Ülkemiz çalışma hayatında taşeron firmalarda çalışan kişilerin sayısı genel istihdam oranında azımsanmayacak bir sayıyı oluşturmaktadır. Taşeron firmalarda çalışan kişilerin kadrolu işçi olarak adlandırdıkları asıl işverenin işçileriyle aynı işi yapmasına rağmen daha az ücret almaları ve birtakım sosyal haklardan istifade edememeleri gibi sorunlar gündemi her daim meşgul etmiştir.

Taşeron işçilerin en önemli sorunlarından bir tanesi ücretlerini zamanında alamama sorunudur. Taşeron firmanın mali sıkıntıları nedeniyle taşeron işçilerin büyük bir çoğunluğu mağduriyet yaşamakta ve hak edişlerini geç yahut hiç alamamaktadırlar. Taşeron firmadan hak ettiği ücreti alamayan işçiler, ücretlerinin ödenmesi için hem taşeron firmaya hem de asıl işverene karşı dava açabilirler. Asıl işveren kendi işini gördükleri zamanla sınırlı olmak üzere taşeron işçilerin ödenmeyen ücretlerinden sorumludur.

Diğer bir sorun olarak, asıl işverenin işçileriyle aynı işi yapmalarına rağmen taşeron işçilerin eşit ücret ve aynı sosyal haklardan istifade edememesidir. Öncelikle, taşeron işçi emir ve talimatları kendi işvereninden değil de asıl işverenin bizzat kendisinden alıyorsa, onun denetimi bünyesinde işini görüyorsa, hukuken taşeron işçi olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Bu gibi durumlarda, taşeronluk kisvesine sığınılarak asıl işverenler işçi istihdam etme sıkıntılarının önüne geçmekte ve kendi işçisi olmayan bir kişiyi, kendi işçisiymiş gibi çalıştırmaktadırlar. Eğer, taşeron olarak çalıştığınız yerde bu tür durumlarla karşı karşıya kalıyorsanız, kadrolu işçilerin ücret ve diğer haklarından istifade etmeyi talep edebilirsiniz. Asıl işveren söz konusu ücret ve sosyal hakları tanımamakta ısrar ediyorsa, taşeron işçi artık asıl işverenin işçisi sayılacağından, işçi ayrımcılık tazminatı ve kendisine verilmeyen hakların parasal karşılığını mahkemelerden talep edebilir.