Yabancı düşmanlığı ve ayırımcılık..! (1)

Yazının Giriş Tarihi: 08.07.2024 15:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.07.2024 15:00

Son zamanlarda Türklere hem sosyal medyada hem de gerçek yaşamda aşırı derecede ırkçılık ve ayrımcılık uygulanmakta.

Batılılar Türkiye'yi kendi dediklerini yapmaya zorunlu olan bir devlet gibi görmekte.

Ve istedikleri yapılmayınca da her türlü yola başvurarak sıradan Türk vatandaşlarını ezmeye çalışmakta.

Bu yeni bir şey değil ama özellikle de kendilerini medeniyetin beşiği sayıp da bunu yapmaları garip..!

Konu Türkiye’nin haklı olması yahut olmaması değil...

Türkiye’nin karşısında olan her güç onlar için adalet savaşçısı..!

* * *

Ne ki Türkiye’ye yapılan bu muamele karşın kendi içimizde de yabancı karşıtlığı gelişmekte.

Özellikle Suriyelilere ve Araplara karşı...

Yapılan araştırmalar bir ülkede yabancı karşıtlığını en çok o ülkelere sonradan gelenlerin kaşıdığı ve kışkırtmalarda öne çıkarttığı görülmekte.

Başlangıçta kendilerinin yaşadığı olumsuzlukları yeni gelenlerin de yaşaması gerektiği gibi bir durumun oluşturulmasına yol açmaktalar.

Oysa hiçbir insan doğup büyüdüğü toprakları, ailesini, yakınlarını, dostlarını, arkadaşlarını, çocukluğunu, gençlik anılarını geride bırakarak çoğu zaman “Ölüm yolcuğuna çıkma” anlamına da gelen başka ülkelerde gelecek aramak için yollara düşmez...

Mülteciler canları öyle istediği için yola çıkan seyyahlar yahut maceraperestler değildir kuşkusuz.

Tersine onları yerinden, yurdundan söküp savuracak kadar güçlü nedenler vardır.

Ki, sömürgecilikle başlayan ve emperyalizm çağıyla daha da sistemleştirilerek Afrika, Asya ve Latin Amerika’nın yer altı ve yer üstü servetlerinin yağmalanması amacıyla yürütülen savaşların, iç savaşların, askeri darbelerin, ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların yol açtığı birbiriyle iç içe geçmiş sayısız neden vardır.

* * *

Arap devrimlerinin tetiklediği gösteri ve protestolarla Mart 2011’de başlayan ve giderek şiddetlenen bir iç savaşa dönüşen Suriye krizi bu gün hala sürmekte...

Kriz, bölgesel bir kriz olmanın çok ötesinde uluslararası bir nitelik kazanmış durumdadır.

Suriye’den Türkiye’ye mülteci akışı, 29 Nisan 2011 tarihinde Suriye’deki çatışmalardan kaçan 250-300 kadar Suriye vatandaşının Türkiye topraklarına sığınma talebinde bulunmasıyla başladı.

Türkiye, 2009 yılında Suriye ile karşılıklı olarak almış olduğu vizeleri kaldırma kararı çerçevesinde mülteci krizi karşısında “açık kapı” politikasını benimsedi ve sığınmacıların barınması için Hatay ilinde kamplar kurdu.

Türkiye, Suriyeli sığınmacılara yönelik çabalarının, Suriye’deki krizin çözülmesi yönündeki siyasi çabaların yerini alamayacağının bilincindeydi.

Bu nedenle, öncelikle Başar Esad’ın reformlar yapması konusunda yoğun bir çaba gösterdi Türkiye.

Bu politika sonuç vermeyince, Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı.

BM’nin sorunun çözümü yolundaki çabalarına destek veren Türkiye, bölgesel ve uluslararası aktörlerin krizin çözümünde etkisiz kaldığını görerek, Suriye muhalefetini desteklemeye başladı.

* * *

Bu çerçevede, Esad rejimi güçlerine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu mensuplarının, Haziran 2011’den itibaren, Türkiye’ye girişine izin verdi.

Kriz derinleştikçe artan sığınmacı sayısı karşısında ise Türkiye-Suriye sınırının, Suriye tarafında, uçuşa yasaklı bir tampon bölge oluşturulması yönünde BM’deki çabalarını yoğunlaştırdı.

Bu gün gelinen noktada Suriye’de krizinin çözümüne yönelik girişimler artarak sürse de çözümü istemeyen güçlerin kışkırtmalarıyla çözümün çok yakında olmadığı ve mülteci krizinin süreceğini göstermekte.

Yarın sürdüreceğiz...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

Kapitalizm bu yeni bunalımı da aşar mı?

01.05.2025 20:26

Dünyada küresel bir ekonomik bunalım yaşanmakta... Ve bu bunalımdan kuşkusuz hemen bütün dünya etkilenmekte... Yaşanan savaşlar, ilhaklar, saldırılar, ikinci kez göreve gelen Trump’ın sağa sola racon kesmesi hep bu bunalımından çıkış çabalarından kaynaklanmakta... Dünya kapitalizmi gelinen sürece

İşçinin, emekçinin bayramı..! 

30.04.2025 19:57

1 Mayıs... İşçi Bayramı yahut Uluslararası İşçi Sınıfı Günü olarak bilinen bu gün, 19. yüzyılın sonundan beri tüm işçilerin haklarını savunmak ve toplumsal şikâyetleri ve sistemik adaletsizlikleri belirtmek için kutlanmakta tüm dünyada... Bu gün sıradan bir gün değil birçok kişi için yani… Ve bu

İsrafa dur de, tasarrufa yol ver..!

29.04.2025 17:47

Dünyada kimi dönemler israf ve tasarruf kavramları gündemi sıklıkla oluşturmuşsa da bu günkü kadar ciddi anlamda ele alınmamış olsa gerektir. Dünyanın bir bölgesinde sosyal refah içinde yaşayan insanların varlığı yanında başka bir bölgede yoksulluk ve açlık yaşayan insanların varlığı bu gün insanlı

Tarımda sigortalamanın önemi...

28.04.2025 19:03

Son yıllarda iklime bağlı olarak doğal afetler daha sık yaşanmaya başladı. Birçok üründe alışılmış hasat dönemlerinde önemli değişiklikler görülmekte. Kimi ürünlerde hasat daha erken başlarken bazılarında bir aya yaklaşan gecikmeler oluyor. İklim değişikliklerine bağlı olarak yağış rejiminde de ci

Adalet..!

27.04.2025 17:43

Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılacak bir camii inşaatı için bir yerde uygun görülen araziyi Fatih istimlâk eder. Ve fermanı da mühürleyerek istimlâk kararını onaylar... Fakat bu arazinin sahibi bir Yahudi’dir. Bu olay üzerine istimlâk kararını kabul etmeyen ve arazisi elinden alınan Yahudi Kad

Her iş kurana ‘Girişimci’ denir mi?

24.04.2025 19:20

Girişimcilik, maddi açıdan kar elde etmeyi hedef alıp yeni bir iş kurmak şeklinde bilinir genellikle... Oysa her kendi işini kurup bilinen bir hizmet yahut bilinen bir mal üreten kişi girişimci sayılır mı? Yani bir klasik bakkal dükkânı açan kişi de girişimci sayılır mı? Yoksa girişimcilik kavram

Kent Planlaması neden önemlidir?

23.04.2025 20:05

Kentin dengeli bir şekilde kalkınması ve gelişebilmesi ve aşırı yapılaşmanın getirebileceği olumsuz şekillenmelerin engellenebilmesi için kentler planlanır. Başlangıçta Bursa’da olduğu gibi ütün okullar, hastaneler, postaneler, fabrikalar, Emniyet Müdürlüğü gibi birçok kamu binası kentin batısına k

Milli Egemenlik ve Demokrasi...

22.04.2025 20:38

Milli iradenin temsilcilerinin oluşturduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı bugün; Hem kurtuluş savaşımızı utkuya ulaştıran yolun başlangıcı, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin müjdesi önemli bir gün... Milli egemenlikte en önemli unsur halk yani... Çünkü egemenliğin halka ait olduğu bir sist

Demokrasi iyi bir yönetim biçimi mi?

21.04.2025 19:58

Günümüzde en çok tartışılan siyasi konuların başında Cumhuriyet ve Demokrasi gelmekte... Dahası Cumhuriyet kavramını Demokrasiyle eş tutanlar bile bulunmakta..! Demokrasisiz Cumhuriyet ne işe yarayacaksa.! Çünkü dünyada adı Cumhuriyet olan birçok ülke bulunmakta ki, demokratik değiller... Yani s

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.