MCA BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HİZMETLERİ KURUCU ORTAĞI / GLOBAL SELLER MUHAMMET CİHANGİR AYDIN

SAYE YILMAZ / ÖZEL HABER

On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu ON’da Gündem programına MCA Bilişim ve Teknoloji Hizmetleri Kurucu Ortağı / Global Seller Muhammet Cihangir Aydın katıldı. Programda stoksuz ticaret hakkında konuşuldu.

Muhammet Cihangir Aydın stoksuz ticaret hakkında ‘’Stoksuz ticaret kavramını baştan aşağı olgunlaştıran şey tam anlamıyla dijital ticarettir. 2017 verilerine baktığımız takdirde İstanbul’da İstiklal Caddesi gibi yoğun caddelerin trafiği, ziyaretçileri 102 bin kişi civarıydı. Kuzey Amerika pazarında bir e-ticaret sitesinde aylık ziyaretçi sayısının 109 milyon olduğunu gözlemledik. Bu çok ciddi bir fark. Günde 3 milyon 600 gibi alışveriş yapmak için e-ticaret sitesine girmiş ziyaretçi demek oluyor. E-ticaret sitelerine girmiş olanların ekonomik durumları da bizim için önemli kriter, 30 bin dolar ile 100 bin dolar arasında bir gelire sahip tüketicilerden bahsediyoruz ve alışveriş gelenekleri tamamen dijitale dönmüş. 8 senelik süreçte bu bizde bir ufuk çizgisi belirtti. Deneyimledik. Biz de bu dijital ticari platformlarda olabilir miyiz gibi sorular bizi tabii ki yönlendirdi. Dijital ticareti domine etmiş iki ülke olan ABD ve Çin’in belirledikleri 2v dedikleri bir modeli planlı olarak desteklediklerini gördük. 2v modelinde şöyle bir durum var: dünya tüketim üzerine ilerliyorken burada üreticiler pazarlama ve satışla alakalı hem maliyet hem enerjisinden uzaklaşabilmek adına burada hem şahısları hem de şirketleri satışla alakalı teşvik ettiğini gördük. Yani şuraya gidiyordu dünya: üreticiler sadece işini yapmalı, pazarlama ve satış tarafında olanlar da sadece bununla ilgilenmeli. Bu stratejiden dolayı dijital teknolojiyle beraber e-ticaret siteleri, ürününü üretenler ve satış yapanlar olarak ikiye ayrılmaya başladı. Tabi çok ciddi bir tüketim varken bunu karşılayabilecek nitelikli satıcılar da ihtiyaç arz ettiler. Stoksuz ticaret deyip bu dijital sıçramalarla beraber yorumladığımız zaman aslında şuraya geliyor: ürünlerini üreten tedarikçiler ya da büyük toptancılar ve bu ürünleri bambaşka coğrafyalara satan dijital satıcılar. Sadece adı dijital ama onun dışında ürün, stok, ürün transferi, her şey reel. Dijital teknolojilerin içerisinde alışveriş yapmak isteyen bir nüfusa bu ürünleri satmak isteyen satıcılarız, küresel satıcılarız da diyebiliriz.’’ dedi.

‘’Pandemiye kadar Çin çok önemli bir üreticiydi’’

Pandemi döneminde e-ticaretin durumu hakkında konuşan Muhammet Cihangir Aydın ‘’Verilere baktığınızda dünyanın hız kesmeden dijital ticarete döndüğünü görebiliyorsunuz. Pandemi döneminde e-ticaret modelleri üzerinden alışveriş yapma alışkanlığı zorunluluktan dolayı hızlandı. Kredi kartı kullanım oranları artmaya başladı.  Türkiye’de hem tüketiciler hem büyük üreticiler, herkes dijital ticaretle ilgili ya yatırım yapma tarafında ya da bir problemle karşılaştığımızda hayatımızla ilgili bazı şeyleri buradan devam ettirebileceğiz şeklinde bir saptamayı yakaladı herkes. Keşke negatif bir şeyden değil, kendi akışında şekillenseydi. Herkes artık dijital ticareti önemsiyor. Pandemiye kadar Çin çok önemli bir üreticiydi fakat Türkiye önemli bir üretici olmaya başladı. Şu anda Kuzey Amerika’daki büyük e-ticaret platformlarında Türk markalarının arttığını görebiliyoruz. Rekabet küresel dijitalleşmeyle birlikte bize de çok fazla olanaklar sağlamaya başladı. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan pazarında aktif olarak satış yapıyoruz. Türk satıcılar olarak Birleşik Arap Emirlikleri pazarını domine ettik. Özellikle pandemi döneminde neredeyse sadece Türk satıcılar vardı.’’ şeklinde konuştu.

Rekabet ve Dijital Ticaret

Muhammet Cihangir Aydın rekabetin dijital ticarete faydaları hakkında ‘’Bireysel girişimciler artık yurt dışı pazarlarına girebilmeye başladı. Satış yapılan yerlerin arasında kıtasal farklılıklar var. O pazarları öğrendikçe artık bireysel girişimcilerin kendi ürünlerini oraya satmaya başladıklarını görüyoruz. Dijitalleşirken artık kalıplaşmış bazı bariyerler tuz buz oldu aslında. Bizim ürünlerimizi şu gümrükten geçirtmezler, biz onlarla rekabet edemeyiz, bizi o pazarda barındırmazlar gibi klişelerimiz hep vardı. Dijitalleşme bunları parçaladı. Bugün kendi markasını oluşturup ABD’nin istediği eyaletinde çalışmasını yapabilir. Bunların örnekleri var.’’ şeklinde konuştu.

Kimler stoksuz ticaret yapabilir?

Muhammet Cihangir Aydın ‘’Stoksuz ticaret aslında düşük sermaye bariyeri ile yapılabilecek bir iş olarak karşımıza çıkıyor. Yani büyük bir sermayeye ihtiyacınız yoktur. Stoksuz olmasının sebebi ise bu ürünlerin hali hazırda örneğin ABD’deki bir ticaret sitesinde olmasıdır. Burada Amazon’dan kısa bir örnek vereyim: Aynı Amazon içerisinde Kanada’da, Meksika’da ya da Avrupa ülkelerinin tamamında, beraberinde Pasifik ülkeleri de dahil olmak üzere 17 farklı ülkedeki Amazon mağazalarımızda biz ABD’deki ana tedarikçilerin ürünlerini satıyoruz. Stoka para vermiyoruz. Biz bu ürünleri listeliyoruz, biz bu ürünleri pazarlıyoruz ve Türkiye’de olmamızın avantajı ise fiyat fark oranıdır. Yani aslında doların yüksek kurda olması bu satıcıların işine yarıyor oluyor. Sermaye bariyeri olmadığı için ev hanımlarının, üniversiteyi yeni bitirmiş birinin ya da bir tıp öğrencisinin veya sermaye sahibinin bununla ilgilendiğini gördüğümüz zaman aslında yelpaze çok geniş. Çünkü pazar çok büyük ve herkesi kabul edebiliyor. Bugün bireysel girişimciler stoksuz ticaretle alakalı ticaretlerini gerçekleştirirken açıkçası kredi kartı bakiyeleriyle başlıyorlar. Yani çok ciddi bir sermayeye gerek yok. Bu başlı başına yeni bir meslek. İlk Türkiye’de bunu fark eden insanlar bunu biraz da alternatif bir gelir gibi lanse ettiler. Ayda 109 milyon, günde 3 milyon 600 bin kişinin girdiği bir e- ticaret sitesi, kurallar, disiplinler olmadan böyle bir yapı asla yönetilemez. Amazon gibi şirketlerin mali derlemeleri birçok ülkenin mali derlemelerinden çok daha yüksek. Otomatik oraya adapte olmanız, bunu yönetebilmeniz ve burada da büyüyebilmeniz bir sorumluluk gerektiriyor. O yüzden alternatif gelir demek hafif kalır. Bu başlı başına yeni bir meslek. Bugün yeni doğan bir bebeğin gelecekte yapacağı mesleği henüz keşfedilmemiş bile olabilir. Kesinlikle bir istikbal vaat edip yatırım yapılabilecek, buna enerji harcanabilecek, burada özellikle döviz kısmı bu işle haberdar olanların ilgilisini çekiyor, çünkü burada dolar kazancı söz konusu. Bunun olması da büyük bir avantaj tabii ki. Bu bir hayal değil. Sürdürülebilir bir iş olması çok mühim. Bu işle başlayan ve başaranların demografik yapısını incelediğimiz zaman entelektüeller de burada enerji harcıyorken ev hanımı olan hanımefendilerin de burada olması ve başarıyor olmaları çok güzel. 500 lira ile başlayıp ayda bin dolar kazanan lise mezunu ev hanımları var.’’ dedi.

Stoksuz Ticaretin Geleceği

Muhammet Cihangir Aydın ‘’E-ticaret platformunun envanter yapısından bahsettiğimiz zaman canlı hayvan dışında, hobi ürünleri olarak sınıflandırabileceğimiz çok büyük bir envanter var. Yani milyonlarca üründen bahsediyoruz burada. 17 ülkeye dağılabilen bir envanter var. Mum vb. birçok ürün, sizin kendi ürünleriniz ya da başka bir markaya ait bir ürünü dahi burada satabilirsiniz, burada kendi markanızı oluşturabilirsiniz. Önümüzdeki on yıl içinde dünya stoksuz ticareti kesinlikle konuşuyor olacak. Dünyayı daha fazla meşgul ediyor olacak ve daha fazla domine ediyor olacak birçok sektörü. Belki de yeni ticari modellerden dolayı geleneksel bazı ticari metotları artık konuşmuyor olacağız. Çünkü dünya bunu gerektiriyor. Artık sosyal medya ve alışık olduğumuz dijital teknolojilerin bile yerini yeni birileri almaya başladı. Belki on sene içerisinde internet bizim için elektrik ve su gibi olağan bir şey haline gelecek. Şu an yaptığımız stoksuz ticaretin şekli bile evrilecek. Muhtemelen daha da derinleşiyor olacak ve ben özellikle Çin’in başlattığı 2v modeliyle ilgili konuda üreticilerin sadece üretmeye devam etmeleri ve işlerinde derinleşmeleri, satış ve pazarlama kısmındaki ayrışmanınsa daha fazla açılacağını, daha derinleşeceğini düşünüyorum. Çünkü tüketim ülkeleri büyümeye devam ediyor. Dünya büyük bir tüketim küresi haline geldi. Daha da büyüyecek. Sekiz sene önce benim buna yönelmemin sebebi farklı alternatif gelirler ve pazar yerleri arayışıydı. Dijitalleşme size ömrünüzde hiç gitmediğiniz bir ülkeye bile günde yüzlerce satış yapma olanağı veriyorsa bu on sene sonra çok çılgınca noktalara gidecektir. Stoksuz ticareti meslek olarak kabullenip böyle ilerlemek gerekiyor. Onun dışında bir hobi ya da alternatif bir gelir olarak yapılması sürdürülebilir değil. Herkesin alışveriş yaptığını farz ettiğiniz zaman o şirketlerin belli bir disiplinleri ve kuralları var. Yani kendi ifadeleriyle kendi politikalarını işletmek durumundalar. Burada en temel olan şey bu şirketlerin yüzde yüz müşteri memnuniyeti gütmeleri. Önemli olan şey oradan alışveriş yapan kişinin yüzde yüz memnun olarak ayrılması. İstediği zaman ürünü iade edebilmeli, bütün sorularına cevap alabilmeli. Müşterilerimizle iletişim halindeyiz. Bir şikayetleri olduğunda tamamen onların menfaatlerine dönüş yapmamız gerekiyor. Buradaki kriterler bizim ülkemizde alışık olduğumuz gibi değil. Çok daha katı disiplinler. Belli bir süre içerisinde müşteriye cevap vermeniz gerekir, ondan olumlu puan almanız gerekir. Bunları yapmadığınız zaman bu büyük e-ticaret platformları bu işi yapmanıza engel oluyor. Bu disiplini yerine getirebilmek adına bunu bir heves ya da alternatif gelir gibi düşünenler yanılırlar. O yüzden bu gerçek bir iş, bu bir meslek. Örneğin nasıl ki bir üniversitenin herhangi bir bölümüne beş yıl veriyorsanız, bu işi de beş yıl olmasa da belli bir süre öğrenin, her şey otursun, ondan sonra başlayın. Bu, bir zaman gerektirir ama sonucu daha güzel olur. Öbür türlü sürdürülebilir değil’’ şeklinde konuştu.