TEŞKİLAT-I ESASİYE KANUNU

Yazının Giriş Tarihi: 29.01.2022 15:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.01.2022 15:27

Teşkilât-ı Esasîye Kanunu veya diğer adıyla 1921 Anayasası sadece 3 yıl yürürlükte kalmasına rağmen Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşAnayasası olarak tarihimizin en önemli hukuk metinlerinden birisi olmuştur. Osmanlı devletinin durumuna bir göz atarsak Balkan ve Dünya savaşlarıyla Osmanlıcılık ve Pan-İslamizm politikalarının çöktüğünü görürüz. Aralık 1919’da genel seçimler yapılır ve 12 Ocak 1920’de Osmanlı İmparatorluğu’nun son Meclis-i Mebusan’ı toplanır.17.02.1920’de Misak-ı Milli oybirliğiyle kabul edilir. Bunun üzerine 16.03.1920’de İstanbul işgal edilir ve artık çalışamaz hale gelen meclis Rıza Nur ve arkadaşlarının verdiği bir takrirle oturumlarını süresiz olarak erteler. Damat Ferit hükümeti oturumların süresiz olarak ertelenmesiyle yetinmez; meclisin fesih iradesini yayınlatarak üyelerin mebusluk sıfatlarını da düşürür.

Anadolu’da ise kongre iktidarları dönemidir. Monarşinin feodal, işbirlikçi ve bürokratik kadrolarına karşı taşrada orta sınıf ve ulusal burjuva karakterli yerel unsurlar siyaset sahnesinde ağırlık kazanmıştır. Anadolu’daki direniş hareketlerinde öncülüğü bu unsurlar üstlenir. Ankara’da ulusal bir meclis toplama fikri gelişir. Mustafa Kemal’in niyeti toplanacak olan meclisin kurucu meclis olmasıdır. Ankara’da toplanan meclis için her livadan, belediye meclisleri ve Müdafaa-i Hukuk örgütlerinin yerel yönetim kurulları tarafından 5 mebus seçilmesi, dağıtılmış olan Meclis-i Mebusan’dan gelenlerin de seçilmiş üye olarak meclise kabul edilmesi kararlaştırılır. Açılış oturumunda 115 mebus vardır. Sonraları 365’e kadar çıkar fakat üye tam sayısı kesinlik kazanmaz. Bürokratların yanında çiftçi, serbest meslek mensubu, tacir ve ulemadan da mebuslar vardır. 1. Meclis; siyasal, toplumsal ya da dinsel açıdan nüfuz sahibi kişilerin temsil edildiği bir nevi seçkinler meclisidir. Bunlar o dönemin orta sınıfına yani milli burjuvasına denk düşmektedir. 2. Mecliste ise asker ve sivil bürokrat üyeler çok daha ağırlık kazanacaktır.

Meclisin 1 nolu kararı meclisin sureti teşekkülü hakkındaki karar oldu, birkaç gün sonra 2 nolu Hiyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. 7 nolu kanunla İstanbul’un işgalinden itibaren İstanbul Hükümeti’nin kabul ettiği tüm anlaşma ve tavizler meclisin onayı olmadıkça geçersiz sayıldı. Meclisin toplanmasından 1921 Anayasası’na kadar geçen dönemde meclisin amacı saltanat ve hilafeti kurtarmak olarak açıklanır. Kaldı ki birçok resmi belgede “Zat-ı Hazreti Padişah”, “Devlet-i Aliyye”, “Osmanlı Hükümeti”, “Memalik-i Şahane” gibi ad ve sıfatlar kullanılır. Lakin milli egemenlik ilk defa temel argüman haline gelmiştir. Artık hükümeti atayan ve meclis kararlarını onayan bir saltanat makamı yoktur.

Sevr antlaşmasının kabulüyle Kanun-i Esasî’ye karşı sesler yükselmeye başlar. Mazhar Müfit Bey mecliste yaptığı konuşmada “Kanun-i Esasi’nin bu mecliste yeri yoktur. Kanun-i Esasî hükümeti bugün sulhu kabul eden İstanbul Hükümetidir. İhtilal Hükümetinin Kanun-i Esasî’si yoktur.” der. Mevcut durumda Kanun-i Esasî düzenin gereklerine cevap verememektedir. Yeni bir anayasa yapmak artık zorunlu bir hal almıştır. İcra Vekilleri Heyeti’nin hazırladığı Teşkilât-ı Esasîye Kanunu Tasarısı 18 Ekim 1920 günü Meclis Genel Kurulu’na sunulur. Beyannamede TBMM’nin gayesinin Türkiye halkını, emperyalizmin ve kapitalizmin tahakküm ve zulmünden kurtarmak olduğu yazılıdır.Anayasa son halini iki başarının elde edildiği sıralarda alır. Bunlar: Birinci İnönü Zaferi ve Çerkez Ethem kuvvetlerinin dağıtılmasıdır. 23 madde ve 1 ek maddeden oluşan Teşkilât-ı Esasîye, böyle bir zafer havası içerisinde, 20 Ocak 1921 tarihli 85 sayılı yasa ile kabul edilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

BU TOPRAKLARDA ZULÜM ÖLÜM İLE BİTMEZ

17.12.2024 20:32

Suriye’de Hafız Esed’in mezarının açılıp kemiklerinin yakılması kimseyi şaşırtmasın Bu topraklarda bu tür olaylar "Vaka-ı adiye"den sayılır. Tabii ki bunun tarihi bir arka planı vardır. İslam öncesi Moğollardan Türklere sirayet eden yasaya göre fethedilen bir ülkede düşmanın toprakla olan ilişkisini

DERİNLERİN MONA LİSA’SI

11.12.2024 20:46

SS Central America adlı buharlı gemi 12 Eylül 1857 yılında, 425 kişiyle ve resmi kayıtlara göre 13.600 kg, söylentilere göre ise 21 ton altınla Güney Carolina açıklarında battı. Ancak 153 yolcu canını kurtarabildi altınların ise hepsi okyanusa gömüldü. Geminin yolcuları Kaliforniya'daki meşhur a

ÇIĞ'IN ALTINDA KALMAK

20.11.2024 16:59

Bursalı hemşehrimiz Muazzez İlmiye Çığ vefat etti bir ifrat tefrit hadisesi aldı başını gidiyor. HZİ Vakfı ile olan ilişkisi çok abartılıyor kardeşi Prof. Turan İtil psikiyatri profesörü Ayhan Songar ile birlikte Türkiye'de bu vakfı paravan olarak kullanarak CİA güdümünde zihin kontrol operasyonları

BİR GAZETE KUPÜRÜNDEN TARİHE YOLCULUK ATATÜRK YAHUDİLER VE LATİN ALFABESİ.

02.04.2024 16:30

Fotoğrafta gördüğünüz Itamar Ben Avi tarafından Kudüs'te 14 Aralık 1928'de Latin alfabesi ile çıkartılan İbranice HA SAVUJA HA PALESTİNİ adlı gazete. Dönemin diğer Latin alfabesi ile yazılan İbranice yayın organı haftalık DEROR dergisi ile beraber 1930'lu yılların başına kadar yayınlanmış. Ben Avi v

SİGARANIN BAĞIMLILIK MEKANİZMASI

29.01.2023 16:34

Bir pakette 20 adet sigara bulunur. Çünkü sigara içiminden sonra nikotin reseptörlerinin tekrar duyarlı hale gelmesi için 45 dakika gerekiryani günde 1 paket sigara kullanan kişi ortalama 16 saat uyanık kalıyorsa 45 dakikada bir sigara kullanırsa toplam 20 sigaraya ihtiyaç duyar.Bu şekilde sigara ba

NEDİR BU YILBAŞI NEDİR BU NOEL

01.01.2023 22:48

Yüzyıllar boyunca her yeni başlangıç, insanlık için yeni umutlara gebe oldu. Geçmişin olumsuzluklarından arınma ve yenilenme duygusu insanı heyecanlandırdı geleceği sevinçle kucaklamasını sağladı. İnsanoğlu akıp giden zamanı ölçmek için çeşitli takvimler icat etti. Dünya zamanını en doğru ölçen Güne

SARIKAMIŞ’DA NE OLMUŞTU

25.12.2022 15:50

Sarıkamış benim hafızamda çocukluğumda dinlediğim bir seferberlik türküsü ile yer alır. Oltu'dan girdik de Sarıkamış'a Akıl ermez orda yatan üleşe Askeri kırdıran Enveri Paşa Kitlendi kapılar, mekan ağladı. Cihan Harbi'nin en geniş cephelerinden biri olan Kafkasya'da,

CERRAHLARDAN ÖNCE BERBERLER VARDI

11.12.2022 14:22

Hastalık insanlık tarihi kadar eskidir ve hastalığın ortadan kaldırılması için yapılan cerrahi tedavi de insanlığın başlangıcından beri vardır. Berber cerrahlar, Ortaçağıntıp pratisyenleriydi; kan alma , amputasyon,(Organ kesme) sülük tedavisi, diş çekme görevleri arasındaydı.1215 yılına kadar cerra

İLK DÖNEM TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE SOSYALİZM

20.11.2022 20:40

İlk dönem Türk milliyetçiliği ile sosyalizm arasında sıkı bir bağ vardı. Ortak nokta anti-emperyalist tavırdı.Balkan Savaşlarına kadar siyaset sahnesindeki aktörler Osmanlıcılık ve İslamcılıktır. Burjuva sınıfı güçlenen toplumlarda milli bilinç gelişiyordu. Osmanlı’da ticaretle uğraşan kesim daha ço

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.