Bilgilendirmenin ardından motosiklet sürücüleri, Akçakoca'ya doğru hareket etti.

Gaziantep, yılın her döneminde olduğu gibi Kurban Bayramı tatilinde de turistlerin tercihi oldu Haber

Gaziantep, yılın her döneminde olduğu gibi Kurban Bayramı tatilinde de turistlerin tercihi oldu

Gaziantep, yılın her döneminde olduğu gibi Kurban Bayramı tatilinde de turistlerin tercihi oldu. Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Gaziantep, Kurban Bayramı tatilinde turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Tarihi dokusunun yanı sıra büyüleyici yapılarıyla, kültürel yönüyle, müzeleriyle ve birbirinden lezzetli yemekleriyle ünlü Gaziantep, bayram tatilinde ziyaretçi akınına uğradı. Dünyanın en eski 10 şehrinden biri olan Gaziantep'i tercih eden yerli turistler, kentte keyif dolu vakit geçiriyor. Güzel ve keyif dolu vakit geçirmek üzere kenti tercih eden yerli ve yabancı turistler, tarihi Gaziantep Kalesi ve çevresinin yanı sıra Kültür Yolu üzerindeki asırlık hanları, Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı ve diğer birçok turistik ve kültürel mekanları ziyaret etti. Osmanlı döneminden kalma tarihi cami, han, hamam, bedesten ve çarşıların keyfini çıkaran yerli ve yabancı turistler, Gaziantep'e hayran kaldı. Bakırcılar Çarşısı ve Almacı Pazarı'nı gezen turistlerin, Antep fıstığı ve baklavanın yanı sıra kurutmalık ürünler, salça, baharat çeşitleri ile doğal ve organik ürünleri tercih ettikleri gözlemlendi. Kentteki birçok lokanta ve restoranın önünde uzun kuyruklar oluşurken, esnaf turist yoğunluğundan memnun oldu. "Kurban Bayramı çok güzel geçiyor" Kurban Bayramı tatili nedeniyle ziyaretçi akınına uğradıklarını belirten Kaleoğlu Mağarası işletmecisi Mehmet Kaleoğlu, "Kurban Bayramı çok güzel geçiyor. Bayramın bereketi güzel bir şekilde yansıdı. Vatandaşlarımız akın akın Kaleoğlu Mağarası'nı ziyarete geliyorlar. Havalarda birden bire ısındı, dışarı çok sıcak ama mağaranın içi çok serin olduğu için içeride serinliyorlar. Serinledikleri esnada çay ve kahvelerini içiyorlar. Yurt içinden ve yurt dışından gelen ziyaretçilerimiz mağaramızı ziyaret ediyorlar. Bizde bundan dolayı çok mutluyuz" dedi. "Bayramın ikinci gününden yoğunluk var" Gaziantep'te Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi Kurban Bayramı'nda da turist hareketliliğinin yaşandığını ve esnaf olarak bu durumdan memnun olduklarını belirten Bakırcılar Çarşısı esnafından Mehmet Kanlı da, "Dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen turistler Gaziantep'i ziyaret ediyor. Bayramın ikinci gününden beri bayağı bir yoğunluk var. 4 gün boyunca bu yoğunluğun süreceğini tahmin ediyoruz. 4 gün boyunca hizmet vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Bakırcılar Çarşısı'nı çok beğendik" Kurban Bayramı nedeniyle Antalya'dan Gaziantep'i gezmeye geldiklerini belirten ziyaretçilerden Nehir Özbay ise, "GAP turuna çıktık. Gaziantep'ten sonra Şanlıurfa'ya gideceğiz. Gaziantep gayet güzel ve çok beğendik. Daha önce de Gaziantep'i ziyarete gelmiştik ve Gaziantep'i bu defa da çok beğendik. Kent merkezini gezdik, yemek yedik. Bakırcılar Çarşısı'nı gezdik. Bakırcılar Çarşısı'nı çok beğendik" diye konuştu.

Çiğ ete dokunduktan sonra mutlaka ellerinizi en az 20 saniye su ve sabunla yıkayın Haber

Çiğ ete dokunduktan sonra mutlaka ellerinizi en az 20 saniye su ve sabunla yıkayın

Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü uzmanları, yaptığı paylaşımda vatandaşları uyararak çiğ etin oda sıcaklığında ve dış ortamda uzun süre bekletilmemesi gerektiğini ifade etti. Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı paylaşımda, Kurban Bayram’ında kırmızı et ile birlikte tatlılar ve hamur işlerinin de tüketim miktarı ve sıklığının arttığını hatırlatarak, "Özellikle obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet (şeker) hastalığı olan kişilerin beslenmelerine daha fazla dikkat etmesi gerekir. Bayram boyunca yiyecek seçiminize, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli olmasına dikkat edin" şeklinde uyarıda bulundu. Çiğ et doğranan kesme tahtasını ve bıçağı diğer gıdaları doğrarken kullanılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, şu tavsiyelerde bulundular "Bunları kullanmadan önce mutlaka su ve bulaşık deterjanıyla iyice yıkayın. Çiğ ete dokunduktan sonra mutlaka ellerinizi en az 20 saniye su ve sabunla yıkayın. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın. Çiğ eti oda sıcaklığında ve dış ortamda uzun süre bekletmeyin. Etleri birer yemeklik porsiyonlara ayırıp buzdolabı poşeti veya yağlı kâğıt içinde buzlukta (-2C) birkaç hafta, derin dondurucuda (-18C) birkaç ay saklayabilirsiniz. Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edin, kızartma yönteminden ve fazladan yağ eklenmesinden kaçının"

Kavurma Tüketimini Dikkat Haber

Kavurma Tüketimini Dikkat

Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Burcu Özger, Kurban Bayramı’nda sindirim sorunu yaşamamak için porsiyonların küçük tutulması gerektiğini söyleyerek, "Doymuş yağ oranı yüksek olduğu için kavurma tüketimini çok fazla önermiyoruz" dedi. Bayramda beslenmede yaşanan ani değişikliklerin sağlık problemlerine yol açabileceğini söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Burcu Özger, "Kurban Bayramı, paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin en özel zamanlarından biridir. Ancak bu güzel günlerde, sofralarımızda ağırlıklı olarak et tüketildiği için de beslenme alışkanlıklarımız da büyük değişiklikler yaşanıyor. Bu değişiklikler bazen sindirim sorunlarına, kilo artışına ve genel sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bugün, Kurban Bayramı’nda sağlıklı ve dengeli beslenmenin püf noktalarını konuşacağız. Bayramda et tüketimi artarken, vücut ani değişikliklere adapte olmakta zorlanabiliyor. Kurban Bayramı’nda sık yapılan hatalar arasında aşırı et tüketimi ve su ile sebze-meyve tüketiminin ihmal edilmesi bulunuyor. Bu durum, hazımsızlık ve kilo artışına zemin hazırlıyor. Bu yüzden de dengeli beslenme için lifli gıdaların artırılması, tatlıların kontrollü tüketilmesi ve bol su içilmesi gerekir. Çocuklar ve yaşlılar, hassas bünyeleri nedeniyle beslenme konusunda özel dikkat gerektirir. Çocuklar ve yaşlılar için porsiyonlar küçük tutulmalı, yağlı ve ağır yiyeceklerden kaçınılmalı, dengeli ve vitamin açısından zengin beslenmeye özen gösterilmelidir" dedi. "Kavurma tüketimini çok önermiyoruz" Özger, doymuş yağ oranı yüksek olduğu için kavurma tüketimini çok önermediklerini söyleyerek, "Kurban eti nasıl tüketilmelidir? Et dinlendirmeden tüketmemelidir. Kesim sonrası en az 12-24 saat buzdolabında dinlendirin. Yeni kesilmiş et serttir, sindirimi zordur ve mide rahatsızlığı yapabilir. Dinlenince kas yapısı gevşer ve daha kolay pişer ve hazmedilir. Et nasıl pişirilmelidir dersek; haşlama, ızgara, fırın şeklinde tüketebiliriz. Bu süreçte kavurmayı tüketmeyi çok fazla önermiyoruz. Çünkü kavurmanın doymuş yağ oranı yüksek sindirimi zor ve kolesterolü yüksektir. Bu yüzden çok tercih etmemeliyiz. Sakatat olan ciğer, böbrek, beyin gibi gıdalara karşı da talep artıyor. Bunlar da kolestereol ve ürik asit açısından zengindir ve sınırlı tüketilmelidir. Etin sindirimi nasıl kolaylaştırılır. Etin yanında lifli gıdalar tüketilmeli. Salata, sebze yemeği, eti midede daha rahat ilerlemesini sağlar lif sindirimi hızlandırır. Sindirim sorunlarının önlenmesi için ise yavaş yemek, küçük porsiyonlar tercih edilmeli. Yeterli sıvı alınması gerekir. Et protein içerdiği için vücutta suya ihtiyaç artar. Et ağırlıklı beslenme kabızlık riskini artırır. Etin yanına mutlaka sebze, salata veya tam tahıl ekleyin. Emilimde C vitamini demirle birlikte alındığında, demirin emilimini artırır. Örneğin limonlu yeşil salata ve mercimek gibi. C vitamininden zengin besinler olarak da kırmızı, yeşil dolmalık biber, kivi, brokoli, çilek, portakal, limon ve ananas tüketilebilir" ifadelerini kullandı. Yemek sonrası yürüyüşün şişkinlik ve hazımsızlığı önleyeceğini söyleyen Burcu Özger, "Et sindirimini kolaylaştıran besinlerde de; ananas bromelain enzimi içerir ve proteinleri parçalar. Zencefil mideyi yatıştırır, sindirim enzimlerini uyarır. Limon ve sirke özellikle elma sirkesi midenin asidik ortamını destekler ve proteinlerin çözünmesini kolaylaştırır. Yeşil yapraklı sebzeler roka, maydanoz, nane, ıspanak gibi besinler lif içerikleriyle bağırsak hareketlerini artırır. Taze otlar aynı zamanda safra üretimini uyarır ve yağ sindirimi kolaylaşır. Kimyon, rezene gaz ve şişkinliği azaltır. Bu bayram sürecinde kaçınılması gerekenler ise çok soğuk içecekler olabilir. Çünkü mideyi tembelleştirir ve sindirimi zorlaştırır. Etle birlikte fazla miktarda karbonhidrat tüketilmemeli. Özellikle beyaz ekmek, miktarda patates kızartmasından kaçınmalıyız. Bunlar yine aynı şekilde birlikte tüketildiğinde sindirimi yavaşlatan gıdalardır. Hızlı yemek ise mide enzimleri yeterince devreye girmemesine sebebiyet verir. Bu da yine hazımsızlığa sebebiyet verebilir. Çayın yemekten sonra tüketilmesini çok önermiyoruz çünkü demir emilimini azaltır. Bayramda fazla kaçırdıysanız da şu çaylar mideyi rahatlatabilir; rezene, nane-limon, papatya, zencefil çayları tercih edilebilir. Etin iyi pişirilmesi, porsiyon kontrolü yapılması ve aşırı yağlı etlerden kaçınılmasına özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca etin yanında sebze ve meyvenin de mutlaka sofrada yer alması gerekir. Yemek sonrası hafif yürüyüş ise gaz şişkinlik ve hazımsızlığı önler" dedi.

"Bayram sofralarında kalp ve tansiyon hastaları dikkatli olmalı"  Haber

"Bayram sofralarında kalp ve tansiyon hastaları dikkatli olmalı" 

Bayramda kalp hastalarının et tüketimine dikkat etmesi gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Yaşan, "Taze kesilmiş etin birkaç gün buzdolabında bekletilmesi, hem pişirme hem de sindirim açısından daha sağlıklı bir tercihtir. Yağsız et tercih edilmesi ve porsiyon kontrolüne özen gösterilmesi, kolesterol düzeyinin dengede tutulmasına yardımcı olurken, kalp ve damar sağlığını koruma açısından da önem taşır" dedi. Kurban Bayramı'nda sıklıkla karşılaşılan sindirim sorunlarına ve kalp damar hastalıklarına dikkat çeken VM Medical Park Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Yaşan, etin doğru zamanda ve uygun yöntemlerle tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Yeni kesilen kurban etinin sert dokulu yapısı nedeniyle hem pişirme sürecinde hem de sindirimde zorluklar oluşturabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Yaşan, "Özellikle mide ve bağırsak rahatsızlıkları olan bireylerin eti hemen tüketmemesi gerekir. Kurban eti, birkaç gün buzdolabında bekletildikten sonra ızgara ya da haşlama gibi sağlıklı yöntemlerle pişirilerek tüketilmelidir" diye konuştu. "Bayram sofralarında kalp ve tansiyon hastaları dikkatli olmalı" Bayramda etin yanı sıra şerbetli tatlıların da sık tüketildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yaşan, bu tür yiyeceklerin hipertansiyon, diyabet ve kalp-damar hastalıkları için risk oluşturabileceğine işaret etti. Uzm. Dr. Yaşan, "Bu hastalıklara sahip kişilerin bayram süresince porsiyon kontrolüne dikkat etmesi, tuz ve şeker tüketimini sınırlandırması büyük önem taşıyor. Hücre zarının bütünlüğü ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde görev alan kolesterolün yüzde 60'ı vücut tarafından sentezlenir, geri kalanı ise besinlerle alınır. Ancak kan kolesterol düzeyinin yükselmesi, kalp ve damar hastalıklarının gelişmesine zemin hazırlar. Bu yüzden dengeli beslenme büyük önem taşır" şeklinde konuştu. "Kırmızı et tüketiminde ölçü önemli" Kırmızı etin kolesterol kaynağı olarak görülmesinin yanı sıra, dikkatli tüketildiğinde zararlı etkilerinin azaltılabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Yaşan, "Yağsız dana eti, görünür yağları temizlenerek ve kızartma yerine ızgara, haşlama ya da fırında pişirme yöntemi kullanılarak haftada 350-500 gram arasında güvenle tüketilebilir. Asıl zarar; etin pişirme şekli ve fazla tüketimle birlikte vücutta oluşan bazı yan ürünlerden kaynaklanmaktadır. Taze kesilmiş etin birkaç gün buzdolabında bekletilmesi, hem pişirme hem de sindirim açısından daha sağlıklı bir tercihtir. Ayrıca, etin kızartma gibi yağ oranını artıran pişirme yöntemleri yerine, ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleriyle hazırlanması önerilir. Yağsız et tercih edilmesi ve porsiyon kontrolüne özen gösterilmesi, kolesterol düzeyinin dengede tutulmasına yardımcı olurken, kalp ve damar sağlığını koruma açısından da önem taşır" ifadelerini kullandı. "Şerbetli tatlılardan uzak durulmalı" Bayram sofralarında tatlı tüketiminin de kontrol altında tutulması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Yaşan şunları söyledi: "Şerbetli ve ağır tatlılar yerine meyve bazlı, hafif tatlı seçeneklerinin tercih edilebilir. Hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlığı bulunan bireylerin ise bayram boyunca beslenme düzenlerine daha fazla dikkat etmeleri gerektiği, sağlıklı bir bayram için atılacak en önemli adımlardan biridir."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.