Hava Durumu

TEHLİKE ÇEMBERİ 

Yazının Giriş Tarihi: 15.02.2025 18:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.02.2025 18:21

Günümüz coğrafyasında yer alan devletlerin en önemli ihtiyaçlarından ve belki de birinci sırasında enerji ihtiyacı yer alır. Devletlerin gelişmişlik kriterleri enerji üretimi ile ölçülmektedir. Bir devlet kendi yasal coğrafyası içerisinde kendi kendine yetebilecek seviyede enerji üretebiliyorsa, gelişmiş ülkeler statüsünde yer olduğu kabul edilmektedir. Ülkede enerji üretilemiyorsa, o ülkede hayat durmuş, durağan bir hale gelmiştir. Enerji yoksa, internet yok, elektrik yok, hayatımızı kolaylaştıran araç gereçler yok demektir. Velhasıl günümüzde enerji denilen şey hayatımızın bir gerçeği ve parçasıdır. İnsan denilen varlığın, varoluş sebebi de enerjiye bağlıdır. Cenabı hakkın doğuştan bize yüklediği hayat dediğimiz enerji cipi veya pili zamanla yok olduğunda, hayat dediğimiz kaynak sona eriyor ve yok oluyor. Enerji dediğimiz gücün farkında olan batı ve onların temsilcileri olan çok uluslu şirketler, bu güce ne pahasına olursa olsun sahiplenmek istediklerinden, dünyamızı kan gölü haline getirmekten bile çekinmiyorlar. Yeni dünya düzeni adı altında aslı astarı olmayan nedenlerden dolayı çıkarılan iç savaşlar, ülkelerin birbirlerine güç denemelerine girmesi, binlerce insan canı gitsin ama yeter ki enerji dediğimiz güce sadece ben sahip olayım arzusu, her dinde ve medeniyette kutsal sayılan yaşam hakkını da ihlal ediyor.

Ne yazık ki, yerüstü ve yeraltı enerji kaynaklarına sahip olan ülkelere, sahip oldukları bu değer tek başına zenginlik ve refah getirmiyor. Sahip olduğun bu değeri çıkarıp da pratik de uygulayamıyorsan, bir sürü ter yiyici, kan emici şirket ve devletlerinde dikkatlerini çekiyor. Bu tekelci sermayeler, işletemediğin ve kullanamadığın enerjiye sahip olabilmek için, gerektiğinde içerdeki aklı ve ruhu satılmışları da satın alarak, kandırarak, masum talepler görünümü altında, sonu iç savaşa kadar gidebilecek, akla hayale gelmeyen senaryolar bile sergiliyorlar. Sen enerjini ülke içine hapsedip bu karışıklıklar ile cebellenirken, onlar kanlı vantuzları ile ülkenin kanı olan enerji kaynaklarını sömürüyorlar.

İşte bugün Ortadoğu da oynanan ve çıkarılan tüm entrikaların sebebi de, dünyanın yüzde ondördüne sahip Irak petrolünün, Türkiye üzerinden değil de, kendi kontrollerinde, güya kendini devlet oldum zanneden PYD üzerinden batıya nakli içindir. Küresel tekelci sermaye bu işi kendisi değil, kendisinin kontrolündeki devletlere yaptırıyor.

Bugün Suriye de birbirleri ile it dalaşına giren tüm devletler kendi ülkeleri namına değil, kendilerini vesayet altına alan küresel sermaye namına savaşıyorlar. Devlet olarak Ortadoğu dan binlerce km uzakta olan ABD, Çin, İngiltere vs. gibi devletlerin Suriye gibi doğal hiçbir zenginliği olmayan bir ülke üzerinde, insan gücü ve maddi kaynaklarını niye heba etsinler? Bugün Ortadoğu da savaş bitse, bunun en çok kazananı bu petrolü işleten batılı şirketler olacaktır. ABD ve Avrupa devletleri devlet olarak bu kaynakları işletmeyeceklerdir. İslam aleminde dökülen bunca kanın nedeni bu küresel sermaye şirketleridir. Güç ve kuvvet bu şirketlerin elinde, onlarda devletleri karagöz-hacivat gölge oyununda olduğu gibi, perde arkasından yönetiyorlar. Gerçekte küresel sermaye şirketleri, Suriye de devletleri kendi menfaatlerini korumaları için bir piyon gibi kullanıyor.

Türk dış siyasetine yön verenler, Suriye de olaylar patlak verdikten sonra, ileri de doğabilecek bölgesel sorunları göremediler. İlk anda inisiyatif alıp, bölgesel bir politika izlemediler. Bütün dünya ve Türkiye bundan önce olduğu gibi, ABD nin tavrını beklediler. Bütün dünya belki olayların başlangıcında, mantar gibi bir anda bitiveren terör gruplarına karşı yeterli fiili tepkiyi gösterselerdi belki Suriye deki manzara bugünkü kadar karmaşık olmayacaktı. Şu anda Suriye’de kimin eli kimin cebinde belli değil. ABD ve AB Devletlerinin çoğu bu savaşın içinde fakat bu kargaşadan en fazla zarar görmesi lazım gelen İsrail’de ise bir tık yok. Ama uygulamaya konulan bölgedeki böl parçala yönet politikası gerçekleşirse İsrail’in işine gelir. Çünkü bölünmüş ve parçalanmış bir coğrafyayı yönetmek, istek ve arzularını gerçekleştirecek politikaları sahneye koymak daha kolaydır. Sonuç da Suriye de tüm dünyanın oynadığı oyun Büyük Ortadoğu projesinin (BOP)’UN bir parçasıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.