Hava Durumu

#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Yeni Marmara Gazetesi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP dediğiniz CHP değildir" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP dediğiniz CHP değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'da partisi tarafından Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitingde partililere seslendi. Dün Hakkari'den dönerken yolda geçirdiği trafik kazasında vefat eden AK Parti Van İl Yönetim Kurulu üyesi Bilal Eryiğit'e Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, "Van'da sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Özü sözünden, sözü özünden ayrılmayan, Hakk’ın ve hakikatin şehri divanda sağ olsun bizi bağrına bastı. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı‘nda yüzde 38 oy oranıyla şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler. Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan ve dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP ve adayını getirip sizlere de dayattılar. Sizlerin kapınızın önünden geçmeyecek isimleri, iradenize ipotek koyarak Meclise taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler. Bu oyuna alet ettiler. Tek parti faşizminin temsilcisi CHP ve kiyafetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler. Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. İfadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkarttılar” dedi.  "Mutfakta konuşanların sonunu gördük, ama balkondan konuşanlar çok şükür karşımızda" yazılı pankartı okuyan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:  “Kazanmak için kaybettirmek için çalışma mantığını devreye soktular. İşte bu milletin aklıyla alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi. Bağırarak çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek, arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart‘ta sandıkta soracaktır. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır. Bugün burada milli irade tokadının ilk seslerini duyuralım?”  Emniyette aldığı bilgilere göre alanda 55 bin kişinin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Karanlık gündemlerine meze etmek isteyenlere hak ettikleri dersi vermeye var mısınız? Vanlı iradesini sapkın ideolojilere, zübük siyasetçilere peşkeş çekmeye çalışanlara dur demeye var mısınız? Kendisi için değil emperyalistlere hizmet için enerjisini sömürenlerden kurtarmaya var mısın? İşte benim gönüldaşım, yoldaşım, ahiretliğim budur. Kardeşlerim bu coğrafyayı büyük zorluklarla vatan yaptık. Vatanımız olarak kalması için de çok fedakarlıkta bulunduk. Son asrımızın her döneminde demokrasimiz gelişmesin, kalkınmamız gerçekleşmesin, ayaklarımız üzerinde durmayalım diye başımıza musallat edilen bir musibet önümüze çıkartıldı. Bu musibet kimi zaman darbeler, kimi zaman cuntalar, kimi zaman siyasi ve ekonomik krizler, kimi zaman sosyal gerilim, kimi zaman terör eylemleri olarak karşımıza çıktı. Kirli iç ve dış pazarlıkları hep bunlara eşlik etti. Şimdi de aynı tablo ile karşı karşıyayız. Bir yanda tarihi, demokrasi ve kalkınma hamleleriyle asırlık eksikliklerini tamamlayan, 2023 hedefleri ile egemenliğini güçlendiren Türkiye'nin yüzyılı vizyonu ile zirveye gözünü diken bir Türkiye var. Diğer tarafta ise ülkemizi kendi güvenlik ve refah düzenlerine hizmetle mükellef gören emperyalistlerin ısrarla dayattıkları, istikrarsızlık uğruna aldıkları talimatlar gereği şahsımıza ve hükümetimize karşı emperyalistlerin başlığına yeltenenlerin üstünü kazırsanız altı aynı adrese çıkar, hepsinin de ipleri aynı yerlerde toplanır. Son iki asırdır biz bu oyuna çok maruz kaldık ve maalesef çok da örselendik. Koskoca bir cihan devletinden geriye kalan bu vatan toprağını bile bize çok gördüler” diye konuştu.  "CHP dediğiniz CHP değildir"  Muhalefeti de eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Hiçbiri kendisi değildir. CHP dediğiniz CHP değildir. Bu tabela altında toplananlar da bilhassa şu anda bir titan zincirinin halkaları, rantiye çarkının dişlileri haline gelmişlerdir. Herkes kendi ihtirasının peşindedir. Öte yandan DEM Parti'de kimin iradesi kimin elinde belli değil. Bu yapının gerçek anlamda bir siyasi faaliyetini, ülkenin ve milletin hayatını değiştirecek bir programını, projesini ve gayretini gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü bu yapının tek misyonu Türkiye’nin aleyhine olan ne varsa ona destek vermektir. Miras yedisinden partimizin eskilerine kadar ötekileri söylemeye gerek bile duymuyorum. Türkiye’de göz diktikleri için milli irade işportacılığına soyunan istismarcılara da eyvallah etmeyiz. Bu mücadelemizde en güçlü şekilde sizleri yanımızda görmek istiyoruz. Öyleyse şimdi buradan öyle bir ses verin ki Van Gölü'nün etrafında duymayan kalmasın. 31 Mart’ta Türkiye Yüzyıl şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart‘ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart‘ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya, birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleri ile boyamaya var mıyız? İnşallah Ramazan-ı Şerif'i bayram gelmeden 31 Mart milli irade bayramı haline getireceğiz. Seçime az kaldı, bunun için hep beraber gece gündüz çok çalışacağız. Rabbim hepinizden razı olsun" diye konuştu.  Erdoğan, 21 yılda güncel rakamlarla Van'a 168 milyar TL kamu yatırımı yaptıklarını belirttikten sonra partisinin adaylarını tanıtarak destek istedi. Erdoğan, daha sonra Hakkari'ye gitmek üzere Van'dan ayrıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu sözleri sarf etti, "Bizim amacımız, 31 Mart 2024 seçimleri için milletimizin huzuruna Gerçek Belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla çıkmaktır."  Erdoğan'ın paylaşımı şöyle; "Bunun için adaylarımızı tespit ederken şehirlerinin Her Anında Hep Yanında olacak ehil isimlerden olmasına bilhassa dikkat ettik. Aynı şekilde, AK Parti'nin hizmet belediyeciliğinden uzak şekilde yıllardır âdeta eziyet çeken il ve ilçelerdeki vatandaşlarımıza da bir çağrımız var. Muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti sebebiyle hak ettikleri hizmetlerden mahrum kalan vatandaşlarımıza Mecbur Değilsin, Şehrin Seninle Değişsin diyoruz. Nerede yaşarsa yaşasın hiç kimse hizmetsizliğe mahkûm değildir. Hiçbir insanımızın beceriksizlere "tıpış tıpış oy verme" mecburiyeti yoktur. İşte bu anlayışla: Kendini değil kentini düşünen... Laf değil proje üreten... Bahane değil çözüm peşinde koşan... Kendi hayatını değil halkın hayatını kolaylaştıran... Kibirle değil tevazuyla hareket eden... Velhasıl kendi bireysel amaçlarının değil şehrinin ve orada yaşayanların gündemiyle yatıp kalkacak, kendini şehrine hizmet etmeye vakfedecek belediye başkan adaylarıyla milletimizin karşısına çıkıyoruz. Mahallî seçim sürecinin ilk tanıtım toplantısında milletimizin huzuruna çıkardığımız, her birini kapsamlı istişareler, araştırmalar, değerlendirmeler sonunda belirlediğimiz adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum. Mevla'm yolumuzu, bahtımızı açık etsin..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandıran olay!  Tek hayali Cumhurbaşkanı gibi olmaktı! 28 yıl önce elini öptü.. YıIlar sonra partisinin ilçe başkanı olarak karşısında gördü Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandıran olay! Tek hayali Cumhurbaşkanı gibi olmaktı! 28 yıl önce elini öptü.. YıIlar sonra partisinin ilçe başkanı olarak karşısında gördü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı yaparken Bursa ziyaretinde fotoğraf çekildiği 10 yaşındaki çocuk, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı olarak görev yapmanın gururunu yaşıyor. Bursa’da 1985 yılında dünyaya gelen Adnan Kurtuluş, 38 yaşında göreve geldiği AK Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı görevinde farklı gurur yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı yaparken Bursa ziyaretinde kalabalığı yararak kendisiyle fotoğraf çektiren Adnan Kurtuluş, o fotoğraf karesine gözü gibi baktı. Hayranı olduğu ve örnek aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 28 yıl önce çektirdiği fotoğrafı gösterdiğinde de duygu dolu anlar yaşandı. O günleri anlatan Başkan Kurtuluş, “1995 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir takım programlar için Bursa’ya gelmişti. O zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Biz onu ekranlardan takip ediyorduk, büyüklerimiz de çokça bahsediyordu. İlk tanışmamız Milli Gençlik Vakfı’nda oldu. Cumhurbaşkanımızın orada yanına gitme fırsatı buldum. Fotoğrafta gördüğünüz üzere kendisi elini omzuma koydu ve bu dava bu evlatlarımızla yükselecek demişti. Tabi zaman gelip geçti, biz bu davanın içinde yetiştik. Gençlik kollarında görev aldık, il yöneticiliği yaptık, meclis üyeliği yaptık. Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği önemin örneklerinden biriyim. Kendilerinin tensipleri ile 2 ay önce o fotoğrafın çekildiği ilçenin ilçe başkanı olarak Osmangazi’de milletimize, vatandaşlarımıza, gençlerimize, hizmet vermeye gayret ediyoruz” diye konuştu. KURTULUŞ KONUŞMASINI ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ; “Salı günü Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine genel merkezimizde Bursa teşkilatları olarak İl Başkanımız önderliğinde bir araya geldik. Orada şehrimizi istişare ettik. Teşkilatlarla yakinen ilgilenmeye devam ediyor, bize moral ve motivasyonda bulunuyor. O süreçte de Cumhurbaşkanımızın yanına giderek çocuklukta olan bu fotoğrafımı, bu hatıramı kendisi ile paylaştım. Çok sıcak karşıladı, tebessüm etti. ‘Hay maşallah, teşkilatta çocuklarımız nasıl da büyüyor. Bu davada evlatlarımız göreve gelmiş, Osmangazi İlçe Başkanı olarak takdim edildiğimizde de kendi mutluğunu ifade etti. Bunları Cumhurbaşkanımızdan duymak mutluluk verici. O fotoğraf bizim için bir yaşanacak günlerdi aslında. Cumhurbaşkanımızla çocukluktan sevgimizin, muhabbetimizin olması ve hayat boyunca onu örnek almamız ve bugün Cumhurbaşkanımızın lideri olduğu AK Parti’de Bursa’nın en büyük ilçesi Osmangazi’de hizmet etme fırsatı bulduk. Bugünkü noktada bu fotoğrafla bu konumumuzu birleştirdiğimiz zaman aslında partimizin ne kadar kökleri olduğunu, partimizin gençlere ne kadar değer verdiğini, bu teşkilatta görev alan gençlerin bu memlekete hizmet etme yolunda önünün ne kadar açık olduğunun bir göstergesiydi aslında. Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum.”

Türkiye’de şükür secdesi yapan Gazzeli Nemnem’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür Haber

Türkiye’de şükür secdesi yapan Gazzeli Nemnem’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

Türkiye, Mısır ve İsrail’in koordinasyonunda yürütülen Milli Savunma Bakanlığına ait A400M tipi uçakla 6’ncı tahliyede 75 hasta ve 74 refakatçi Türkiye’ye getirildi. İsrail tarafından 17 Kasım’da Gazze’deki Şeyh Rıdvan Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında kendi evinde yaralanan 10 yaşındaki Ameer Nemnem, sağlık hizmetini tamamlamak için Türkiye’ye getirilen kafile içerisinde yerini aldı. Yaralı çocuğuyla birlikte Türkiye’ye gelen baba Muhammed Nemnem, havalimanında sevincinden şükür secdesi yaptı. Daha sonra ise baba ve oğulu alanda hazır halde bekletilen kara ambulans ile tedavisine devam etmesi için Bilkent Şehir Hastanesine sevk edildi. Hastanede tedavi gören oğlu Ameer Nemnem’in yanında refakatçi olarak kalan baba Muhammed Nemnem, kendi evlerinde yakalandıkları hava saldırısı, oğlunun Türkiye’ye getirilmesi, havalimanının pistinde yaptığı şükür secdesini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. "Benim çocuğum Nemnem’in şehit olduğunu ve defnedileceğini söylediler" İsrail’in Gazze’deki Şeyh Rıdvan Mahallesi’nde düzenlediği hava saldırısında kaldıkları evlerinin bombalandığını ve ailesinden 13 şehit verdiğini söyleyen baba Nemnem, “Benim çocuğum Nemnem’in şehit olduğunu ve defnedileceğini söylediler. Son anda kurtarabildik. Gazze’de yaşanan zor şartlar nedeniyle tedavisini tamamlayamadık. Bu nedenle tedavisini tamamlayabilmemiz için Türkiye’ye transfer edildik” ifadelerini kullandı. “Gazze’deki doktorlar kafatasındaki kırık nedeniyle durumunun çok kötü olduğunu ve hayatını kaybedebileceğini söylediler” Nemnem, bombalama sırasında binanın üstlerine düştüklerini ve oğlu Ameer Nemnem’i enkaz altından çıkardıklarını söyleyen Nemnem, “Çocuğumun kafatasında bir kırık vardı. Daha sonra Endonezya Hastanesi’ne götürdük. Ardından muayeneye aldık. Oradaki doktorlar kafatasındaki kırık nedeniyle durumunun çok kötü olduğunu ve hayatını kaybedebileceğini söylediler” diye konuştu. Kendisini Türkiye’ye getiren uçağa bindiğinde ailesinden geri kalanları Gazze’de bıraktığı için duygu dolu hisler yaşadığını vurgulayan Nemnem, uçağa ilk kez bindiğini ve askeri kargo uçağı ile gelmesinden dolayı garip hissettiğini belirtti. “Allah’a şükürler olsun ki çocuğumla durumum iyi ve çocuğum artık Türkiye’de” Etimesgut Askeri Havalimanında yaptığı şükür secdesi anlarını da anlatan Nemnem, “Allah’a şükürler olsun ki çocuğumla durumum iyi ve çocuğum artık Türkiye’de. Daha doğrusu güvenli ve huzur dolu bir ülkede çocuğuma eşlik ediyorum. Allah’a hamd olsun, secdedeyken Allah’tan çocuklarımı, eşimi ve tüm Filistin halkını korumasını istedim” diye konuştu. Havalimanında bekletilen kara ambulanslarıyla çocuğunun Bilkent Şehir Hastanesine getirildiğini ve burada tedavi altına alındığı dile getiren Nemnem, çocuğunun durumunun artık stabil olduğunu ekledi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk milletine teşekkür ediyorum” “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk milletine teşekkür ediyorum” diyen Nemnem, sözlerine şöyle devam etti: “Yardımlarına ve ateşkes konusunda desteklerine devam etmelerini bekliyorum. Şu an Gazze’deki sokaklar çok acı çekiyor çünkü çok zor durumdan geçiyoruz. Gazze’deki halkımızın yakın zaferini Allah’tan diliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’da Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın daveti üzerine Macaristan’a geldi. Türkiye ile Macaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı vesilesiyle gerçekleştirilecek Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Açılış Programı ile Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6’ıncı Toplantısı’na katılmak üzere başkent Budapeşte’ye gelen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’na ait özel uçak “TUR” ile Ferenc Liszt Uluslararası Havalimanı’na indi. Erdoğan’ın Macaristan temasları Cumhurbaşkanı Erdoğan, Budapeşte temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Katalin Novak ile Sandor Sarayı’nda bir araya gelecek. Daha sonra Başbakanlık ofisinin bulunduğu Karmelita Manastırı’nda Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile ikili görüşme gerçekleştirecek Erdoğan, öğleden sonra Türkiye-Macaristan 6. Dönem Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) Toplantısı’na katılacak. Toplantının ardından Erdoğan’ın MÜPA Budapeşte - Bela Bartok Ulusal Konser Salonu’nda Cumhurbaşkanı Novak ve Başbakan Orban’ın katılımıyla Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Açılış Programı’na katılması bekleniyor. Temaslar kapsamında 16 anlaşmaya imza atılması bekleniyor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Macaristan temasları kapsamında siyasi, kültürel ve diplomatik gündem maddelerinin yanı sıra ekonomik ilişkilerin de masaya yatırılması bekleniyor. Temaslar çerçevesinde ekonomi, ticaret, savunma, enerji ve kültür alanlarında 16 anlaşmaya imza atılması bekleniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkiye ile Macaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı vesilesiyle başlayacak Türkiye - Macaristan Kültür Yılı çerçevesinde bir yıl boyunca iki ülkede de çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Erdoğan’a ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, MİY Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti.

Çevre dostu ilçeden ‘Dönüşüme cam doğaya can’ Haber

Çevre dostu ilçeden ‘Dönüşüme cam doğaya can’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek veren Yıldırım Belediyesi, 2019 yılından bu yana ilçe geneline yerleştirdiği 208 atık cam kumbarasından 5 bin 650 ton toplarken vatandaşlarda farkındalık oluşturacak bir projeye imza attı. Eylül ayında hayata geçirdiği ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde ilçedeki kahvehane, çay ocağı ve kafeteryalarda sıfır atık masaları oluşturuldu. İşletme sahipleri ve vatandaşlar sıfır atık konusunda bilgilendirilirken cam atığı toplayan işletmelere masa örtüsü, çay, kesme şeker, çay bardağı gibi hediyeler veriliyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri tarafından belli periyotlarla toplanılan atık camlar geri dönüşüme kazandırılıyor. ÇEVRE DOSTU KENT İlçenin dört bir yanına yerleştirilen atık cam kumbaraları ve gerçekleştirilen kampanyalar ile geri dönüşüm çalışmalarının kesintisiz devam ettiğini söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Doğamızı koruyarak gelecek nesillerimize en güzel şekilde bırakmamız gerekiyor. Atıkları kaynağında ayrıştırma noktasında gerek belediyemizde gerekse düzenlediğimiz kampanyalarla ilçemizde önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz projemiz esnafımızdan büyük ilgi görüyor. İlerleyen süreçte projemizi sitelerimizde de devam ettireceğiz. Cam doğada 4 bin yılda yok olmakta. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir kent bırakmak adına hayata geçirdiğimiz projemiz ile 3 ayda 52 bin 300 kilogram cam atığını toplayarak geri dönüşümünü sağladık. Gerçekleştirdiğimiz geri dönüşüm çalışmaları sayesinde hem çevremizi koruyor hem de ekonomimize artı değer katıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, Yıldırım'ı tam anlamıyla çevre dostu bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in daveti çerçevesinde Atina’ya yaptığı resmi ziyareti başarıyla tamamladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 65 yıllık aranın ardından devlet başkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretin 2017 yılında yine kendileri tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bu defa Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi vesilesiyle tekrar Atina’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde kurduğumuz Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin son toplantısını 2016 yılında yapmıştık. Bugünkü ziyaretimizde 7 yıllık bir fasılanın ardından konseyimizin 5. toplantısını icra ettik. Toplantımız sırasında eğitimden tarıma, turizmden ticarete çeşitli alanlarda anlaşma metinleri imza altına alındı. İlk olarak Cumhurbaşkanı Sayın Katerina Sakelaropulu ile bir görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında Başbakan Sayın Kiriakos Miçotakis ile bir araya geldik. Bakanlarımızın katılımıyla düzenlenen Konseyimizin 5. toplantısına birlikte başkanlık ettik. Ziyaretimiz çerçevesinde yaptığımız görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizin tüm boyutlarını gözden geçirdik. Olumlu gündem temelinde iş birliğimizi daha da geliştirmek adına atılabilecek adımları değerlendirdik” diye konuştu. Bölgesel ve küresel gelişmelerin de gündemlerinde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanmakta olan zulmü gündeme getirdiklerini söyledi. Erdoğan, ”İşlenmekte olan katliamlar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiği yönündeki kanaatimizi paylaştık. Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların kesintisiz şekilde akışının tamiri noktasında yapılabilecekleri ele aldık. Değerli arkadaşlar, Başbakan Miçotakis ile dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi’ni imzaladım. Böylece ikili ilişkilerimizi geliştirme irademizi en üst düzeyde karşılıklı teyit etmiş olduk. İki ülke, üçüncü tarafların müdahalesine ihtiyaç duymadan sorunlarını suhuletle çözebilecek birikime, tecrübeye ve iradeye fazlasıyla sahiptir. Bunu teminen üst düzey diyaloğumuzun devamının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim” diye konuştu. Miçotakis’i müteakip konsey toplantısı için Ankara’ya davet ettiğini dile getiren Erdoğan, ”Ziyaretim sırasında Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu üyelerini de kabul ettim. Soydaşlarımızla hasbihal ederek sorunlarını dinledim. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklı azınlık haklarından tam manasıyla yararlanmaları konusundaki desteğimizi kendilerine bir kez daha ifade ettim. Gayet olumlu bir atmosferde geçen ziyaretimin Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum. Görüşmelerimizin ve aldığımız kararların işbirliğimizin geleceği açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum” açıklamasını yaptı. "Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler" Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji uyuşmazlıkları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu iş birliğini sadece enerji alanında değil nükleer enerji dahil tüm alanlarda geliştirmenin, genişletmenin gayreti içindeyiz. Mesela bizim Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralimizin enerjisinden Yunanistan’a da imkan tanıyabiliriz. Biliyorsunuz biz Ataşehir’de bir enerji habı yapalım dedik. Oradaki kulelerden bir tanesini sadece bu enerji dağıtım imkanlarını seferber ettiğimiz bir hale getirelim istiyoruz. Biliyorsunuz Trakya’da Rusya’dan gelecek doğal gaz ile oradan Balkanlar’a ve Avrupa’ya gaz temininde bir merkez olma kararımız mevcut. Bu konuda da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile mutabık kaldık. Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler. Bu nedenle biz buradan ne gibi imkanlar elde ederiz, ülkelerimizin yararına ne gibi olanaklar oluştururuz bunun hesabı, gayreti içerisinde olmamız lazım. Bu konuya Sayın Miçotakis’in olumlu yaklaştığını söyleyebilirim. Temennimiz odur ki; biz bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim, boş tarafıyla ilgilenmeyelim. Bölgemizin doğal zenginliklerinin hakça paylaşımı noktasındaki tutumumuz başından beri aynı. Kimsenin hakkında hukukunda gözümüz olmadığı gibi, haklarımızı da kimseye çiğnetmeme irademiz sağlamdır. Kaldı ki Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür. Yeter ki bunu sağlayacak zemini inşa edip, doğru yol haritaları oluşturalım ve provokasyonlara fırsat vermeyelim. Düzenlenmesini önerdiğimiz bu konferans işte o zeminin oluşturulması için doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin savunma harcamalarının Yunanistan ile mukayese edilemeyecek düzeyde olduğuna dikkat çekerek, ”Şunu göğsümü gere gere söyleyebilirim ki, biz şu anda 85-86 milyon nüfusuyla, 780 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke olarak savunma harcamalarımıza Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde dikkat ediyoruz. Yunanistan, bu alanda bizden çok çok farklı harcamalar yapıyor. Bu savunma harcamalarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bazı ülkelerin ciddi destekleri var. Bu rakamlar bize daha önce hep gelmiştir, takip etmişizdir. Mesela Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda ’Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi’ dedik. Bunları Sayın Miçotakis’e de, ondan önce görev yapan başbakanlara da hep söyledik. Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Dost kazanmanın gayreti içerisindeyiz. Yunanistan’ın savunma sanayiinde bizim gibi üretimi söz konusu değil. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan düzeyde üretim yapar hale geldik. Bu nedenle Türkiye’nin silah alımlarına yönelik harcamaları, Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür. Kendi savunma sanayii harcamalarını üreten ve maliyetleri de çok çok düşürmüş bir ülke konumundayız. Şimdilik bir F-16 üretmiyoruz ama onların da tamirini ve bakımını yapar durumdayız. Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları, İHA, SİHA, Akıncı TİHA, şimdi de malum onların da bir üst segmenti Kızılelma bir yanda duruyor. Diğer yanda TUSAŞ’ın ürettiği ANKA’lar bulunuyor. Milli muharip uçağımız KAAN ile çok farklı bir adım daha atacağız. Bunlar Türkiye’nin savunma sanayiindeki maliyetlerini düşürdü. Yunanistan’ın böyle bir imkanı yok. Onlar sadece dış destekle yürüyorlar ve dışarıdan aldıkları bu destekler de yeni bir maliyet muhasebesi yapma imkanını onlara veriyor” açıklamasını yaptı. "Miçotakis’e ’Sizi Filistin’in yanında görmek isterdik’ dedim" Miçotakis ile Filistin konusundaki diyaloğunu paylaşan Erdoğan, ”Ben, bugün Miçotakis’e ’Sizi Filistin’in yanında görmek isterdik’ dedim. ’Keşke çekimser olanların arasında kalmasaydınız. Siz de bu 121 ülkenin yanında yer alsaydınız’ dedim. Bizim görevimiz doğruyu hatırlatmak. Bir su damlasının mermeri delebilmesi için aynı noktaya defalarca düşmesi gerekir. Tıpkı o su damlaları gibi nihai hedefe bu hususları bir kez hatırlatmakla ulaşmak mümkün olmuyor. Şimdi biz de aynı noktaya ikazlarımızı, uyarılarımızı yapacağız ki inşallah neticeyi alalım. Ben birçok ülkenin Gazze’deki insanlık suçlarının karşısında konumlanmaya devam edeceği düşüncesindeyim. Bunu bazı ülkelerde meydanlardan yükselen seslerin sağlamaya başladığını görüyoruz. Bazı ülkeler de gerek uluslararası hukukun korunmasına yönelik inançları, gerek insan hakları konusundaki hassasiyetleri, gerekse nükleer tehditlerin azaltılmasına dair düşünceleri nedeniyle gecikmeli de olsa tarihin doğru tarafında durmaya öyle ya da böyle mecbur kalacaklardır. Bu nedenle her defasında Filistin’in kazanacağına inancımız tamdır. Filistin’in kazanması demek dünya barışının kazanması, insan haklarına bağlılığın yeniden tesisi demektir. İşlevsiz bir küresel sistem istemiyorsak, delik deşik bir uluslararası hukuk istemiyorsak Filistin’in kazanmasına destek olmalıyız. Yoksa güçlünün ve zalimin hukuku egemen olur ki, bu tüm dünya için bir felaket demektir” dedi. "Guterres küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır" BM Genel Sekreteri Guterres’in BM Güvenlik Konseyi’ne yazdığı mektupla ilgili değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres bir genel sekreter olarak şu ana kadar faydalı olamadığını ifade ediyor. Daha yeni 99. maddeyi ancak işletebildi. Bakalım netice alabilecek mi? Guterres küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır. Dünya barışını korumak için kurulmuş bir yapıyı oluşturan unsurlara ’görevinizi unutmayın’ demektedir. Umarım bu çağrıya BM Güvenlik Konseyi kulak verir. Artık küçük çıkar hesaplarını, ’bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ zihniyetini bir kenara bırakma ve gezegenimizde barışın korunması için adım atma zamanıdır. İspanya Başbakanı Sanchez, Batı ülkeleri içerisinde gerçekten en yiğidi çıktı. Bütün olumsuzluklara rağmen, Sanchez ileri giderek Filistin’in Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tanınması noktasında kararlılığını ortaya koydu. İspanya, Sanchez ile ’Filistin’in Avrupa Birliği tarafından tanınması için teklifimi yapacağım’ diyecek kadar yiğit çıktı. Onun için ben kendisini alkışlıyorum” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD ziyaretini de değerlendiren Erdoğan, ”Biz İstanbul’a dönerken Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Washington’a hareket etti ve yedili grup olarak Amerika’daki temaslarını sürdürecekler. Bu temaslarda ne gibi bir netice aldıklarını görüşmelerden sonra bana bildirecek. Temennimiz odur ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’deki yaşananlarla ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi noktasında bu yedili grup bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail’e barış için baskı yapabilsinler. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz. Ama yedili temas grubu ABD’den sonra Kanada’ya geçecek. Kanada, Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş ’İsveç’te İsveç.’ ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO’da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu” ifadelerini kullandı. "izin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz" Gazze konusunda uluslararası toplumun kendisini etkilemediğini ifade eden Erdoğan, ”Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Ben bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir buna bakıyorum. Hani şair diyor ya ’Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.’ Bunlar Hamas’a ‘terör örgütü’ diyorlar. Hamas Filistin’in bir gerçeğidir, terör örgütü değildir. Hamas bir siyasi harekettir ve siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir harekettir. Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki ‘illa terör örgütü’ deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz. Seçim kazanmış olan bir siyasi hareket var önümüzde. Siz kalkıyorsunuz Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze’yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika? Ortada bütün bu gerçekler varken, 17 bine yakın insan, çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüşken biz bunları nasıl tasvip edelim? Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la bunları konuştu. Konuştu ama Batı hala sessiz. İşte bunlar bizim canımızı yakıyor, ciğerimizi yakıyor. ’Yaralıları, çocukları verin bize, kanser hastaları var, bunları verin’ diyoruz. Şu ana kadar 114 hasta, 86 refakatçi olmak üzere toplam 200 kişiyi alabildik. Bunların hiç olmazsa tedavilerini falan yaptıralım, bu adımı atalım. Ne yazık ki insanlık diye bir şey kalmamış. Sahra hastaneleri kurulacak diyorlar. Kurulsa ne olur kurulmasa ne olur. Ondan bir netice çıkmaz. Ama biz burada insani, vicdani olarak ne yaparız diyerek süratle sahra hastanelerini gönderdik. Mısır’dan Refah Sınır Kapısı’ndan Ankara’ya veya İstanbul’a bu kanser hastalarının veya cerrahi müdahale yapılması gereken hastaların gelmesi zaman almaz. Mısır‘daki El Ariş Havalimanı’ndan hemen uçağa alıp bir saatte, bir buçuk saatte getiririz. Ondan sonra da tedavilerini yaparız. Biz şu anda ülkemizdeki hasta ve yaralıların tedavileriyle ilgili her türlü adımı attık, atıyoruz” dedi. "Gazze kasabı Netanyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerin de yargılanması gerekir" Erdoğan, Netanyahu’ya yükselen tepkilerle ilgili de konuştu. Erdoğan, ”Netanyahu giderse orada barış egemen olur vurgusu önemli. Ancak şu an itibarıyla bir gerçek var ki, Netanyahu bu soykırımı siyasi ömrünü uzatmak, yargılanmaktan kaçmak için de yapıyor. Biliyorsunuz, Netanyahu bir yargı süreci içindeydi, hatta hakkında mahkumiyet kararlarının verileceği konuşuluyordu. Böyle bir süreçte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı patlak verdi. Şimdi de ’bu saldırıları ne kadar uzatırsa yargılanma olayından da o denli kendimi kurtarabilirim’ düşüncesi içinde bu süreci uzatıyor. Netanyahu daha önce de söylediğim gibi gerçekten bir Gazze katilidir, kasabıdır ne derseniz deyin. Bu sıfatların hepsi ona yakışır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde nasıl Miloseviç yargılandıysa, aynı şekilde Gazze kasabı Netanyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerin de yargılanması gerekir. Biz bunun 3 bin kadar avukat ile takibini yapıyoruz. Türkiye dışından birçok ülkeden bu işi takip eden avukatlar, hatta savcılar var. Biz de takibini sürdüreceğiz. Derdimiz bu soykırımın bir an önce sonlandırılması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Netanyahu ve suç ortaklarının tüm soykırımcılara ibret olacak bir ceza almaları lazımdır. Kimsenin aklına bir daha sivil öldürmek, hastane bombalamak, pazar yeri vurmak gelmemesi için bu yargılama çok önemli. Çünkü hesabı sorulmayan katliamlar, soykırımlar tekrarlanır” diye konuştu. "Fransa şunu bilmeli ki Ermenistan’a iyilik yapmıyor" Ermenistan’a Fransa tarafından 50 zırhlı personel taşıyıcının gönderilmesi kararıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, ”Fransa’nın bu yaptığı iş, sadece tahriktir. Fransa şunu bilmeli ki Ermenistan’a iyilik yapmıyor, tam aksine kötülük yapıyor. Daha önce Fransa olarak Ermenistan’a birçok destekler verdiler. Hangi neticeyi aldılar, hiç. Fransa, Minsk Üçlüsü ekibinin içinde. İş bitti, netice alamadı. Durum böyleyken tekrar Ermenistan’ı tahrik ediyor. Zırhlı taşıyıcıları göndersen ne yazar? Buradan netice alamazsın. Çünkü artık burada kendi topraklarında işgali sona erdirmiş olan bir Azerbaycan var. Karabağ’ın neticesi ortada. Şimdi bu askeri araçları göndereceksin, ne alacaksın? Daha önce Ermenistan’a gönderilen tanklar, toplar, tüfekler Azerbaycan’ın eline geçti. Hiçbir netice alacaklarından değil, sadece Ermenistan’ı kandırıyorlar. Ermenistan yönetimi yakın geçmişte yaşadıklarından ders almalı ve bu provokasyonlara gelmemelidir. Yakalanan barış fırsatını değerlendirmesi ve Ermenistan’ı yanlış yönlendiren ülkelerin tuzağına düşmemesi Ermenistan’ın çıkarına olur. Azerbaycan ile kurulacak barış temelli ilişkiler Ermenistan için en iyi seçenektir. Ellerine silah tutuşturanlar dar zamanda Ermenistan’ı yalnız bırakacaklardır” şeklinde konuştu. "15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız” Yerele seçimleri değerlendiren Erdoğan şunları söyledi: "2019 yerel seçiminde biz Cumhur İttifakı başlığıyla bir adım atmadık. Ancak bu seçimde durum çok daha farklı. Şu an itibarıyla Milliyetçi Hareket Partisi’nden ve partimden arkadaşlarımız müşterek çalışmalarını sürdürüyorlar. Hangi büyükşehirde, hangi illerde, hangi ilçelerde nasıl hareket edeceğiz, meclis üyeliklerinde nasıl hareket edeceğiz, bütün bu konuların hepsini arkadaşlarımız görüşüyorlar. Öyle zannediyorum ki bu hafta içinde belli bir neticeye varacaklar. Ondan sonra bizim konseyimize getirecekler. Biz de bu yapılan çalışmayı gözden geçirerek süratle adım atıp, 2024’e dair Devlet Bahçeli ile bir araya gelip, kararımızı vereceğiz ve yola çıkacağız. 15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.