Hava Durumu

Başkan Aktaş'tan çok önemli açıklamalar! 'Bursa'nın su seviyesi...'

On Tv ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu Türkiye Gündemi programına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Gazeteci Orhan Efe, Gazeteci Erdal Erek, Gazeteci Hacı Dalgıç, Gazeteci Mahmut Yörük ve Hukukçu Mehmet Ener konuk oldu.

Haber Giriş Tarihi: 05.12.2020 08:45
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2020 08:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
Başkan Aktaş'tan çok önemli açıklamalar! 'Bursa'nın su seviyesi...'

Ümmügülsüm KUL/ÖZEL HABER

On Tv ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu Türkiye Gündemi programına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Gazeteci Orhan Efe, Gazeteci Erdal Erek, Gazeteci Hacı Dalgıç, Gazeteci Mahmut Yörük ve Hukukçu Mehmet Ener konuk oldu.

Pandemi süreci hakkında konuşan Alinur Aktaş ‘’Ülke olarak, dünya olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Sağlıklı kalabilmek öncelikli konu ama bunun yanında ekonomiyi etkiledi, ihracatı etkiledi, turizmi etkiledi, kültür sanatı etkiledi, sporu etkiledi, hayatın her bir köşesini etkiledi. 1918’de İspanyol virüsü ve İspanyol gribi diye nitelendirilen olay yaklaşık üç buçuk yıl sürmüş. Allah benzetmesin ama 50 milyon insanın öldüğü söyleniyor ki o zaman dünya nüfusu 1.7 milyardı. Belki o gün sağlık imkanları kısıtlıydı, hamdolsun bugün imkanlar çok daha fazla ama geldiğimiz noktada 1.4 milyon insan corona virüs dolayısıyla hayatını kaybetti. Çevremizden, şehrimizden, ülkemizden, farklı şehirlerden vefat haberlerini dönem dönem alıyor, üzülüyoruz. Aşıyla alakalı artık son aşamada, ben birkaç saat öncesinde İl Sağlık Müdürümüzle bir araya geldim. Rakamlar özelinde durağan hatta aşağı doğru rakamlar inmeye başladı ama asla gevşetmememiz gereken, hassas geçilen bir süreç. Herkes bir şeyler konuşuyor, ‘Yasaklar niye var’ deniyor, kimileri de ‘Tamamen hayat durdurulsun’ diyor ama ben siyasi kimliğimle değil bir vatandaş olarak şunu söylüyorum: dünyada hiçbir lider sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığını yapmadı. Her pazartesi-salı kabine toplantısı, bilim kurulu değerlendirme toplantısı sonrasında canlı yayında bütün ulusa hitap etti sayın Cumhurbaşkanımız. Aralarda alınan acil önlemler sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanlıklar tarafından dile getirildi. Bir taraftan hayatın normal akışı sağlanmaya çalışılırken bir taraftan da gerekli tedbirler alınmaya çalışılıyor. Ben gerçekten sürecin gayet sağlıklı bir şekilde sevk ve idare edildiğini düşünüyorum. Özellikle bunun üzerinden siyaset devşirmek derdinde olanların abesle iştigal ettiğini düşünüyorum açıkçası. İngiltere’deki hastanedeki manzaraları görüyoruz, İtalya’daki hastanedeki manzaraları görüyoruz. Belirli yaş üzerini kabul etmemek gibi kararlar almak durumunda kaldı bazı ülkeler. AB ülkelerinin bile bu dönemde ne hale geldiğini gördük. Her ülkenin turizmi, ticareti, ekonomisi etkilendi. Bunları minimize etmede devletimizin aldığı bir dizi kararlar var. Bursa özelinde ne yapıyoruz? Bir kere biz bunların hiçbirini kafamıza göre yapmıyoruz. Ben algı yönetmiyorum, onu söyleyeyim. Hiç unutmuyorum ilk sokağa çıkma yasağının olduğu gündü. Cumartesi günü beni Pazarcılar Odası Başkanımız aradı. Dedi ki; şu şehirde pazarcıların ellerinde kalan bütün ürünleri alınıyormuş. Başkanım böyle bir şey mümkün değil, olmaz, bu fiziki olarak mümkün değil. Bunları ne yapacağız, biz çöpe atalım atılmaksa eğer ama bu ürünleri muhafaza için soğuk hava deposu ayarla derseniz, halde bu işlere aracılık et derseniz ben bunlarla alakalı aracılık edebilirim ama bu ürünlerin tamamını alıp bedel ödeme noktasında binlerce pazarcı var, Bursa’nın 17 tane ilçesi var, bunları karşılamak mümkün değil dediğimde, dedi ‘ya şu şehirde böyle yapılıyormuş’. Pazar günü o şehrin pazarcılar odası başkanı beni aradı; ‘Başkanım göstermelik on veya yirmi kişiden bu alındı, başka bir şey yapılmadı’ dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak birkaç gün içerisinde bir paket açıklayacağız aralık, ocak ve şubat aylarını kapsayan. Bir kere hamamlarda çalışan tellaklar, işçiler şu an işsizler, hamamları şu an işlemiyor, kahvehaneler şu an kapalı, paket servis yapamayan kafeteryalar, lokantalar şu an kapalılar. Bunların çalışanları var. Yani işin realitesini bilerek, hayata dokunacak hamleler yapacağız. Kiralarla alakalı kapalı günlerin tamamen kaldırılması konusu da, yine erzak, hijyen, pazar filesi, ekmek dağıtımları konusu yine aynı konular. Bugünden sonra yapacağımız projeler yine bunla alakalı. Dezenfektasyon çalışmalarından ulaşımla alakalı hamlelere varana kadar. Biz yürekten inanıyoruz, bu bitecek. Aşı birden herkese vurulmayacak ama en azından aşını yayılmasıyla işin bulaşıcı kısmı da önlenmiş olacak. Dolayısıyla ben mart, nisan ayından itibaren kontrol altına alınacağına inanıyorum. Önemli olan bu dönemde maske takarak, mesafeyi muhafaza ederek, her bir vatandaşımızın ulaşımda, pazar yerlerinde, alışveriş merkezlerinde, kalabalık mahallelerde, özellikle bu ortamlardan kaçınması lazım. Mayıs ayındaki o yoğun mücadele neticesinde Bursa’da vaka sayısında minimumlara inmiştik, vefat olmayan günler vardı. Dolayısıyla ben inşallah aralık ayı içerisinde bu önlemlerle ciddi mesafe alınacağına yürekten inanıyorum. Birilerinin aklı hala boşaltılan ve restorasyonu başlayacak olan devlet hastanesinde. Allah’a hamdolsun sayın Cumhurbaşkanımızın ufkuyla kurulmuş bir Şehir Hastanesi var. Altı hastane beraber. Dün Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürümüz buradaydı. Haritalandırma başladı. Taşyapı İnşaat’la Söğüt İnşaat’ın ortaklaşa aldığı 1 milyar 607 milyonluk bir ihale ve bunun neticesinde Şehir Hastanesi’nin kapısına kadar bu vatandaşı raylı sistemde inmeden Davutkadı’dan oraya nasıl ulaştırırız, bunun hesabı, çalışma başladı, hemen akabinde zemin sondajları giriyor ve bu yıl sonuna doğru temel atma töreni yapacağız oraya.’’ dedi.

‘’Bursa afet risk yönetimi ve deprem

master planı tamamlanmak üzere’’

Bursa’da imar sorunu ve kentsel dönüşüm hakkında konuşan Alinur Aktaş ‘’İzmir depremi bir kez daha gösterdi ki böyle bir gerçek var ve deprem yıkmaz, bina yıkılır. Nihayetinde o kötü yaptığımız, gelişigüzel yaptığımız, malzemesinden çaldığımız binalar Allah muhafaza bir gün bizim kabrimiz olabilir, altında kalıp ölebiliriz. Dolasıyla biz bu gerçeği bir kez daha anladık. Bu gerçeği Malatya ve Elazığ’da da anladık, Düzce’de de, Gölcük’te de anladık. Pandemi süreciyle alakalı söylediğimiz gibi nasıl ki bu işte her bir vatandaşımızın sorumluluğu varsa kimse beni yanlış anlamasın ama deprem gerçeğinde de, kentsel dönüşüm gerçeğinde de, riskli binayı anlama ve çağrı üretme gerçeğinde de her birimizin sorumluluğu var. Eskidiği zaman otomobilinizi değiştiriyorsunuz, benden bir kaynak mı istiyorsunuz bunun için? Ayakkabınız, elbiseniz eskiyor, onu değiştiriyorsunuz, yenisini alıyorsunuz, devletten, belediyeden bununla alakalı bir kaynak mı alıyorsunuz? Ama kentsel dönüşümle alakalı ‘belediye bunu çözsün’ diyorsunuz. Bu manada yaklaşım içinde olan bölgeler varsa biz kesinlikle usulüne uygun bir şekilde bunu halletmekle alakalı her zaman hazırız. CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli son meclis toplantısında 10-15 dakika konuştu, kentsel dönüşüme detaylı vurgu yaptı. Kendisine teşekkür ediyorum. Bir soru sordum: Nilüfer Belediyesi olarak siz ne yaptınız bununla alakalı? Kentsel dönüşüm kesinlikle sadece Büyükşehir’in boynuna bıraktırılacak kadar basit bir iş değil. Kimse benden görev yaptığım süre zarfında emsalimi artırsın, katları yükseltsin, kırk yıllık binama sıfır bina versin şeklinde yaklaşımla hareket etmesin. Bu bir vebaldir. Ataevler’de, İhsaniye’de FSM Bulvarı’nda görüyoruz manzarayı. Evet yüksek katlı binalar olabilir bizim, insanların yeşil alanlarından, eğitim alanlarından, sağlık alanlarından, otopark alanlarından hatta onların yollarından çalma gibi bir hakkımız yok. Bizim sağlıklı bir planlama yapmamız lazım. Biz bunları konuşmakla kalmayıp hayata geçirmeliyiz. Deprem gerçeği var ve biz bu gerçekle alakalı çok reel hareket ediyoruz. Sıcaksu bölgesinde bin- bin 100 konutluk, tabi yan taraflarla görüşmelere başlayacağız hemen, Yiğitler 75. Yıl ve Esenevler Mahallelerinde uzlaşmayla beş etap, birinci etabıyla alakalı anlaşmaları yaptık. Aynı zamanda Erdoğan Bulvarı’nı da orada hayata geçiriyoruz. Yıldırım Belediyemizin, Osmangazi Belediyemizin devam eden çalışmaları var. Bursa afet risk yönetimi ve deprem master planımız tamamlanmak üzere. Hala ilçe belediyelerimizden sayısallarını alamadığımız belediyeler var. Üç gün sonra ben bütün belediye başkanlarını topladım. Birkaç belediye başkanımız farklı sebeplerle katılamadı ama yardımcıları oradaydı. On yedisinin de temsilcisi vardı orada. Biz bir şey söyledik. Herkes aldığı vazifeyi yerine getirecek ve hep beraber üzerine gideceğiz. O gün bir belediye başkanı arkadaşımız ‘riskli yapı zaten yıkılmak zorunda, riskli yapı yok ki’ dedi. 115 tane riskli yapı var, bunu söyleyen belediye başkanımızın sınırları içerisinde 90 tanesi ve kendisine tebligat yapıldı. Yıkmak zorundasın arkadaş. Bu mücadeleyi vermek zorundasın. O yüzden topluca hareket edersek, siyasi mülahazaların ötesinde bu konuyu değerlendirirsek başarılı olmamamız için hiçbir gerekçe yok açıkçası.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Tarih ve yeşil tekrar Bursa’da gün yüzüne çıkıyor’’

Alinur Aktaş ‘’Yeşil her şehre yakışıyor ama Bursa’ya ayrı bir yakışıyor. Bursa’yla özdeşleşmiş yeşil Bursa diye. Bu manada belki şehrin hızlı büyümesinden mütevellit geçmişte yeşille alakalı biraz problemler ortaya çıkmış olabilir. Yapılmış muhakkak güzel parklarımız, güzel bahçelerimiz, güzel yeşil alanlarımız var ama nitelikli büyük ölçekli bu alanları artırmak lazım. Biz böyle hızlı büyümüş bir şehri sadece yaparak değil yıkarak da güzelleştirmeliyiz. Onun için hanlar bölgesinin etrafını yıkarak güzelleştiriyoruz, onun için Tower Plaza yıkıldı, onun için çekirge teras projesi adı altında o ucube bina ortadan kaldırıldı, onun için Altıparmak’ta kentsel dönüşüm düşünülüyor, onun için 1050 konutların dönüşmesi gerekliliği düşünülüyor ama biz yıkarken bunun misli misli fazlaları emsalle yerlerine bina kondurmanın hesabını yaparsak üzülerek söylüyorum ama iklimler değişiyor, iklim geçişleri çok hızlı oluyor, susuzluk var, kuraklık var, mevsimler acayip oldu türküsünü biz yıllar boyunca söyleriz. O yüzden doğanın genel dengesini bozmayacak gelişimi bu noktada sağlamamız lazım. Biz özellikle bu dönemde yeni nitelikli yeşil alanları çok daha fazla koyacağız. Gökdere Millet Bahçemiz önümüzdeki ay ihale oluyor. Kırcaali Millet Bahçesi’nin ihalesi yapıldı. Vakıfköy Kent Parkı bitti. Eski stadyumun oradaki millet bahçesi, yanındaki spor salonu yıkıldı, oradaki düzenlemeler yapılıyor. Bursa’nın daha çok yeşil alanlara ihtiyacı var. Bursa’da mevcut yeşili korumayla alakalı daha çok hamleler yapmamız lazım.’’ şeklinde konuştu.

Bursa’nın su seviyesinde son durum

Alinur Aktaş ‘’Bursa’da bilinen çok klasik bir tabir var. Evliya Çelebi’nin dediği ‘Bursa sudan ibarettir’ ama Evliya Çelebi’nin tarif ettiği Bursa nüfusu ile şimdiki Bursa nüfusu arasında katbekat fazlalıklar var. O zaman sanayi yoktu şimdi 18 tane organize sanayi bölgesi var. Bu sene de son 30 yılın en kurak mevsimi, son 100 yılın en kurak beşinci mevsimi yaşanıyor. Biz 80 kuyuya ilave 75 kuyu açtık, iyi ki açmışız. Doğancı Barajımız %42’de, %4,5’ta Nilüfer Barajımız. Yani bizim şu an 80 günlük falan suyumuz var ama kuyu takviyesiyle gidiyoruz. Mevcut kaynakları maksimum verimlilikle kullanmamız lazım. Bir taraftan da şebeke suyunu temin etmeye çalışan belediyenin paket suyla ne işi var denebilir. Ben göreve geldiğimde zaten bitmek üzere olan bir yatırımdı. Nihayetinde Muradiye su markasıyla çıkmıştık. Şimdi yepyeni kaynağımızla Bursa su markasıyla, Bursa çünkü suyla, Uludağ’la özdeşleşmiş bir şehir. Bizim su havzalarımıza da asla zarar vermeden tamamen atıl kaynakları değerlendirdiğimiz, 28 tane su fabrikasının bütün Bursa su ihtiyacının %2.74’ü olduğunu ben daha önce ifade etmiştim zaten. Aynı zamanda bu fabrika günde 70 tır su üretebilecek kapasiteye sahip. Allah göstermesin bir felaket durumunda biz anında bunu da yerine getirebiliriz. Malatya’da da, Elazığ’da da deprem olduğu zaman su gönderdik. İzmir’de de deprem olduğunda bir tır suyumuzu diğer ihtiyaç malzemeleriyle beraber gönderdik. ‘’ ifadelerini kullandı.

Hukuk Reformu

Son dönemde gündemde olan hukuk reformuna değinen Alinur Aktaş ‘’Bu ülkenin muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için bizim gerçek manada, her alanda hukuk reformunu yapmamız lazım. Bununla alakalı büyük bir çaba ve gayret var. Biz bu noktada yıllarca bu ülkede mağdur olmuş, işinden olmuş, aşından olmuş, haksızlığa maruz kalmış insanları gördük. İnanıyor ve ümit ediyorum ki bu reformların hızlı bir şekilde yerine getirilmesi ülkemizin ekonomik açıdan zenginleşme açısından da çok ciddi bir artı değer olarak önüne gelecek konulardan bir tanesi.’’ dedi.

Pandemi Döneminde Belediyelerin Yardım Kampanyaları

Alinur Aktaş, pandemi sürecinde İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açmış olduğu kampanyanın bloke edilmesi ve belediyelerin yardım kampanyalarının tartışma yaratması konusunda ‘’Yardım toplama, yardım toplama konusu çok hassas bir konu. Farklı belediyelerimiz, partisi hiç önemli değil, 500 bin tane erzak dağıttığını, 100 bin tane bilmem ne dağıttığını, şu kadar fatura ödediğini söylüyor. Bunlar çok hassas konular açıkçası. Acaba bu yapıldı mı? Yerine getirildi mi? Ne toplandı ve bunlar nasıl dağıtıldı, işin bu kısmı önemli. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Biz Bize Yeteriz’ gibi bir kampanyayla ortaya çıkıldı. Bu noktada işadamlarından, kurumlardan, kuruluşlardan, belediye başkanlarımızdan, milletvekillerimizden bu sürece katkı verenler oldu. Bunun yanında belediyemizin imkanları da bir taraftan kullanılıyor. Biz zaten sosyal faaliyetler yapmak durumunda olan, sosyal yardımları yerine getirmek durumunda olan bir belediyeyiz. Dolayısıyla biz sosyal yardımları yılın on iki ayı zaten yapıyoruz, çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bize de bu manada bağışlar geldi, biz ‘Bursa için omuz omuza’ dedik. Bir de valilik nezdinde bunu Ticaret ve Sanayi odamız biz şöyle planlama yapacağız dedi. Ben belediye olarak kendi imkanlarımla şunları yapacağım dedim. Az önce konuşurken de iki, üç gün sonra bir paketi açıklayacağımdan bahsettim. Dolayısıyla bunun nasıl işleyeceğini, bu organizasyon bittiğinde de yine basının karşısına çıkıp kamuoyunun önünde diyeceğim ki ‘şu kadar şu kadar şu kadar şu yapıldı’. Bu sürece destek vermek isteyen varsa belediyeye şartsız bağış mevzuata uygun bir şekilde bağış yapılmak kaydıyla bunun yolu yordamı bellidir nihayetinde. Özellikle belediye gibi kurumlarda para ile alakalı farklı hesapları işletmek, bu manada değerlendirmek noktasında geçmişte yaşanmış çok ciddi sıkıntılar var. Ben hiçbir belediye başkanı arkadaşımızı zan altında bırakmak adına söylemiyorum. Nihayetinde biz sayıştay denetimine tabiyiz. Para konusu hassas bir konu. O konuda şeffaf olmak lazım. Ben bu manada şu güne kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadım Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak veya ilçe belediye başkanlığım sürecinde ama yaptığımız her bir ihale de, yaptığımız her bir satın alma da veya meclis kararı da bu manada denetime açık olarak irdeleniyor. Çünkü nihayetinde biz hiçbirimiz şahsi paramızı kullanmıyoruz ki. Devlet bize, özellikle büyükşehir belediyelerine nüfusa göre vergi payından para gönderiyor.’’ dedi.

‘’Bursa tam bir lojistik üs’’

Bursa’daki ticari faaliyetler hakkında konuşan Alinur Aktaş ‘’Bir kere her ne kadar şu an fiili olarak süreci tam idrak edemesek de yerli otomotivin, yılların hayalinin Bursa merkezli gerçekleşiyor olması bizim için büyük bir kazanç. Bütün Türkiye’nin, bütün dünyanın gözü Bursa’da artık. Bursa’daki her bir esnaf kardeşim, Bursa’daki her bir sanayici, özellikle otomotiv sektörü ve otomotiv yan sanayinde olanlar buna çok daha fazla dikkat kesilmesi lazım ama bunun yanında restorantımızın, otelimizin vb. bütün unsurlarımızı da bu etkileyecek önemli konulardan bir tanesi. Bunun yanında tarımla alakalı çok iyi gidiyoruz. Çok yakında rakamları açıklayacağım. Ciddi bir ivme kazandık. Biz Tarım A.Ş. ve BESAŞ aracılığıyla, Muradiye Su aracılığıyla ihracat yapan da bir kuruluşuz. Deveci armudu, yaban mersini, ahududu, siyah incir, kivi… Biz kiviyi hep Antalya’da falan bilirdik. İznik-Orhangazi artık çok ciddi bir kivi üreticisi pozisyonuna geldi. İlk ürünlerimizi Tarım A.Ş. marifetiyle havayoluyla ilgili ülkelere gönderdik. Biz önümüzdeki yıl inşallah konteynırlarla bunları göndereceğiz. Beraberinde tekstille alakalı, mobilyayla alakalı, ahşap sanayiyle alakalı zaten bir ağırlığımız var. Aynı zamanda Bursa’yı otoyol ve hızlı trenle bütün şehirlere bağlandığını düşündüğünüzde İstanbul’un hemen yanı başındaki Bursa’nın tam bir lojistik üs olduğunu ve olmaya aday olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Bursaspor’un şirketleşmesi lazım’’

Bursaspor hakkında da açıklamada bulunan Başkan Aktaş ‘’Ben elimin el verdiğince imkanlar oluşturmaya çalıştım. O stadyum her maçtan sonra temizleniyor, o stadyumun güvenliği, o stadyumun bir sonraki maça hazırlanması, yine dönem dönem prim vb. desteklerle de bu sürece katkı koymaya çalıştım. Şirketleştirelim, buradan söylüyorum ben: Bursa’da 4 bin 500 tane 100 bin lira verecek veyahut 45 bin tane 10 bin lira verecek, bu işe en büyük aracılık edenlerden birisi ben olacağım, söz veriyorum. Sıfır kilometre hale getirip ondan sonra her bir adımını, her bir rakamını kişisel inisiyatiften ziyade tamamen resmi rakamlara dayandıran kurumsal bir şirket haline dönüştürmek lazım. Yoksa bu kamburu biz yıllarca çekeriz. Ben Bursaspor’u seviyorum. Bursaspor’un aynı zamanda bu şehir için ekonomik değer olduğunu biliyorum ama bu bir belediye başkanına yıkılacak bir pozisyonda değil.  Dolayısıyla benim bu şehre karşı, az önce bahsettim ya 40 hanelik, 50 hanelik yere su götürüyoruz biz. Bizim bu öncelikleri halletmek gibi zorunluluğumuz var yani.’’ şeklinde konuştu.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.